DOĞANHİSAR

Pazar Camii (Çarşı Camii)

Doğanhisar ilçe merkezindedir. Taşla yapılan camiin eskiden kubbeli olduğu tahmin edilmektedir. Tahta kapısı, devrinin ağaç oymacılığının nefis örneklerindendir. Kitabesine göre 1521 yılında, Kanuni Sultan Süleyman zamanında Abdurrahman oğlu Abdullah tarafından yapılan camiin inşasında kullanılan Roma Devrine ait kalıntılar dikkat çekmektedir.

Orta Camii (Harman Mahallesi Camii)

Cami bugünkü şeklini 1951 yılında almıştır. Kuzey cephesindeki ahşap minare duvar, camiin içerisine yerleştirilmiştir. Minarenin şerefe köşkü, Konya Aziziye Camii minarelerinin şerefe köşküne benzemektedir. Ahşap mihrabı nakışlarla süslenmiştir. Burmalı sütunların taşıdığı bir yazı kuşağına sahiptir. Yan duvarları ve tavanda kalem işi süslemelere yer verilmiştir. Bu süsleme Müslüm Gökçek’in talebelerinden H. Ali Göcen tarafından 1961 yılında yapılmıştır.

Şeyh (Şıh) Camii

Ali Çayı’nın kenarındaki bu cami, Abdurrahman oğlu Abdullah tarafından 1522 yılında, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapılmış, 1890 yılında da bir tamir görmüştür.

Medreseler

1924 yılında çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu’ndan hemen önce Doğanhisar’da beş medrese bulunmaktaydı. Bunlar:

Tokluoğlu Medresesi: Harman Mahallesi’nde, şu anda Cumhuriyet İlkokulunun bulunduğu yerdeydi.

Hacı Ahmet Efendi/Sandıklı Medresesi: Şu andaki Belediye Düğün Salonu’nun batısında, Ali Deresi’nin sağ kenarında, Halil Şıvgın Parkı’nın karşısındaydı.

Hacı İzzet Efendi Medresesi: Kuz Mahallesi’nde bulunmaktaydı. Hacı İzzet Efendi, hakkında birçok menkıbe anlatılan bir veli olup, Konya Üçler Mezarlığı’nda, Hacı Veyiszade’nin ayakucunda yatmaktadır.

Halil İbrahim Hoca Medresesi: Saray Yakası’nın kuzey kısmında Halil İbrahim Hoca’nın evinin önündeki bahçedeydi. Şu anda burada sadece temel taşları bulunmaktadır.

Feyzullah Efendi Medresesi: Kılıçarslan sülalesinden geldiği söylenen Feyzullah Efendi’nin ismiyle anılmaktadır.

 

VII. EKONOMİ

Doğanhisar ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Özellikle buğday, arpa, afyon ve vişne olmak üzere her çeşit meyve ve sebze üretilmektedir. İlçede iki adet un fabrikası bulunmaktadır. Toplam memur ve işçi sayısı 700’dür.

Tarım alanlarında hububat, baklagiller, sebze ve meyve bitkileri üretilmektedir. Sanayi geliri ve sanayileşme yok denecek kadar azdır. İlçenin genel alanı 56.344 hektardır. Bunun 20.897 hektarı ekilebilir tarım arazisi, 9.286 hektarı çayır ve mera, 21.150 hektarı orman arazisi; 1.100 hektarı göl, baraj, yerleşim yeri ve 3.661 hektar da kullanılmayan arazidir.

Ekilebilir 20.897 hektar tarım arazisinin 4.730 hektarı akarsu, gölet ve yeraltı suları ile sulanabilir ve 16.167 hektarı ise sulanamayan arazidir. İlçemiz kasaba ve köylerinde yapımı devam eden göletlerin tamamlanması ile sulanabilir arazi miktarı önemli ölçüde artacaktır. Tarım geliri olarak vişneciliğin son yıllarda oldukça arttığı görülmektedir.

İlçede hayvancılık önemli bir gelir kaynağı durumdadır; ancak son yıllarda azalma görülmektedir. Hen ilçe genelinde 2.800 koyun, 150 keçi olmak üzere 2.850 adet küçükbaş hayvan ile 4.800 büyükbaş hayvan, 14.000 kümes hayvanı, 1.850 arı kovanı, 185 at, 98 katır ve 1.210 baş eşek bulunmaktadır.

Tarımda ve taşımada at, eşek gibi hayvanlardan da yararlanıldığı görülmekte olup, tarımda makineleşme çok azdır. Kemer ve Furunlu köyü gibi orman içi köylerinde hâlen tarımın makine ile yapılmadığı görülmektedir. Bu durumdaki köylerin tarım arazisi de sınırlı olduğundan ekonomik gelirleri daha düşüktür. Bu sebeple yaz mevsiminde pek çok Doğanhisar köylüsü ailecek başka il ve işçilere tarım işçisi olarak giderek aile, dolayısıyla, Doğanhisar ekonomisine katkı sağlamaya çalışmaktadır.

İlçe, kasaba ve köylerinde üretilen sebze ve meyvenin bir bölümü dışarıya satılmakta bir bölümü de ilçede haftanın salı günleri kurulan pazarında değerlendirilmektedir. İlçede Tarım Kredi, Esnaf Kefalet Kooperatifleri ile Ticaret Odası Başkanlığı ve Ziraat Bankası mevcut olup, beş Tarımsal Kalkınma, yedi Tarımsal Sulama Kooperatifi bulunmaktadır. İlçede ayrıca küçük sanayi sitesi kurulmuş; yeni yeni küçük fabrikalar da kurulmaktadır.

İBRAHİM KUNT

BİBLİYOGRAFYA

  • Ceylan, 1993; Arabacı, 1998; Uçan, 1994; Konyalı, 1945; KVS, IV-VII, 2008; Kamüsü’l-a’lam, 1996; Ertürk, 2007; Yurt Ansiklopedisi, 1983, VII; Karpuz, Envanter, 2009, III.