KADINHANI

B. Beşerî Coğrafya

Nüfus

Eski bir yerleşim alanı olan Kadınhanı ilçe merkezi, ticaret yolları üzerinde bulunduğundan her dönem belli bir nüfusa sahip olmuştur. Hicri 1288 (M 1871) tarihli Konya Vilayet Salnamesi’ne göre Kadınhanı, Saideli adıyla Konya sancağına bağlı bir nahiyedir ve o tarihte burada 1.025 hanede 3.761 kişi yaşamaktadır. Aynı tarihte Saideli’nin, 8 köyüyle birlikte genel nüfusu 2.017 hanede 7.054 kişidir. Bu verilere göre hane halkı büyüklüğü 3-5 kişidir.

Bağlı köyleri ise: Osmancık 27 hane, 125 nüfus; Kökez 38 hane, 95 nüfus; günümüzde ilçe olan Sarayini (Sarayönü) 132 hane, 416 nüfus, Ladik 225 hane, 771 nüfus, Atlantı 366 hane, 1.116 nüfus; Gözlü 90 hane, 217 nüfus; Kolukısa 90 hane, 263 nüfus; Yenicekaya 20 hane, 90 nüfus olarak kaydedilmiştir.

1892 yılı kayıtlarında ise Kadınhanı’na bağlı köy sayısı 20’dir. Bu köyler ile hane ve nüfus sayıları şu şekildedir: Ertuğrul hane 32, nüfus 160, Atlantı 278/1378, Çeşmelizebir 64/311, Kuyuluzebir 24/102, Sarayini 210/1.066, Osmancık 114/710, Kolukısa 147/846, Kökez 39/188, Gözlü 120/747, Kestel 32/178, Ladik 280/1.089, Mahmudiye 148/722, Mehdili 10/50, Mesudiye 29/116, Şahviran 69/343, Eşme 87/349, Mecidiye 70/303, Yığar 20/86, Yenicekaya 57/341, Sarıca 65/341.

İlçe nüfusunda dönem dönem büyük dalgalanmalar görülmektedir. Mesela Osmanlı Devleti’nde Fatih Sultan Mehmet zamanında yöre halkının bir kısmının göç ettirildiği, nüfusunun azaldığı, daha sonraki dönemlerde ise bölgeye farklı aşiretlerin göç ettiği/ettirildiği dolayısıyla nüfusta değişiklik olduğu bilinmektedir. Ayrıca XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti genelinde olduğu gibi iç huzursuzluk ve sıkıntılardan dolayı halk yine göç etmiştir. Lale Devrinde ise bölgenin yeniden canlanması için dönemin valisi tarafından buradan ayrılan ahali yeniden o bölgeye gönderilmiştir. 1914 yılında Kadınhanı’nın ilçe olması; civardaki kasaba ve köylerin buraya bağlanmasına ve nüfusun artmasına sebep olmuştur. Cumhuriyet Döneminde de bu dalgalanma devam etmiştir. Bunun sebebi komşu ilçelerle olan münasebetlerdir. Mesela 1926, 1955 ve 1959 yıllarında Kadınhanı ve komşu ilçelerin idari statülerinin değişmesi hem ilçe sınırlarının hem de nüfusun değişmesine yol açmıştır.

Bunlar; 1926 yılında idari olarak Yeniceoba nahiyesi ve 25 köyün Kadınhanı’ndan alınarak Cihanbeyli ilçesine bağlanması, 1955 yılında daha önce Cihanbeyli ilçesine bağlı olan Atlantı ve Başkuyu kasabaları Kadınhanı’na bağlanması ve 1959 yılında ise Sarayönü’nün ilçe statüsüne kavuşturularak Kadınhanı’ndan ayrılmasıdır.

1927 yılında yapılan Cumhuriyet Döneminin ilk nüfus sayımında ilçe merkez nüfusu 13.906, ilçe toplam nüfusu 22.533 kişi olarak tespit edilmiştir. 1955’te toplam nüfus 36.848 kişi, 1975’te 34.591 kişi 1990’da 45.168 kişidir. 2011 yılı TÜİK verilerine göre ilçe merkezi nüfusu 13.298, köy ve kasaba nüfusu 20.361, ilçe toplam nüfusu ise 33.659 kişidir. 2012 yılı TÜİK verilerine göre de ilçenin merkez nüfusu 13.603, köy ve beldelerinin nüfusu 19.839, toplam nüfusu ise 33.442 kişidir. Nüfusun –yaklaşık- %40’ı ilçe merkezinde geri kalan kısmı ise belde ve köylerde yaşamaktadır. İlçede göç olayı çok yoğun bir şekilde yaşanmaktadır. İlçede kadın nüfus daima (savaş dönemleri hariç) erkek nüfustan fazla olmuştur. Bu da bize ilçede göç olayının ne kadar yoğun olduğunu göstermektedir.

2015 yılı TÜİK verilerine göre Kadınhanı ilçesinin nüfusu 32.670’tir. Bu nüfusun 16.431’ini erkekler, 16.239’unu da kadınlar oluşturmaktadır. İlçenin 2017 yılı nüfusu ise 31.830’dur.

Yerleşme

Kadınhanı tarih boyunca önemli bir yerleşme alanı olmuştur. Bunun sebebi ilkçağlardan günümüze kadar hep anayollar üzerinde yer almasıdır. Bu yollar özellikle ticaret amaçlı (İpek ve Kral Yolu) kullanılmış olmakla birlikte, hem askerî, hem de hac yolu olarak kullanılmıştır.

