EREĞLİ

Şeyh Şihabüddin Sühreverdi Külliyesi

Ereğli ilçe merkezinde, Türbe Mahallesi’nde, Devlet Hastanesi’nin bitişiğindedir. Zaviye, mescit, türbe ve açık türbeden meydana gelmektedir. Mescit ve türbe Karamanoğulları Döneminde, 1391 yılında, yapılmıştır.

Zaviye: Prof. Dr. Beyhan Karamağaralı tarafından 1985-1987 yılının sonuna kadar batı bölümünde devam eden kazılarda zaviye bölümünün temel izleri ortaya çıkarılmış ve dondurulmuştur. Burada doğu-batı yönünde uzanan bir koridorun iki yanında sıralanmış çeşitli mekânlar bulunmaktadır. Bu koridorun kuzeyinde çeşitli mekânlar ve ortada bir holün iki yanında yer alan sekiz hücreli bölüm ve tanımlanamayan dikdörtgen bir mekân ortaya çıkmıştır. Güneyde ise aşevi, tandırlar ve bir ocak etrafına sıralanmış on yedi derviş hücresi yer almaktadır. Bu bölümün batısında ikinci kapıdan basamaklarla dışa çıkılmakta, burada da yine çeşitli mekânlar ve bir kuyu mevcuttur.

Yapıda genelde moloz taş ve kireç harç kullanılmakla birlikte yer yer kesme taş izlerine de rastlanır. Duvar kaplamalarında dekoratif amaçlı alçı malzeme kullanılmıştır. Buradaki alçı malzeme üzerinde yer alan bitkisel süsleme ve hayvan figürleri Konya Kılıç Aslan Köşkü ile benzerlik gösterir. Bu sebeple zaviyeyi XIII. yüzyılın ortalarına tarihleyebiliriz.

Mescit ve Türbe: Mescit ve türbe bölümü 1950-1951 yılında onarılarak bugünkü görünümünü kazanmıştır. Mescit bölümü dikdörtgen planlıdır. Daha önce yer yer çökmüş bir hâlde düz toprak dam iken üzeri ahşap çatı ile örtülmüştür. Harimin kuzey cephesinde mahfil bulunmaktadır. Mihrabın üzerinde üç sivri kemerli tepe penceresi bulunmakta, batı yönüne bir, doğudaki açık türbeye de bir büyük pencere açılmıştır. Doğu ve batı yönündeki bu pencereler büyük sivri kemerli nişler içerisinde yer almaktadırlar. Eski fotoğraflardan mescit mihrabının çok zengin alçı süslemelere sahip olduğu anlaşılmaktadır. Etrafını geniş geometrik bir bordür çevreleyen alçı mihrap, mukarnaslı bir nişe sahipti. Taç kısmında da palmet ve rumi bir süsleme vardı. Öyle anlaşılıyor ki, mescidin yan duvarları belirli bir yüksekliğe kadar alçı süslemeliydi.

Mescidin güneydoğu köşesinde, kare planlı dört ayağın taşıdığı kemerler üzerine oturtulmuş pandantifli kubbe örtüsü bulunan türbe yer alır. Türbe mekânı kuzey ve doğu yönünde nişlerle genişletilmiştir. İçersinde üç adet sanduka bulunmaktadır. Ereğli Müzesi’ndeki kitabesine göre zaviye ve imaret 793/1391 yılında Karamanoğlu Süleyman Bey’in kızı Nasiha Hatun tarafından yaptırılmıştır. Öyle anlaşılıyor ki, Selçuklular zamanındaki mescit harap olunca Karamanlı Nasiha Hatun tarafından onarılmış ve yapıya kendisi ve yakınları için bir türbe ilave edilmiştir.

Açık Türbe: Mescidin doğu bitişiğindeki türbede üç sanduka bulunmaktadır. Burada yapılan kazılarda hazirenin sınırları belirlenmiş ve Selçuklulara ait erken tarihli küçük buluntular ele geçmiştir. Büyük bir ihtimalle taş süslemeli büyük sanduka Ereğlili Şeyh Şihabüddin Makbul (Çoban)’a aittir. XIII. yüzyıla ait zaviyenin ne zaman ortadan kalktığı bilinmemektedir.

 

HAŞİM KARPUZ

BİBLİYOGRAFYA

  • Konyalı, Ereğli Tarihi, 1970, 496-502; Bayram, 1994, 119-126; Dülgerler, 2006, 127-128; Aslanapa-Diez-Kaman, 1950, 117; Karamağaralı, 1985; a. mlf., 1990; Bilici-Erel-Ertekin, 2005, 23.