FAKİH DEDE TÜRBESİ

Sınanmış Bir Yer Olarak Fakih Dede Türbesi

Günümüzde türbe olarak ziyaret edilen bu yere eskiden nezle/ingi için gelinmekteydi. Bu tekkenin mart içinde muayyen bir günü vardı. Buna halk Nuzla Günü, tekkeye de Nuzla Tekkesi derdi. Nuzla kelimesinin “nezle” bozması olsa gerektir. Vaktiyle bu tekkede, burada metfun dedenin soyundan bir bekçi bulunurdu. Bu bekçi eli boş zamanlarında deve yününden ince ince fitiller büker, bunları dedenin mezarı üzerine dökerdi. Senenin muayyen gününde her semtten buraya akın eden kadınlara bu fitilleri satardı. Bu tekkeye erkekler de giderse de en çok düşkünü kadınlardı. Her yılın dönüm gününde kadınlar Fakih Dede’den türlü türlü dilekler diledikten sonra satın aldıkları bu fitilleri saçlarının arasına sokarlar ve bu sayede bir yıl nezle/ingi görmeyeceklerini sanırlardı. Umumi bu ziyaretin dışında her cumartesi gününde tekke dertliler için açık bulundurulurdu.

Sonraki kaynaklardan bu tekkenin yanındaki pelit ağaçlarının altına halkın hem piknik yapmaya hem de manevi yolla tedavi için geldiklerini (Odabaşı, 1998, 80); alazlama ve bezeme hastalarının türbeye ziyarette bulunarak dua edip oradaki topraktan hazırladığı çamuru kaşıntı yapan kabarcıkların üzerine sürmekte olduğunu öğrenmekteyiz (Aydın, 2006, 10). Günümüzde, eskiden olduğu gibi, genellikle cumartesi günleri yapılan ziyaretlerde sadece dua edilmekte, nezle veya cilt hastalıkları için başvurma görülmemektedir.

 

BÜLENT ÇEVİK

BİBLİYOGRAFYA

  • Aydın, 2006; Erdoğan, 1937c, 815; Odabaşı, 1998.