HINÇER, MEHMET İHSAN

Şair, yazar, folklorcu. (14.03.1916-11.11.1979)

Doğum tarihi bazı kaynaklarda 1918 olarak gösterilen Hınçer, Konya’da, Übeyit Mahallesi’nde, doğdu. Babası Hacı Fettah torunlarından Celil Ağa’nın oğlu M. Hulusi Bey, annesi ise Oğlakçılardan Hacı Hasan Efendi’nin kızı Miyase Hanım’dır. İhsan, ailenin Müşerref ve İsmail’den sonra doğan son çocuğudur. Babasını altı, annesini on dokuz, bunların arasında on yedi yaşında iken de bir kaza sonucu sağ bacağını bütünüyle kaybetmesi hayatı ona oldukça zorlaştırdı. Ancak öğretmen olan ablası, Hınçer’e hayatı boyunca destek çıkarak onun öğrenim ve iş hayatındaki başarılarına öncülük etti.

İlköğrenimine Konya’da Rehber-i Hürriyet Okulunda başlayan Hınçer, diplomasını Kayseri’den aldı. Ortaokuldan sonra da yine ablasının tayini üzerine onunla İstanbul’a gitti. Kabataş Lisesinde başladığı okul dışı lise sınavlarını Konya’da tamamlayarak mezun oldu.

10 Mayıs 1940’ta İstanbul Belediyesinin Beşiktaş şubesinde kâtip olarak göreve başlayan Hınçer, bir yıl sonra Belediye Tahsil Müdürlüğü memurluğuna geçti. 1945’te Tahsil Müdürlüğü Hesap Bürosu Şefliğine atandı. 17 Mayıs 1955 tarihinde Kontrol Kurulu Murakıbı olarak görevlendirilen Hınçer, 10 Haziran 1961’de Belediye Hesap İşleri Varidat Tahakkuk Müdürlüğüne getirildi. On sekiz yıl bu görevde kaldıktan sonra, 1979 yılında otuz dokuz yıllık memuriyet hayatını noktalayarak emekli oldu.

2 Ağustos 1942’de Kebire (Huriye) Hanım’la evlenen Hınçer’in, oğulları Bora 10 Mayıs 1943’te, Çora 19 Mart 1948’de, ikizleri Gürsel ve Nursel ise 3 Temmuz 1961’de dünyaya geldi. Ev hanımı olan eşi onun dergicilik dünyasında da yardımcısıdır. Büyük oğlu ise uzun yıllar babasıyla bayi bayi dolaşarak derginin dağıtımıyla uğraşmış, son birkaç ciltte de derginin sorumlu yönetmeni olarak görev almıştır. Bu itibarla Türk Folklor Araştırmaları* dergisi bütün Hınçer ailesinin görev aldığı bir çalışma ortamı gibiydi.

Köklü bir aileden gelmesi, öğretmen bir ablanın yanında olması genç İhsan’ın okuma ve yazma arzusunu kamçıladı. Daha on altı yaşındayken ilk şiiri, Sami Karayel’in Konya’da yayımladığı Mektepli dergisinde yer aldı. Üç yıl sonra da (1935) Konya’da yayım hayatına başlayan Ekekon* gazetesinde düzeltici olarak çalışmaya başladı. Burada yayımlanan şiir ve hikâyeleri onu genç yaşta eser sahibi yaptı. İlk şiir kitabı Türklük Bir Yanardağdır’ı 1936’da çıkaran Hınçer, 1937’de de İstikbalimizin Menkıbesi ve Türk İsterse adlı şiir kitaplarını yayımladı. Son şiir kitabı İnkılâp Türküleri ise 1942 tarihini taşır. Hınçer’in şiir dışındaki tek edebî çalışması 1946’da yayımladığı Çoban Kızı adlı kısa romanıdır.

Onun, belediyecilik hizmetlerini yürüttüğü dönemde kaleme aldığı iki de mesleki kitabı vardır. Levha, İlân, Reklâm, Pul, Afiş Mevzuatı (1960), Toplu Levha, İlân Mevzuatı (1965).

Hınçer’in Türk kültür hayatındaki yeri edebî çalışmalarının bütünüyle ötesindedir. O Türk kültürüne üç hemşehrisiyle (Kemal Akça*, Muzaffer Erdoğan*, M. Ferit Uğur*) birlikte kurduğu Folklor Postası* (Ekim 1944-Aralık 1946; on dokuz sayı) adlı, dönemi için son derece önemli bir dergiyle adımını attı. İki buçuk yıllık bir bekleme ve hazırlık çalışmasından sonra o, kendi adına Türk Folklor Araştırmaları dergisini (Ağustos 1949-Ocak 1980) kurdu. Memuriyetine ve bedenî özrüne karşılık büyük fedakârlıklarla, hatta hiç ikili sayıya başvurmadan 366 sayı, 8.906 sayfayı tamamladı. Ancak son üç sayısı, ikisi adına hazırlanan özel sayı olmak üzere oğulları tarafından yayımlanmıştır. Bu sayılarda oğlu Bora derginin sahibi ve sorumlu yönetmeni olarak görülmektedir. Dergi, dünyanın ünlü kitaplıklarında yer alabilecek bir üne kavuşmuştur.

Hınçer, gençliğinden başlayarak değişik gazete ve dergilerde, daha çok Konya konulu yazılar yayımladı. Özellikle ilki 6 Ocak 1953’te Yeni Konya’da* yayımlanan “İstanbul’dan Konya’ya Mektuplar” adlı yazıları aralıklarla üç yıl sürmüştür.

O, aynı zamanda bir halk oyunları uzmanıdır. Her oyunun kıyafetinden figürlerine kadar hepsini yakından bilmektedir. Bunun sonucu olarak yurt içinde ve dışındaki pek çok yarışmada değerlendirme kurulu üyesi olarak yer almıştır.

Onun Konya ile ilgili İstanbul’daki başlıca faaliyetleri; Konya Yüksek Tahsil Okutma Derneğindeki görevleri, Mevlâna’yı anma törenleri ve Konya gecelerinin düzenlenmesi olarak anılabilir. Hınçer’in dönemlerinde Konya, İstanbul’da iki öğrenci yurduna sahip tek ildir.

O, ülkemizin önemli derneklerinde de üye olarak hizmette bulunmuştur. Türk Halkbilgisi Derneği, Türk Folklor Kurumu (başkan), Türk Dil Kurumu (denetçi), İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (yönetim kurulu üyesi) bunlardan bazılarıdır.

Yakalandığı prostat kanserini yenemeyen ve uzun bir hastalık döneminden sonra vefat eden Hınçer, ölümünden iki gün sonra, 13 Kasımda, Zincirlikuyu Mezarlığına defnedilmiştir.

Mehmet İhsan Hınçer

SAİM SAKAOĞLU

BİBLİYOGRAFYA

  • Hınçer, 1979, 8814-8821; Sakaoğlu, 1979, 8837-8839; Uz, 2003, 153-155.