KONEVİ MANZUMESİ

Türkiye Selçuklu Döneminde Sadreddin Konevi adına inşa edilen cami, türbe, zaviye ve kütüphaneden oluşan yapılar topluluğu.

Manzume; Meram ilçesi, Şeyh Sadreddin Mahallesi, Turgutoğlu Sokağı’nda yer almaktadır. Manzumeyi oluşturan cami, türbe, zaviye ve kütüphane inşa kitabesine göre 673/1274 yılında yaptırılmıştır. Sultan II. Abdülhamit döneminde vilayet valisi Mehmet Ferit Paşa tarafından cami ve türbe 1317/1899 yılında tamir ettirilmiştir. Bu tamirde tek kubbeli olduğu bilinen cami, ahşap direkli ve ahşap tavanlı plana dönüştürülmüştür. Manzumenin etrafındaki mezarlık son yüzyılda ortadan kaldırılmıştır. Günümüze kadar bu plan özelliğini koruyan cami, 2004 yılında bir tamir görmüştür.

Manzumeye vakıflar ihdas edilmiş ve Osmanlı Döneminde de bu vakıflar devam etmiştir.

Yapı üzerinde iki kitabe yer almaktadır. Her ikisi de caminin taç kapısında bulunan kitabelerin ilki üç satır hâlinde, celi sülüs hatlı ve Arapçadır. Kitabenin Türkçe tercümesi şöyledir: “Muhammed oğlu İshak oğlu şeyh ve âlim Sadreddin Muhammed’in –Allah kendisinden razı olsun- metfun olduğu türbesi ile, vakfiyesinde şart koşulduğu ve beyan edildiği üzere vakfedilmiş kitaplarının bulunduğu kütüphanesinden oluşan bu mübarek mamure, kalpleri Allah’a yönelmiş salih fakirler için 673 (1274) yılında inşa edildi.”

Türkçe olan ikinci kitabe, mermer malzemeye üç satır hâlinde kabartma tekniğiyle ve celi sülüs hatla hakkedilmiştir. Bu kitabenin okunuşu da şu şekildedir: “Tâcdâr-ı devrân ve halîfe-i refî’i’ş-şân es-Sultân el-Gâzî Abdülhamîd Hân-ı Sânî / Efendimiz Hazretlerinin müberrât-ı seniyye-i mülûkânelerinden olmak üzere işbu câmi’-i şerîf ile türbe-i münîfe vâlî-i vilâyet / Sene 1317 / Devletlû Mehmed Ferîd Paşa Hazretlerinin zamân-ı me’mûriyyetlerinde i’mâr ve ihyâ buyurulmuştur / Bâdî”

Kitabeye göre cami ve türbe, II. Abdülhamit Han döneminde vali Mehmet Ferit Paşa tarafından 1317/1899 yılında tamir edilmiştir. Kitabede imzası bulunan “Bâdî”, dönemin Konya Emlak Müdürü Ahmet Badi Efendi (1839-1910)’dir. Hattat ve şair olan Badi, Konya’da bulunduğu yıllarda başta Alâeddin Su Deposu olmak üzere bazı eser ve çeşmelerin kitabesini kaleme almıştır.

Cami: Kuzey-güney yönünde uzanan dikdörtgen planlı cami, içten 13,28x8,10 m ölçülerindedir. Cami, ahşap direkli ve ahşap hatıllarla desteklenmiş, düz dam örtülüdür. Caminin batısına bitişik mekân vasıtasıyla harime ulaşılmaktadır. İki giriş kapısından biri güneyde, diğeri de kuzeybatıdadır. Cepheler pencere açıklıklarıyla hareketlendirilmiştir.

