HATT-I İSTİVA

Mevlevi terimi.

Mevlevi kültür ve düşüncesinde derin anlamlar ifade eden sembolik çizginin adıdır. Sema* mahallini tam ortadan ikiye bölen istiva* çizgisi, yaratılmışların ekseni, en yakın asgari müşterek çizgisidir. Farklı ve zıt olanların, olmayanlara en yakın ve müştereken oluşturulan diyalog çizgisidir. Mana âlemini ikiye ayıran muhayyel bir Ekvator çizgisi olarak da düşünülebilir. Bu çizgi, kırmızı renkli şeyh postundan başlayıp, tam karşıdaki “meydan kapısı”na kadar devam eder. Sembolize ettiği manasıyla muazzez ve muhterem olduğu için, mukabele sırasında sema’a açılış, devran ve seyran buradan başlar. Üzerine basılmaz, selamlanılarak geçilir. Ayin-i şerif öncesi görüşmek* bu çizgide yapılır ve sema bu çizgide başlar.

Bir daire, iki kavsin birleşmesinden teşekkül eder. Tasavvuf ehli indinde bu iki kavis, Hakk’ın kâinatta tecellisine işarettir. Mademki her şey Hak’tandır ve kâinat bir şuunat-ı İlahiye’den (İlahi fiillerden), hakkın zuhurundan ibarettir; bu zuhur, en basit varlıktan en mükemmel varlığa, Hakk’ın birliğine veya onun cihanda en mükemmel ve noksansız zuhuruna; son elçisi sevgili peygamberimize kadar uzar gider. Yalnız bu uzayış ve ulaşış, iki kavse ayrılmıştır: Birincisi “kavs-i nuzûl” olup, Yaratan’dan yaratılana inmeyi sembolize eder. Bu, semahanenin kapısından girince sol tarafa düşen kavistir. Diğeri olan “kavs-i urûç” ise, yaratılandan, Yaratan’a yükselmeyi temsil eder ki; bu da semahanenin sağ tarafındaki kavistir. Bu iki kavisin tam ortasından geçen daire çapı şeklindeki bu hatta Mevlevilikte “hatt-ı istivâ (üstüvâ)” denilir. Ayrıca, dairenin tam merkezindeki odak noktası da “kutbiyyet noktası” diye bilinir. Bu nokta, Hz. Mevlâna Dergâhı’nın şeyhliğinde bulunan, Mevlâna’nın erkek oğlunun soyundan gelen çelebi efendinin makamı addolunarak, kutup makamını temsil eden bu posta da basılmaz. Aksi, küstahlık ve kabahat sayılır ki; bu kabahati işleyen, durumuna göre cezalandırılır.

Hatt-ı istiva, iki yollu olan “külâh-ı seyfî” veya “kılıc-ı tâc” yollarına eklenilen elif biçimindeki yeşil, siyah gibi farklı renkteki ince şeride de verilen addır. Hırka* ve tennurenin* yakalarına dikilen özel şeritler de bu adla anılır. Tarikatta erişilen kemal mertebesini temsil eder. Ayrıca, sarıklı sikkeyi tam orta yerinden, tepesini aşarak aşağıya inen çizgi şeklindeki deriden yapılmış ince şeride de aynı ad verilmiştir.

HASAN ÖZÖNDER

BİBLİYOGRAFYA

  • Gölpınarlı, ts., 25; a. mlf., 1977, 175; Cebecioğlu, 1997, 333.