Babası IV. Kılıçarslan’dır (müşterek saltanatı: 1249-1254; müstakil: 1257-1266). Genç yaşta öldürülmesi üzerine (1266) çocuk yaştaki oğlu III. Gıyaseddin Keyhüsrev tahta çıkarıldı. Yaşının küçüklüğü sebebiyle Muineddin Süleyman Pervane, babası IV. Kılıçarslan döneminden daha fazla devlet idaresinin dizginlerini eline aldı. Muineddin Süleyman öldürülene kadar da devlet idaresini elinde tuttu.
III. Gıyaseddin Keyhüsrev, devlet yönetimine hiçbir zaman katılamadı. Muineddin Pervane’nin gölgesinde kaldı. Hatta Muineddin Pervane, küçük sultanı baskı altında tutmuştur. III. Gıyaseddin Keyhüsrev Azerbaycan’a gidince İlhanlı hükümdarı Abaka ona: “Baban eceli ile mi öldü, yoksa öldürüldü mü?” sualini sormuş; fakat çocuk yaşında bulunan yeni sultan, Muineddin Pervâne’den korkarak, eceli ile öldüğünü söylemeğe mecbur kalmıştı. Ancak Muineddin Süleyman, III. Gıyaseddin Keyhüsrev’i yetiştirmek için bütün imkânları kullandı. Ona çok iyi dinî terbiye aldırdı. Gıyaseddin ergenlik çağına geldiğinde ata binmek ve silah kullanmak gibi konularda bizzat Muineddin Süleyman’ın oğlu Mühezzebüddin Ali tarafından eğitildi.
Mısır Memluk Sultanı Baybars’ın Anadolu’ya Gelişi
Muineddin Süleyman da bu dönemde başarılı bir siyaset izleyemedi. Devleti korumak için Moğollar ve Memluklular arasında kaldı. Kararsız politikası kendisinin sonunu hazırladı. Muineddin Pervane, Anadolu halkının Moğollara karşı Mısır Memluk Sultanı Baybars’ı Anadolu’ya davet etti. Memluk Sultanı Baybars, bu davete olumlu cevap verdi. Türkiye Selçuklu topraklarına girdi. Elbistan’da Moğolları, Selçuklu kuvvetlerinin yardım etmesi sebebiyle kolayca yendi. Abaka Han’ın görevlendirdiği Toku ve Tudavun Noyan bile burada öldürüldü (Zilkade 675/Nisan 1277). Baybars oradan Kayseri’ye geldi. Muineddin Pervane, Baybars’ın yanına gelmekte tereddüt etti. Memluk ordusunun bir hafta sonra karşılaştığı yiyecek sıkıntısı sebebiyle Baybars Mısır’a dönmek zorunda kaldı. Baybars’ın Anadolu’yu Moğol tahakkümünden kurtarma yolundaki bu teşebbüsü böylece neticesiz kaldı. Baybars’ın ayrılmasının arkasından Abaka Han bizzat başına geçtiği büyük bir orduyla Anadolu’ya geldi. Pervane’nin kendilerine ihanet ettiği kanaatine varan Abaka, onu idam ettirdi (Safer 676/Temmuz 1277). Daha sonra Kayseri’ye geçen Abaka Han bütün Selçuklu şehirlerinin yağma ve tahribini, emretti. Rivayete göre aralarında ilim ve din adamlarının da bulunduğu çoğu Türkmen 200.000 kişi öldürüldü. Bu karışık dönemde Gıyaseddin Keyhüsrev siyasi olaylara küçük olmasından dolayı müdahil olamadı. Muineddin Pervane’nin ölümünden sonra da Türkiye Selçuklu Devleti’ndeki siyasi olaylar durulmadı.
II. İzzeddin Keykavus’un Oğlu II. Gıyaseddin Mesut’un Ailesi ile Kayseri’ye Gelişi
III. Gıyaseddin Keyhüsrev’in şanssızlığı 678/1279’da cereyan eden Cimri Olayı* ile de kalmadı. 679’da (1280) Kırım’da yaşayan II. İzzeddin Keykavus’un veliaht tayin ettiği oğlu II. Gıyaseddin Mesut, Kastamonu Beyi Çobanoğlu Muzafferüddin’in desteğini alarak ailesi ve yakınlarıyla birlikte Kayseri’ye geldi. Abaka Han’ın huzuruna II. Gıyaseddin Mesut, Kastamonu Beyi Çobanoğlu Muzafferüddin ile beraber çıktı. Abaka Han Erzurum, Erzincan, Sivas, Diyarbekir ve Harput’un idaresini Gıyaseddin Mesut’a verdi. III. Gıyaseddin Keyhüsrev bu duruma hiçbir şey yapamadı. Yapmak istese bile Abaka Han kısa süre sonra öldü (680/1282). Abaka Han’dan sonra Ahmet Teküder hükümdarlığı döneminde Selçuklu ülkesi III. Gıyaseddin Keyhüsrev ile II. Mesut arasında taksim edildi. Durumu öğrenen ve memnun kalmayan III. Gıyaseddin Keyhüsrev şikâyette bulunmak üzere Ahmet Teküder’e gitmek için yola çıktıysa da İlhanlı Devleti’nde başlayan saltanat mücadelesi sebebiyle bir süre Erzurum’da beklemek zorunda kaldı. Saltanat mücadelesi tamamlanıp Argun Han tahta geçince, II. Mesut, III. Gıyaseddin Keyhüsrev’den daha önce Tebriz’e gitti. Bunun üzerine yeni İlhanlı hükümdarı Argun Han, II. Mesut’u Türkiye Selçuklu sultanı yaptı (681/1282). Daha sonra huzuruna çıkan Gıyaseddin Keyhüsrev’i de geri gönderip Erzincan’da öldürttü.
III. Gıyaseddin Keyhüsrev saltanatı döneminde, yaşının da küçük olması sebebiyle, devlet idaresini eline alamadı. Muineddin Pervane de siyasi olayları başarıyla yönetemeyip Moğollar ve Memluklular arasında kaldı. Bu tereddüdü kendi sonunu getirdi. III. Gıyaseddin Keyhüsrev, Muineddin Pervane ölünce de devlet yönetimine müdahil olamadı. Önce Siyavuş (Cimri) Olayı, sonra da II. Gıyaseddin Mesut’un Anadolu’ya gelmesi onun, devletin idaresini eline alamamasına sebep oldu.