Caminin, batısında ve ona bitişik nizamda kapalı avlu kısmı yer almaktadır. Sonradan artan ihtiyaçlar sebebiyle ibadet edilir hâle getirilerek cami ile bütünleştirilmiştir. Orijinalde tek katlı olan bu mekân, sonradan iki katlı hâle getirilmiştir. Kuzey-güney yönünde dikdörtgen planlıdır. Üzeri ahşap hatıllarla taşınan düz damla örtülmüştür. İçten 5,96x17,10 m ölçülerindedir. Güney cephesindeki düz lentolu sade bir kapıdan iç mekâna girilmektedir. Kapının üzerinde inşa ve tamir kitabeleri görülmektedir. Girişin hemen üstünde yarım daire formunda, kurşun kaplı bir ahşap sundurma vardır. Girişin hemen güneybatısında minare bulunmaktadır. Batı ve kuzey cephelerde altta bir, üstte iki tane olmak üzere üçer pencere iç mekânı aydınlatmaktadır. Kuzeydoğu cephede ikinci kapı vardır.

Güney cephedeki düz lentolu kapıdan kapalı avlu kısmına girilmektedir. Kuzey-güney yönünde uzanan iç mekân, ahşap hatılların taşıdığı düz damla örtülüdür. Girişin hemen batısında minare giriş kapısı görülmektedir. Genel olarak iç mekân sade olup, duvarlardaki pencereler, niş ve kapı açıklıkları hareketliliği sağlamaktadır. Batı ve kuzey duvarında üçer, doğu duvarında ise camiye bakan bir tane olmak üzere toplamda yedi pencere iç mekânı aydınlatmaktadır. Güneydoğu duvarında bir adet niş vardır. Kuzeydoğu ve güneybatı köşedeki iki merdivenle üst kata çıkılmaktadır. Doğu duvarının ortasındaki düz lentolu kapıdan camiye geçilmektedir.

İç mekânın ortasında, 1985’lere kadar ayakta duran, günümüzde mevcut olmayan şadırvan bulunmaktaydı. 1,77x1,61 m ölçülerindeki şadırvanın havuzu doldurularak kapatılmıştır.

Külliyenin kütüphanesi, kapalı avlunun güney kısmıdır. Sadreddin Konevi, kitaplarını buraya vakfetmiştir. Kütüphane, avlu giriş kapısının üstünde olup, minare ile cami arasındaki alandadır. Güneybatıdaki ahşap bir merdivenle kütüphaneye çıkılmaktadır. Kütüphane avluya büyük bir Bursa kemeriyle bağlanmaktadır. Kemer köşeleri ajur tekniğinde yapılmış rumilerle süslenmiştir. Bursa kemerinin, kemer üzengi seviyesinde mukarnas vardır.

Kapalı avlunun hemen doğusunda ve ona bitişik durumdaki caminin cepheleri sade olup, pencerelerle hareketlilik sağlanmıştır. Kuzey ve güney cephede düz lentolu ve iki kat hâlinde ikişer, doğu cephede ise iki tanesi doğrudan türbeyle bağlantılı iki kat hâlinde dört pencere vardır. Bunlardan güneydoğudaki alt kat pencere sonradan kapatılmıştır. Kapalı avlunun doğusundaki düz lentolu kapı açıklığından harime girilmektedir. Harim, büyük bir Bursa kemeri ile ikiye ayrılmıştır. Harimin kuzeyinde kadınlar mahfili bulunmaktadır. Mahfile kuzeybatıdaki bir merdivenle çıkılmaktadır. İç mekân oldukça sade olup, duvarlardaki pencerelerle iç mekân aydınlatılmıştır. Caminin iç mekânının en hareketli kısmı kıble duvarının ortasındaki mihraptır. Caminin çini mozaik mihrabı 1,92x3,04 m ölçülerindeki mihrap nişi dikdörtgen planlı ve mukarnas kavsaralı olup iç mekâna 0,35 m kadar taşıntı yapmaktadır. Mihrapta firuze zemin üzerine patlıcan moru çiniler kullanılmıştır. Mihrap nişi üç yönden ters “U” biçimindeki farklı genişliklerdeki bordürlerle sınırlandırılmıştır. En dıştaki geniş bordürde firuze zemin üzerinde lacivert yarım altı kollu yıldız ve bundan gelişen yarım altıgenlerden oluşan girift bir süsleme görülmektedir. Bu bordürden sonra nişe doğru meyil yapan firuze renkli sade ince bir bordür yer almaktadır. Üçüncü bordür de firuze zemin üzerine, lacivert rumilerden oluşan bir süslemeye sahiptir. Kavsaranın üst kısmında kufi yazıyı anımsatır tarzda, firuze zemin üzerinde lacivert renkte rumi ve palmetlerden oluşan girift bitkisel süsleme görülmektedir. Kavsara köşelikleri ise yine firuze zemin üzerinde çarkıfelek motifleriyle süslenmiştir. Nişin her iki yanındaki, sütunceler yarım daire formunda olup zar başlıklara sahiptir. Sütünce gövdesinde ise firuze zemin üzerine lacivert çokgenler bulunur. Nişin yüzeyinde firuze zemin üzerine lacivert renkte girift altıgenler içinde üç tane “Ali” ibaresinden oluşan bir kompozisyon dikkati çekmektedir. Nişte, kavsaradan firuze zemin üzerine lacivert renkte bir ters bir düz yerleştirilmiş lale motifleri yer almaktadır. Kavsara altı sıra mukarnastan oluşmaktadır. Mihrabın üst kısmında Osmanlı Döneminden bir çini levha bulunmaktadır.

