HOCA CİHAN (Hâce-i Cihân)

Türkiye Selçuklu Dönemi ilim ve devlet adamı.

Doğum ve ölüm tarihleri bilinemeyen Hoca Cihan, Mevlâna Celaleddin Rumi ve Sadreddin Konevi’nin muasırıdır. Sultan Alâaeddin Keykubat (I.) zamanında yaşayan bir devlet ve ilim adamı olduğu bilinmektedir. Asıl adı Ahmet bin Kayser bin Süleyman’dır. Esmihan Hanım ile olan evliliğinden Ali adındaki bir oğlunun varlığı bilinmektedir.

Hoca (Hace) kelimesi; efendi, kâtip, muallim anlamlarından başka tüccar manasına da gelmektedir. Ayrıca bir kısım üst düzey devlet görevlileri de o dönemlerde Hace-i Cihan unvanıyla anılmıştır. Hoca Cihan’ın, Mevlâna ve Sadreddin Konevi ile olan münasebetine bakıldığında, mutasavvıf ve âlimleri seven bir şahsiyet olduğu anlaşılmaktadır. Bir rivayete göre de o, Hoca Ahmet Fakih’in talebelerinden, Nasreddin Hoca’nın da arkadaşlarındandır.

Konuştuğu gibi yazan, yazdığı gibi konuşan Hz. Mevlâna, yalnız Hoca Cihan’a yazdığı mektubu nesr-i müsecca (sanatlı nesir) ile yazmıştır. Cümlelerinin kısa olmakla beraber secili (kafiyeli) oluşu, mektubun muhatabı olan Hoca Cihan’ın, konuşma ve yazılarında secili bir üslubu yeğlediğini akla getirmektedir. Kendisini çok seven Hz. Mevlâna –muhtemelen- ona, onun üslubuyla yazmıştır.

“Hâce-i Cihan’ın kutlu ruhu şu dünyadan kaçtıkça kaçıyor, öbür dünyayı arzuluyor.” diye başlayan yetmiş dokuzuncu mektubunda Mevlâna, Hoca Cihan’ın büyük bağışlarda bulunduğundan bahisle onu: “Tertemiz, canlı sultanların övündükleri sultan, ahir zaman mehdisi, erlerin nazarına sahip” gibi vasıflarla methediyor.

Konevi Camii ve Türbesi’nin bulunduğu arazi’nin Hoca Cihan tarafından bağışlandığı bilinmektedir. Hoca Cihan’ın kendi türbesi ise Mursaman Türbesi olarak bilinir. Bu türbe, Selçuklu ilçesine bağlı Molla Gürani Mahallesi’nde, Tekke Mezarlığı’nın içinde yer almaktadır.

Hoca Cihan'ın vakfettiği kitabın vakfiyesi.

BEKİR ŞAHİN

BİBLİYOGRAFYA

  • el-Kalabadi, ts., 1a; Mevlâna, Mektuplar, 1999, XVII, 113, 236, 495; Küçükdağ, 2004, 30; Uz, 2004b, 66; Şahin, 2006, 146; Konukçu, 1996, 429.