Güneysınır, tarihi, yerleşim bölgesi, doğal güzelliği, şelaleleri, yaylaları ve mağara gibi doğal oluşumları ile zengin bir yer olmasına rağmen yeterli tanıtım yapılmaması sebebiyle turizm açısından hak ettiği yeri alamamıştır.
İlçede tarih öncesi devirlerden kaldığı düşünülen iki adet höyük bulunmakta olup bunların tarihi ile ilgili henüz tam bir çalışma yapılamamıştır. Bu höyükler halk arasında Güdelesin ve Gâvur olarak adlandırılmaktadır. Bunların dışında çevre kasaba ve köylerde de sayısız höyük bulunmaktadır. İslami dönem öncesi Anadolu tarihi bakımından önemli olan bölge İslami dönemde de birçok gelişmeye tanık olmuştur. XVI. asır evkaf kayıtlarında bölgede Armusun köyünde bir cami ve medrese kaydına rastlanmaktadır. Bu cami ve medresenin gelirleri Murgömü mezrası (500 akçe) ve üç dükkândır (693 akçe). Muhtemelen bu cami daha sonra Aktürbe diye bilinen zatın mezarı ile özdeşleşmiştir. Buranın 1789 tarihli onarım kitabesi vardır.
XVI. asırda yine Durayda’da bir mescit bulunmakta olup, vakıf geliri 337 akçedir. Bu iki köyden başka bugün Güneysınır ilçe sınırları içinde yer alan Eski Dorla diye anılan bölgede Yunus Fakih Medresesi ve Camisi bulunup bu kurumların vakıf gelirleri ise 350 akçedir.
Yukarda zikredilen tarihî eserlerden başka Güneysınır Alanözü beldesinde tescilli bir bin yıllık, bir anıt ardıç ağacı bulunmaktadır. Çevresini, kollarını açmak suretiyle on üç kişinin çevreleyebildiği ağacın taç çevresi 52 metre, boyu 13 metre olarak ölçülmüştür. Kök uzunluğu ise 800 metre derine inmektedir.
Güdelesin Höyüğü
Güneysınır-Alanözü'ndeki anıt ardıç ağacı
