ONAR, MUSA KÂZIM

Şeriye ve Evkaf Vekili, Konya milletvekili. (1881-1930)

Hadim’in Aşağı Hadim Mahallesi’nde doğdu. Musa Hocazade Ahmet Efendi’nin oğludur. Medrese tahsiline Hadim’de başlayan Musa Kâzım Efendi, daha sonra Konya’ya gelerek İrfaniye Medresesine girdi. Burada Yalvaçlı Ömer Vehbi Efendi’den sarf, nahiv, mantık, meani, beyan, bedii, usul-ı fıkıh, ilm-i kelam ve hadis ilimleri tahsil ederek icazet aldı.

1911 yılında Konya Hukuk Mektebini birincilikle bitirdi. 1912 yılında, İstanbul’da, Selanik Hukuk Mektebi Mecelle ve Usul i Fıkıh Müderrisliği için açılan imtihanı kazandı. Bu görevi Balkan Harbi’nin başlamasına kadar sürdü. Harbin başlaması üzerine Konya’ya dönerek avukatlığa başladı. Konya Barosu kurucuları arasında yer aldı. 12 Ocak 1920 tarihinde Konya mebusu olarak İstanbul Mebusan Meclisi’nde Konya’yı temsil etti. Bu meclisin dağılması üzerine de 23 Nisan 1920’de TBMM’ye Konya mebusu olarak katıldı ve 1922 yılına kadar Meclis Birinci Reis Vekilliği görevini yürüttü. 15 Nisan 1923 tarihinde, Ali Fethi Okyar’ın kurduğu hükümette Şeriye ve Evkaf Vekilliğine getirildi.

Millî Mücadele’nin ilk yıllarında Men’i Müskirat (alkollü içkilerin yasaklanması) Kanunu çıkarılmıştı. Bazı çevrelerde su gibi içki içilirken, halktan içki içenlerin cezalandırılması rahatsızlığa sebep olur. Mezkûr kanunun kaldırılması için bir teklif getirilir. Teklifin Meclis’e sevk edilmesi için, vekil olarak Şeriye Vekili Musa Kâzım Efendi’nin de imzalaması gerekmektedir. Musa Kazım Efendi:

“Vakıa alkol kullanma, bir yasak tedbiri olmaktan çok, şahsî idrak ve iz’an mevzuudur. Buna rağmen: ‘İçki kötülüklerin anasıdır’ diyen bir dinin Şeriye Vekili olarak bu kanuna imza atarsam inandığım hakikate karşı çıkmış olurum. Her itiyat ve inancın irfan ve vicdan membaına istinat etmesi esas kaidesini de unutmamış olmakla beraber, bir Şeriye Vekili olarak içkiyi serbest bırakma devlet görüşüne katılamam. Böyle bir teklifte imzam bulunmamak gerekir.” der ve istifa eder.

Müstenkif (çekimser) kalması teklifini de reddeder. Musa Kâzım Efendi’nin istifasından sonra, bu bakanlık tamamen kaldırılır.

Musa Kâzım Efendi, güçlü hitabeti ve bilgisi ile Meclis’te oldukça itibar kazanmıştır. Merhum, aralarında samimi bir dostluğun olduğu Hamidiye kahramanı Rauf Orbay’ı çok sever. İzmir Suikastı olayında ortadan kaldırılmak istenenlerden birisi de Rauf Orbay’dır. Rauf Orbay, Musa Kâzım’ın evinin aranmayacağını bildiği için, yurt dışına çıkacağı son geceyi, merhumun evinde geçirir. Evden ayrılırken üç armağan bırakır. O sıralarda Musa Kâzım Efendi yurt dışında bulunmaktadır. Ev sahibinin büyük kızına tek taş pırlanta bir yüzük verir. Hediyeler Musa Kâzım Efendi’nin kayınbiraderine iletilmiştir, Musa Kâzım Efendi’nin oğlu İhsan Bey, Rauf Orbay’ın imzalı resminin hâlâ kendilerinde olduğunu söyler. Rauf Orbay çok sonra, İnönü döneminde affedilecek ve bu suretle yurda dönecektir.

Musa Kâzım Efendi, Türkiye Ziraat Bankasının bozulduğu bir dönemde, bankanın idare meclisi reisliğine getirilir. Bu konuda da faydalı çalışmaları olur.

I, II, III ve IV. dönemlerde milletvekili olarak Meclis’te bulunan Musa Kâzım Efendi rahatsızlandığı 1929 yılında tedavi için Viyana’ya gönderildi. 1930’da Türkiye’ye dönmek üzere olduğu bir sırada Viyana’da vefat etti. Cenazesi İstanbul’a getirilerek Edirnekapı Şehitliği’ne defnedildi.

Kâzım Efendi’nin çocuklarının tahsillerini tamamlayabilmeleri için, 2 Nisan 1931 tarih ve 1764 Sayılı Resmî Gazete’de neşredilen 1786 Sayılı Kanun çıkarılır. Türkiye’de çıkarılan bu ilk özel kanuna göre çocukları istedikleri lisede parasız okuyabileceklerdir.

I. Dönemden IV. Döneme kadar muhaliflerin de yakın dostu olarak Meclis’te kalabilen birkaç sarıklıdan birisi Musa Kâzım Efendi’dir. Vefatı, Türkiye’de çok enteresan olayların cereyan ettiği bir döneme rastlar. Kendisini iyi hissettiği ve Türkiye’ye dönmek üzere olduğu bir anda, Viyana Garı’nda fenalaşarak hayata veda etmesi, yakınları arasında, bir suikasta uğradığı şüphesini doğurmuştur.

Onar ailesi, hem Karahafız hem de Gilisralıoğlu aileleriyle akrabadır. İhsan Onar Bey’in annesi Afife Hanım, Gilisralı Hacı Ali Efendi’nin (Naim Gilisralıoğlu’nun amcası, Tahir Efendi’nin kardeşi) kızıdır. Karahafızlardan Konya Milletvekili Hazım Naim Onat da İhsan Bey’in annesinin teyzezadesidir. Her iki aile aynı zamanda Bolay (Bolaylı Hocalar) ailesiyle de akrabadır.

Musa Kazım Onar

MEHMET ALİ UZ

BİBLİYOGRAFYA

  • Arabacı, 1998, 290-291; Uz, 2004a, 71-74; Sural, Konya, 12.09.1975; oğlu İhsan Onar’la yapılan görüşme.