Osmanlı Döneminin ilk vilayet gazetelerinden olan Konya, Konya’nın bilinen ilk gazetesidir. 16 Kasım 1870 tarihinde vilayet adına haftalık olarak çıkartılmaya başlanmıştır. İki veya altı sayfa çıkarıldığı olmuşsa da genelde dört sayfadır. İlk sıralar, iki sayfası Türkçe, iki sayfası Karamanlıca (Grek alfabeli Türkçe) yayımlanmıştır. Çünkü Anadolu’da, Türkçe konuşup, ibadetlerini Türkçe yapan Ortodoks Hristiyanlar, Bizans’ın etkisiyle Grek alfabesini kullanıyorlardı. 1873 yılında Konya valisi olan eski sadrazamlardan Sakızlı Ahmet Paşa, Türkçe kısmı dört sayfaya çıkararak Grek alfabeli yayımı kaldırmıştır.
Gazetenin yazı işlerini vilayet mektupçuları yönetmiştir. Vilayet Matbaasında basılan gazetenin yayın aralığı düzenli değildir. Bazen haftada iki defa yayımlanmıştır. 1879 yılında Vilayet Matbaasında çıkan bir yangın sonucu da yayımına bir süre ara verilmiştir.
Vilayet haberleriyle resmî emir ve ilanların yayımlandığı gazetede, henüz özel gazeteler çıkmadığından, kırk yıla yakın uzunca bir süre, makale, şiir ve benzeri yazılara da yer verilmiştir. Padişah iradeleri başta olmak üzere, başkent İstanbul’dan gönderilen siyasi bilgi ve haberler, II. Meşrutiyet Döneminde milletvekillerinin haberleri, açıklamaları yer almıştır. Konya gazetesinin, haber kaynağı olan bölge, oldukça geniştir. Vilayet merkezi olarak Konya ile birlikte, idari yönden merkeze bağlı, yerleşim yerlerinin haberleri de gazetede yer almaktadır. Dönemin dernekleri, sosyal olaylar dâhil her türlü gelişmede, resmî bakışı yansıtan bir anlayışla gazete muhtevası oluşturulmuştur. Bu yüzden, ticaret, sanat vb. gelişmeler, ikinci planda kalmıştır.
1880’li yıllar gazetenin yönetimi, vilayet mektupçusu ve matbaanın da amiri olan Mehmet Nazım’ın elindedir. Selanik’in son valisi olan M. Nazım, beğendiği yazarlara, vilayet gazetesinde yazdırmaktadır. Vali Müşir Sait Paşa da tanıdığı, kalem erbabı kimseleri, gazete yazarlığına davet etmiştir. Bunlar içinde, uzunca bir süre gazetenin yayımını yönlendiren, daha sonra vali ve bakan olacak olan Ebubekir Hazım (Tepeyran; 1867-1947); postnişin, dilci, şair Veled Çelebi (İzbudak; 1867-1953) ilk kalem tecrübelerini Konya’da kazanmışlardır.
Gazetenin yayın ekibi, Vilayet Matbaası kadrosu içindedir. Bu yüzden gazete ile matbaa birbirinden hiç ayrılmamıştır. Vilayet Matbaasının gelir-gider işlerini takip eden görevliler, aynı zamanda vilayet gazetesinin resmî muhabirleridir. Aynı durum II. Meşrutiyet Devrinde de devam etmiştir. Onun için 13 Kânunusani 1324 (1908) tarihli gazetenin baş sayfasında, yönetim adresi ve matbaasının yeri için, “Hükümet dairesindedir” ifadesi kullanılmıştır. Hem idare hem de matbaa, valilik binası içindedir. Gazete ile ilgili yazışmalar yapmak üzere de matbaa müdüriyetine başvurmak gerekmektedir. Faydalı bulunan yazılar, telif ücreti ödenmeden (“meccanen”) yayımlanmıştır. Gazetenin bir sayısı, on paradan satılmakta; ilanların her yedi kelimesinden dört, tekrar edilirse üç kuruş alınmaktadır.
Gazete, resmî olduğu için, cülus (padişahın tahta çıkma), veladet (doğum) günlerine özel önem vermekte; bu günlerde birinci hamur kâğıda basılan gazetenin yazıları üzerine yaldız sürülmektedir. Bu tür sayılarda, şiirler, methiyeler, klişe yazılar yayımlanmaktadır.
Gazete, çarşıda satılmamakta; dağıtımı, resmî kanaldan yapılmaktadır. Vilayetin bütün köyleri, tabii ve temelli abonesi durumundadır. Abonelikte II. Meşrutiyet’e kadar kural, yirmiden fazla hanesi bulunan köyler ile maaşı beş yüz kuruşu geçen memurların doğrudan abone olmalarıdır. Mutasarrıf, kaymakam, nahiye müdürü gibi yetkililer; seneliği kırk kuruş olan abone bedelini toplamakla görevlidirler. Yazı işleri (tahrirat) müdür ve kâtiplerine, tahsilâttan ondalık verilmek sureti ile gazete ücretinin toplanması teşvik edilmiştir. Böylece, ömründe hiç gazete yüzü görmemiş köyler, kırkar kuruşu kabul edip ödemişlerdir.
İkinci Meşrutiyet Devrinde, köylerle memurların zorunlu aboneliği uygulanmamıştır. Özel gazeteler de çıkmaya başladığı için, gazete ve matbaanın maddi durumu zayıflamakla birlikte yine yayıma devam etmiş; Mütareke ve Millî Mücadele dönemlerinde de kapanmamıştır. Vilayet desteğiyle çıkan gazete, Cumhuriyetin kuruluş yılları ve Harf İnkılâbı başlarında güçlükler hissetse de yayımını durdurmamıştır. Harf İnkılâbı’ndan sonra, yeni harflerle ve haftada iki gün çıkmıştır. Yalnız gazete nüshaları, 1’den başlanarak numaralandırılmıştır. 25 Mayıs 1932’ye gelindiğinde gazetenin numarası: 394-2685, idare yeri, Sanayi Mektebi bitişiğinde Vilayet Matbaasıdır. İlan almaktadır. Fiyatı ve abone şartları, yeni döneme göredir. Abone yıllık 500, altı aylık 250 kuruş, nüshası ise, 5 kuruştur.
Uzun yayım süresince, bünyesinde yazarlık yapan önemli şahsiyetler vardır. Adından bahsedilenler dışında Server Rifat İskit, Hamdizade Mahbup Efendi, Abdülkadir Erdoğan, Muzaffer Hamit, Seydişehirli Ahmet Burhaneddin de Konya yazarlarındandır.
Gazete, 1932’de İçişleri Bakanlığının emriyle kapatılmıştır. Konya’nın 62 yıllık tarihinin en önemli tanığı durumunda olan gazetenin, ne yazık ki, tam bir koleksiyonu bulunmamaktadır. Yarım asırdan çok bünyesinde çıktığı Konya Valiliğinin, Dokümantasyon Merkezi ve Kütüphanesi’nde dahi bir nüshası kalmamıştır.