İlçe Roma Döneminden günümüze kadar birçok uygarlığı topraklarında ağırlamıştır. Klasik Roma Döneminde “Pira” adıyla anılan ilçenin en parlak dönemi Konya’nın Selçuklu Devleti’nin başkenti olduğu döneme tekabül eder.

İlçenin nüvesini Raziye Hatun’un 1223 yılında yaptırdığı han oluşturmuş ve yerleşmeler han etrafında 1256 yılından itibaren gelişmeye başlamıştır. Türkiye Selçuklu Döneminde “Saideli” adı ile anılan bu ilçe, Karamanoğulları Devrinde vilayet merkezi olarak idare edilmiştir. Karamanoğulları Beyliği ile Osmanlı Devleti arasında farklı tarihlerde hâkimiyet kavgasına sahne olan ilçe, son olarak 1467 yılında Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetine girmiştir.

1871 Konya Vilayet Salnamesi’nde Konya merkez sancağına bağlı “Saidili” ismiyle kayıtlı nahiye statüsünde olan Kadınhanı’na 8 köy bağlıdır.

1880 yılında belediye teşkilatı kurulmuş; 1892 yılı kayıtlarında ise Kadınhanı’na bağlı köy sayısı 20 olarak verilmiştir.

1914 yılında “Saideli” adıyla ilçe yapıldıktan sonra İnevi, Yeniceoba, Sülüklü, Altınekin ve Sarayönü bucakları ile köyleri buraya bağlanmıştır.

1926 yılında idari olarak buraya bağlı Yeniceoba nahiyesi ve 25 köyün, ilçe statüsüne kavuşan Cihanbeyli (İnevi nahiyesi)’ye bağlanmasıyla ilçe büyük bir nüfus değişmesi yaşamıştır.

Saidili (Saideli) olan ilçenin adı 1935 yılında “Kadınhanı” olarak değiştirilmiştir.

İlçenin eski adının Saideli olmasının sebebi olarak pek çok kaynakta bu bölgenin savaşta üstün başarılar gösteren Sait Paşa’ya arpalık olarak verilmesi gösterilmektedir. Kadınhanı ismi ise Raziye Hatun’un yaptırmış olduğu handan dolayıdır.

1959 yılında Sarayönü’nün ilçe olmasıyla idari sınırları ve nüfusu yeniden değişmiştir. Günümüzde Kadınhanı idari olarak; 1 bucak, 4 kasaba ve 37 köyden meydana gelmektedir.

Tarihin izlerini hâlâ taşıyan ilçede özellikle Beykavağı köyündeki kale kalıntıları ve Demiroluk köyündeki Romalılara ait tarihî eser kalıntıları büyük öneme sahiptir.

İlçenin farklı bir özelliği de Malazgirt Zaferi’nden sonra Oğuz ve Afşar boyları başta olmak üzere pek çok Türk boyuna iskan alanı olmasıdır. Çeşitli sebeplerle nüfusu azalan ilçenin mahalle ve köylerine 1889-90 yıllarında Rumeli ve Kafkasya muhacirlerinin yerleştirildiği bilinmektedir. Aslında Kadınhanı’nın köylerinin, bir kısmı Osmanlı Devleti zamanında dışarıdan gelen göçlerle, bir kısmı daha önce yayla olarak kullanılan yerlerin büyüyerek köye dönüşmesi, bir kısmı da Cumhuriyet Döneminde bazı yerlerin yerleşmeye açılmasıyla oluşmuştur.

Pek çok araştırmacı ve seyyahın anlattığı Kadınhanı, Konya’ya ulaşmadan önce uğranılan ve konaklanılan bir merkezdir.

Düz bir sahaya kurulan Kadınhanı’nın yerleşme alanlarına bakıldığında genel olarak ova tabanı ve plato yüzeyleri yerleşme için tercih edilmiştir. Ova yerleşmelerinin fazla olmasının sebebi, halkın geçim kaynağının tarım olmasından dolayı, tarım arazileri ve su kaynaklarına yakın olma ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Plato yüzeyi yerleşmelerinin ana sebebi ise halkın tarımın yanı sıra hayvancılıkla (büyükbaş) uğraşmasından ileri gelmektedir. İlçede dağ yamacında 6, vadi yamacında 1, ova tabanında 16, vadi tabanında 18 yerleşme mevcuttur.

Kadınhanı ilçesinde; toplam 37 köy yerleşmesi (4’ü belediye örgütlü olmak üzere), 20 yayla, 13 ağıl ve 6 çiftlik yerleşmesi bulunmaktadır. Atlantı (2.891 kişi), Başkuyu (839 kişi), Kolukısa (2.700 kişi) ve Osmancık (3.015 kişi) belediye teşkilatına sahip, Kurthasanlı ise bucak merkezi durumundadır.

İlçede genellikle ovada yer alan yaylalar mera hayvancılığı için kullanılmaktadır. Sarıkaya köyü en çok yaylası olan köydür.

İlçede, köy ve köy altı yerleşmelerinin çoğunda tabii çevrenin özelliklerini taşıyan kerpiç ve tek katlı evlere rastlanılmaktadır. Günümüzde TOKİ tarafından yapılan konutlarla beraber tuğla ve betonarme kullanımının yaygınlaştığı ilçe merkezinde kent yerleşimi hızlı bir şekilde ilerlemektedir.

ABDURRAHMAN DİNÇ

BİBLİYOGRAFYA