Minare: Tek şerefeli silindirik minare, kapalı avlunun güneybatısında yer almaktadır. Kaidesi kapalı avlu içindeki minareye bu mekândan geçilmektedir. Taş malzemeden inşa edilmiş kare kaidenin üzerinde köşeleri pahlanmış pabuç kısmı yer almaktadır. Silindirik gövde sade olup tuğla malzemedendir. Gövdenin alt ve üst kısmında kaval silme vardır. Şerefesi sade olup, konik külahla örtülü kısa bir peteği vardır.

Türbe: Caminin doğusunda, camiye bitişik ve açık hâldedir. Kare planlı, üzerinde ahşap malzemeden bir piramidal yer almaktadır. Caminin doğusundaki üç pencere türbeye bakmaktadır. Türbenin ana girişi kuzey cephededir. Basık kemerli olup üzerinde, etrafındaki mezarlıkta yer alan bir çukurdan çıkarılarak yerleştirilmiş celî sülüs hatla yazılmış tek satırlık Arapça bir kitabe yer almaktadır. Cepheler, kare kesitli, köşeleri pahlı on iki mermer sütuna dayanan Bursa kemerleriyle hareketlendirilmiştir. Her bir cephede üçer Bursa kemeri vardır. Kemerlerin üzerinde de yine mermer malzemeden bir silme görülmektedir. Kemerlerin alt kısmında yine mermer malzemeden farklı tarzda geometrik süslemeleri mermer kafesler görülmektedir. Kafeslerde Mührü Süleyman, dört ve altı kollu yıldızlar, altıgenler, gamalı haç, kare gövdeye oturan ahşap külah, yine ahşaptan sekizgen bir kasnağa oturmaktadır. Türbenin içinde Sadreddin Konevi’nin kabri yer almaktadır. Zamanla türbenin etrafında oluşan mezarlık günümüze gelememiştir. Türbenin zemin döşemesi, haziresindeki şahidelerin yerinden sökülerek buraya yerleştirilmesiyle oluşturulmuştur.

Konevi Camii
Konevi Manzumesinin Nesip Koçer tarafından yapılan bir tablosu

ALİ BORAN

BİBLİYOGRAFYA

  • Koman, 1940; Eflaki, 1964, I/144, 211; Konyalı, Konya Tarihi, 1964, 488; Önder, 1971, 117-118; Bakırer, 1976, 182; Öney, 1976; KŞS, 38/1411; Dülgerler, 1979, 68; Yetkin, 1986, 103; Önkal, 1996; Arıtan, 1997; Can, 1986; Özönder, 1989; Doğan, 1993; Anonim, 2000; Bayram, 2001; Şimşir, 2002, 158; Atçeken, 1998; Karpuz, Envanter, 2009, I/218-223; Konya Envanteri, 2010, 214-217; Yıldırım-Üzüm, 2010; Işık, 2011c.