ILGIN

Yalburt Su Anıtı

Yalburt Su Anıtı, Konya Akşehir yolunun 16 km kuzeyinde, Ilgın ilçesinin yaklaşık 23 km kuzeydoğusunda, 1.300 m rakımlı Yalburt Yaylası’nda bulunan Hitit İmparatorluk Dönemine ait olan su havuzuna verilen addır.

Yalburt’ta oldukça dik kayalıklarla çevrili olan tepenin kuzeydoğusunda yer alan kaya kütlesinin doğu eteğinde, bölgedeki ender su kaynaklarından birisi bulunmaktadır. 1970 yılında bu su kaynağının etrafında bir pınar inşa etmek maksadıyla iş makineleri ile başlatılan kazılarda, Hitit hiyeroglif yazıtlı kalker taş blokların çıkması üzerine hemen Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne haber verilerek bu kazı çalışmaları durdurulmuştur. Dönemin müze müdürü Raci Temizer başkanlığında oluşturulan bir ekip tarafından burada 1971-1975 yılları arasında ilmî kazı çalışmaları yapılmıştır. Bu kazılar sonucunda su kaynağının hemen yanında Hitit İmparatorluk Dönemine (MÖ XIII. yüzyıl) ait olan su havuzu ortaya çıkarılmış, yazıtlı blokların da bu havuza ait oldukları belirlenmiştir. Kazı sonrası yapılan restorasyon çalışmaları ile de havuz günümüzdeki hâline getirilerek Orta Anadolu’daki en önemli Hitit anıtlarından birisi olarak ziyarete açılmıştır.

Dört tarafı taş duvarlarla çevrili olan bu havuz, dikdörtgen planlı olup içten uzunluğu 12,70 m, genişliği 8,30 m, duvar kalınlığı 1,20 m’dir. Havuza, bir köşesinde yer alan, üç basamaklı taştan bir merdivenle inilmektedir. Zemini ise köşeli, geniş-yassı taşlarla kaplanmış, bunun da altında içinde toprak, küçük moloz taş ve çakıl bulunan sıkıştırılmış bir tabaka bulunmaktadır. Uzun tarafları doğu-batı, kısa tarafları güney-kuzey yönlü olan duvarlarda düzgün kireç taşı bloklar kullanılmış, bu blokların özellikle havuza bakan yüzleri oldukça iyi işlenmiştir. Biri dışında diğer üç yanı çeviren duvarlarda, su seviyesinin üzerinde kalan iki sıra taşın üstüne, hiyeroglif kitabeli büyük kireç taşı blokların yerleştirildiği tespit edilmiştir. Genişlikleri 1,00 m olan blokların uzunlukları ise 1,30-3,25 m arasında değişmektedir. Toplamda yirmi iki adet olduğu söylenen hiyeroglif kitabeli bloklardan, birkaç tanesi dışında büyük çoğunluğu iyi durumdadır. Havuzu oldukça ilginç ve nadir kılan en önemli unsur da budur. Çünkü Orta Anadolu’da Hitit İmparatorluğu içinde en uzun ve zengin hiyeroglifli yazıtlar burada ele geçmiştir.

1992 yılında J. D. Hawkins tarafından birkaç bloğu çözümlenen yazıtlar, 1993 yılında M. Poetto ve 1995 yılında J. D. Hawkins ve F. C. Woudhuizen tarafından tam ve eksiksiz olarak okunarak yayımlanmıştır. Yazıtlı bloklarda büyük kral IV. Tuthaliya ve onun Lukka ülkelerine karşı düzenlediği askeri seferlerden bahsedilmektedir. Dolayısıyla da Hititlerin MÖ XIII. yüzyılda bölgedeki faaliyetleri hakkında oldukça önemli bilgiler verilmektedir. Elde edilen bütün bu bilgilere dayanarak Yalburt su havuzunun sadece su toplamak amacıyla yapılan basit bir havuz olmadığı, daha çok siyasi propaganda yönü ağır basan bir anıt olma özelliği taşıdığı rahatlıkla söylenebilir. Hülasa bu havuz, büyük Hitit kralı IV. Tuthaliya’nın Güneybatı Anadolu’ya düzenlediği seferler neticesindeki askerî zaferi kutlamak ve anısını yaşatmak için yapılmış önemli bir Hitit su anıtıdır.

Yapılan incelemeler bu su havuzunun Hitit İmparatorluk Döneminden sonraki devirlerde de kullanıldığını göstermiştir. Mesela Roma Döneminde yapılan değişikliklerle havuz küçültülmüş, su daha derin seviyelerde toplanarak âdeta bir kuyuya dönüştürülmüştür. Buna bağlı olarak da orijinal havuz büyük bir tahribata maruz kalmıştır. Benzer şekilde Bizans Döneminde de yapılan değişiklik ve eklentilerle havuzun hem kullanım gördüğü hem de tahribata uğradığı söylenebilir. 1970 yılında pınar inşa etmek gayesiyle başlatılan kazı da tıpkı Roma ve Bizans dönemlerinde olduğu gibi bu su kaynağından faydalanma düşüncesinin bir sonucudur. Son dönemde ise daha aşağıya taşınarak kullanılmaya devam edilen bu su Yeni Çeşme adıyla anılmaktadır.

Havuzda ve yayla yerleşim alanın değişik noktalarında yapılan arkeolojik kazılarda Hitit Dönemine ait herhangi bir esere rastlanamamıştır. Kazılarda ortaya çıkarılan yapı kalıntıları ise Yalburt’un Geç Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde iskân gördüğüne işaret etmektedir. Bütün bunlara rağmen son dönemlerde bölgede yapılan yüzey araştırmalarında, Yalburt’a 2 km uzaklıktaki Çobankaya/Şuhut’ta MÖ II. bine ait yoğun malzeme veren bir höyüğe rastlanmıştır. Tespit edilen bu höyük ile aynı zamanda Yalburt’a dinî bir merkez özelliği kazandıran Hitit su anıtı arasında bir bağ olabileceği fikri ileri sürülmüştür. Bu da o dönemde yaşayan insanların, Yalburt Su Anıtı’nın bakımını sağlamak, korumak ve kült işlerini düzenli bir şekilde yürütebilmek için Çobankaya/Şuhut Höyük’e yerleştirilmiş olabilecekleri şeklinde yorumlanmıştır.

Yalburt Su Anıtı

MEHMET TEKOCAK

BİBLİYOGRAFYA

  • Temizer, 1984, 53-61; Özgüç, 1988, XII-XXXII; Karauğuz, 2005, 121-128.