HEDİYE HATUN

Mevlâna’nın manevi kızı.

Konya’da doğdu. Kuyumcu Şeyh Salahaddin Zerkubi’nin kızı, Sultan Veled’in hanımı Fatma Hatun’un kız kardeşidir. Zerkubi, büyük kızı Fatma Hatun’u Sultan Veled’e verdikten sonra, kardeşi Hediye Hatun da Dergâh’ta yaşamaya başlayıp ilim, edep ve erkân üzere yetişti. Ablası Fatma Hatun’la birlikte Mevleviliğe hizmet eden Hediye Hatun’u Mevlâna da çok severek ona öz evladı gibi davrandı. Mevlâna onlar için: “Fatma, benim sağ gözüm, kız kardeşi Hediye de sol gözümdür” derdi.

Babası Salahaddin’in ölümünden sonra (1258) Hediye Hatun’un bütün sorumluluğunu Mevlâna üzerine aldı.

Evlenme çağına geldiğinde talibi olmasına rağmen hiç çeyizi yoktu. Bunun üzerine Hz. Mevlâna, yine kendi müridi olan Muineddin Pervane’nin hanımı Gürcü Hatun’dan Hediye Hatun için yardım istedi. Gürcü Hatun, mürşidinin bu ricası üzerine, Hediye Hatun’un düğününe yüklü miktarda bir çeyiz göndererek katkıda bulundu.

Kızı gibi sevdiği Hediye Hatun’un evliliğinden büyük mutluluk duyan Mevlâna, onun için dualar ederek, rubailer okudu. Kayıtlarda, kâtiplerin sultanı Hattat Mevlâna Nizameddin olarak geçen Hediye Hatun’un kocası, aynı zamanda Hz. Mevlâna’nın aziz dostu Hüsameddin Çelebi’nin de yakın akrabası olan önemli bir kâtiptir. Nizameddin’in yazıya geçirdiği eserlerin en önemlisi Sultan Veled Divanı’dır (694/1295).

Hediye Hatun’un kabri, Mevlâna Türbesi’nde, mürşidinin yanı başındadır.

NEZAHAT BEKLEYİCİLER

BİBLİYOGRAFYA

  • Eflaki, 2001, II/38, 303, 310-312; Gölpınarlı, 1953, 68-69, 254, 262; Bekleyiciler, 2007, 35-37; Erol, 2004, 18, 130.