PAŞA DAİRESİ

(Bekir Sami Paşa Medresesi) Osmanlı Dönemi yükseköğretim kurumu.

Tanzimat Dönemi Konya valilerinden Bekir Sami Paşa (ö. 1265/1849) tarafından yaptırılan medresenin yeri tapu senedine göre şöyledir: Cephesi (güneyi), Hükümet Binası Tramvay (günümüzde Mevlâna) Caddesi’ne bakmaktadır. Sağ (doğu) tarafında Süleymaniye Medresesi (ve Mekteb-i Sanayi), sol tarafında medreseye ait dükkânlar, arkasında (kuzeyinde) Ekmekçi Ethem Usta’nın evi ile çevrilidir (Bu yer, KÖİA, Merkez Emlak Esas Defteri, c. I, s. 110’da Şems Mahallesi’nde, Sipahi Pazarı Caddesi’nde gösterilmiştir. Aynı arşiv, Merkez Emlak Esas Defteri, c. 8, s. 20’de ise Çiftemerdiven Mahallesi’nde Mekteb-i Sanayi bakiyesi, Süleymaniye Dairesi (Medresesi) ve çeşme ile yol arasında gösterilmektedir. Yer tarifinde, değişen mahalle adı dışında bir çelişki yoktur. Mahalle adının farklılığı ise idari tasarruf olarak, mahalle sınırının genişletilip, daraltılması ile ilgili olmalıdır).

Paşa Dairesi yerinde kurulan Islah-ı Medaris’te yatılı olarak okuyan, sonra aynı yerde hocalık yapan İ. H. Konyalı, medresenin yerini: “Hükümet Caddesi’nde, Sanatlar Okulu’nun solunda” ve İplikçi Camii’nin “yol aşırı karşısında” olarak tarif eder. Yön olarak medrese, Sanayi Mektebinin güneybatı kısmındadır.

Selçuk Es ve Mahmut Sural ise; medresenin Alâeddin (Mevlâna) Caddesi üzerinde “bugünkü Karatay Lisesi bahçesinde idi.” (1975’te, eski Sanayi Mektebi, Karatay Lisesidir) demektedirler. Tarifler, günümüzdeki Merkez Bankasının yeri ile medrese arsasını buluşturmaktadır.

Medresenin banisi Ebubekir Sami Paşa, Tanzimat Döneminde görev yapan valilerin, onuncusudur. Valilik süresi de kısadır. Ancak iki yıla yakın valiliği sırasında medreseyi yaptırdığı gibi kurduğu para vakfı ile de desteklemiştir.

Ebubekir Sami Paşa, adı veya kısaltılmış şekliyle “Paşa Dairesi” diye anılan medresesini 1846 yılında yaptırmıştır. Medrese başlangıçta, kendisi de Nakşibendî tarikatına mensup olan Ebubekir Sami Paşa tarafından bir zaviye olarak yaptırılmıştır. Vakfiyesine göre “hariciye ve dâhiliyeli”dir. Yapı, 1 helâ, 14 oda, 1 dershane ve mescitten oluşmaktadır.

Günümüze, bu eserin orijinal parçası olarak sadece, Mevlâna Müzesi’nde saklanan kitabesi gelebilmiştir. Kitabesinde medresenin, güzel ibadethane, ilim ve irfanın yayıldığı ibadet evi olduğu belirtilmektedir.

Özel bir vakıf eğitim kurumu olan medresenin gelir kaynağı, başlangıçta Ebubekir Sami Paşa tarafından vakfedilen yirmi bin kuruşluk bir para vakfı (nukudi) ile gelir getiren tapulu sekiz dükkândır. Müderrisi, aynı zamanda bir Nakşî şeyhi olan Bekir Sami Paşa Medresesinde bu durum, açılışından kapanışına kadar devam etmiştir. İlk müderrisi ve şeyhi Hacı Mehmet Himmet Efendi’dir* (ö. 1862). Ondan sonra müderrisliğe getirilen Memiş Efendi’nin* oğlu Mumammed Bahaeddin Efendi* (1831-1906), medresede köklü değişimin fikrî temellerini atmıştır.

Vakfiye ve kitabede mescidin, medrese ile birlikte yapıldığı anlaşılmaktadır. Vakfiyesine uygun olarak hitabet görevine yıllık 250 kuruş vazife ile atanan ilk görevlisi, Hocazade Seyyit Mehmet Efendi ibn Ali’dir. Atama tarihi ise 23 Muharrem 1363/11 Ocak 1847, yani açılıştan kısa bir süre sonradır. Seyyit Mehmet Efendi’nin vefatı üzerine yerine, büyük oğlu Ali Efendi 10 Rebiyülevvel 1300/19 Ocak 1883’te atanmıştır.

Yer olarak mescit, daha sonra yapılan Sanayi Mektebinin “bahçe duvarı dibinde ufak” bir yapıdır. Süleymaniye Medresesine bitişik olan mescit, 1900’e gelindiğinde “harâb ve bakımsız kalmıştır”. Yeni yapılan Sanayi Mektebinin ise bir mescidi yoktur.

Mescit, Millî Mücadele Döneminde, “Bekir Sami Paşa Cami-i Şerifi” adı ile Vakıflar İdaresinin görevli atadığı bir ibadethanedir. 23 Teşrinisani 1337/1923 tarihinde buraya, hatibi Hacı Ali Efendi’ye vekil olarak Zıvarıklı Abdurrahman oğlu Hasan Efendi atanmıştır.

1923’te maaşlı görevli tayin edilen mescit, medresenin bir kısım ile birlikte 1924 yılında Konya Belediyesince kamulaştırılarak yıkılmıştır. Arsa hâline getirilen alanı ise bahçe hâlinde Mekteb-i Sanayi’ye ilave edilmiştir.

1909’dan sonra medrese tamamıyla yenilenmiştir. Hem binasındaki hem de tedrisatındaki bu köklü değişiklikten sonra Paşa Dairesi Islah-ı Medaris-i İslamiye Medresesi* adını almıştır.

 

CANER ARABACI

BİBLİYOGRAFYA

  • VB A, K: 16, Z: 140; Konyalı, Konya Tarihi, 1964, 789; a.mlf., 1973; Es, Arşiv, D.Nu. 5747, s. 1; Sural, Konya, 5-6 Ağustos 1975, s. 3; Aytekin, 1975; Erdoğan, 1948, 3; Önder, 1962, 231; Arabacı, 1998, 477-481.