KARAPINAR

Tülü Dokuması

Yünden ve tiftikten el tezgâhlarında dokunan havlı (tüylü) halı ya da ıstar tezgâhlarda dokunan, büyük bir çoğunluğu tiftik ve yünün tabii renklerinin kullanıldığı, çözgü ve atkı iplikleri yün, ilme ipliği genellikle tiftik, bazen yün veya tiftik ve yünün birlikte kullanıldığı, her ilme sırasından sonra üç ila otuz sıra arasında atkı atılan, hav yüksekliği uzun yumuşak, kaba dokulu yaygıya tülü denir. Dokuma tekniği bakımından düğümlü ve çekki tülü olarak ikiye ayrılır. Düğümlü tülüde taraktan geçirilmeden, bükülmeden tiftik kullanılmışsa bu tülüye “yamçı tülü” denilmektedir. Bükülmüş iplikle yapılan tülüyü ise İbrahim Gündüz* “ilmeli tülü” olarak tanımlamıştır. Çekki tülü ise çözgüler arasından geçirilen atkı ipliğinin bir tığ yardımıyla çekilmesiyle oluşturulmaktadır.

Bazı araştırmacıların suni post ya da geve/hopan adıyla da andıkları tülü tarzı dokumalar, Orta Asya’dan Balkanlara kadar pek çok dokuma merkezinde görülür. Konya’nın Karapınar ilçesi de tülüleri ile ünlü bir merkezdir.

Tülüler, dokuma teknikleri, renkleri, yalın ve çağdaş desenleri ile son derece ilginç ve farklı bir halı türüdür. Anadolu halkı yarı göçebe bir hayat sürdürmesi sebebiyle gündelik hayatlarında kullanmak amacıyla tülü halılarını dokurlar. Bu halıları “guşurgu” adını verdikleri sandık odalarında saklayıp gerektiğinde buradan alıp kullanmaktadırlar. Çoğu zaman yaygı olarak kullanılan tülü dokuma, kış aylarında soğuktan korunmak amacıyla kapı boşluklarına asılır. Bunun dışında, üzerine yatmak için yatak, örtünmek için yorgan olarak kullanılır. Küçük ebatlı tülü halıları seccade ve minder olarak kullanmaktadır. Yaz aylarında yaylaya çıkan yöre halkı, toplandığı zaman çok yer tutmaması ve hafif olması sebebiyle, tülü halılarını beraberinde götürmeyi tercih ederler. Ayrıca süt, yağ, kıyma gibi çeşitli yiyeceklerini çömlek ya da kazanlara koyup üzerlerini tülü halılarıyla örterek sıcaktan korumakta ve bu işleme de “basırık (bastırık)” adını vermektedirler.

Karapınar tülülerini desen şemaları bakımından desensiz, imli, bitkisel, figürlü, geometrik şekil ve nesneli olarak altı grupta incelemek mümkündür. Türk boy ve obalarını birbirinden ayırıcı bir tür damga ya da sembolün tülüye yanış olarak aktarılmasıyla oluşan imli, yörede sıklıkla yaprak ve tomurcukların birleşimiyle anılan ve deve tabanına benzetildiği için deve tabanı ile stilize yaprak, kıvrık dal, lalelerin kullanıldığı raport hâldeki yengeçli ve karelerin raport tekrarıyla oluşan lokumlu ya da zikzaklı görüntüsünden dolayı dirsekli denilen tülüler ile 1/4 desen şemasından dolayı taraklı-toplu (ayaklı), cami tasvirliler meşhurdur.

AHMET AYTAÇ

BİBLİYOGRAFYA

  • Anonim, 2008; Aytaç, 2006; a.mlf., 2001; a.mlf., 2009; a.mlf., 2003; Önder, 1995, 198; Gündüz, 1993; Eti, 1987.