ILGIN (SAHİP ATA/ÇİFTE HAMAM) KAPLICASI

Tarihî bir ılıca.

Selçuklu sultanı Alâeddin Keykubat (I.), Hz. Mevlâna, Osmanlı sultanı IV. Murat, Evliya Çelebi, Kâtip Çelebi, Lala Mustafa Paşa ve Ilgın Manevraları sırasında Mustafa Kemal Atatürk’ün kaldığı dünyanın önemli kaplıcalarından biridir.

Ilgın kaplıcaları, ilçe merkezinin 2,5 km batısında Hamam Dağı eteklerinde, güneyden kuzeye doğru uzanan alüvyon tabakası ile örtülü bir kırık üzerinden çıkmaktadır. Kaynağından 42ºC olarak çıkan su, soğutma, ısıtma yapılmadan, doğrudan kaplıcaya verilmektedir. Suyun debisi kadınlar hamamında saniyede 14 litre, erkekler hamamında ise 35-40 litreyi bulmaktadır. Tahlil raporlarına göre potasyum, sodyum, amonyum, kalsiyum, magnezyum, demir, alüminyum, klorür, nitrat, sülfat ve hidrokarbonat gibi kimyasal özellikleri içinde taşıyan su, berrak, renksiz ve kokusuzdur. Aynı zamanda içinde bir miktar da bromür ve iyodür ihtiva ettiğinden kükürtlü ve hidrokarbonatlı sular grubunda yer alır. Radyo aktivitesi 19,1 emandır. Ayrıca içinde ihtiva ettiği az miktardaki tuz sebebiyle dünyanın tanınmış sularına benzemektedir. Bu özelliklerinden dolayı su; göz hastalıkları, egzama, cüzzam, felç hastalıkları, sinir hastalıkları, akciğer iltihaplanmaları, böbrek ve idrar yolları hastalıkları, kadın hastalıkları, deri ve cilt hastalıkları, romatizmal hastalıklarla her türlü iltihaplanma ve yara iyileşmelerine şifa verdiği bilinmektedir.

Kaplıcanın Tarihçesi: Ilgın Kaplıcası, kaybolan 633/1235-36 tarihli kitabesine göre, Sultan Alâeddin Keykubat tarafından Mimar Cemaleddin’e yaptırılmıştır. Bilahare 1267 yılında Sahip Ata Fahreddin, yapıyı han, zaviye ve kaplıcadan oluşan bir külliye şeklinde yeniden inşa ettirmiştir. Hz. Mevlâna’nın da zaman zaman buraya gelip dinlendiği, hatta Mesnevi’sinin bir bölümünü de burada yazdığı belirtilmektedir.

Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Ilgın kaplıcalarından bahisle Selçuklu sultanlarından Alâeddin Keykubat’ın nikris (ayak ağrısı, romatizma) hastalığına yakalanmasından dolayı yapılan tavsiye üzerine buraya geldiğini ve hastalığına şifa bulduğunu bu sebeple de var olan inşaatın üzerine bir kubbe yaptırdığını belirtmektedir.

Kâtip Çelebi de Cihân-nümâ’sında: Ilgın Kaplıcası’ndan: “Ilgın, Akşehir’den iki menzil şarka bir kasabadır. Bir latif camii ve Rüstem Paşa Hanı ve Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev bin Kılıçarslan’ın bina ettiği çifte hamamı vardır. Sene 660’ta ve bir eski hamamı dahi vardır. Kasabanın batısında, arası bir mil kadar yerde, bir sıcak su (germ-ab) hamamı vardır. Alâeddin Selçuki bunun üzerine kâgir kubbe ile bir hamam (beytülgasl) bina etmiştir. İçinde, iki yerde aslanağzı lülelerden su akar havuzu mevcuttur. Suyu ile yıkanıldığında felci, barası (cilt hastalığı) iyi eder” mealinde bilgi vermektedir.

Osmanlı sultanı IV. Murat Bağdat Seferi’ne giderken konakladığı Ilgın’da kaplıcada dinlenmiştir. Sultan Abdülmecit zamanında 1254/1838’de Hacı Numan Efendi tarafından da hamam esaslı bir tamir görmüştür. 1931, 1939, 1941 ve 1950 yıllarında Vakıflar tarafından hazırlanan proje kapsamında erkekler bölümündeki yedi oda tamamen kapatılmış ve hamamın giriş yerleri değiştirilerek bazı eklemeler yapılmıştır. Yapı 1986’da da köklü bir tamirat görmüştür. Ayrıca günümüze ulaşamayan kaplıcanın bir de misafirhanesinin olduğu kaynaklarda belirtilmektedir. 17.04.1966 tarih ve 3135 sayılı karar ile I. grup eser olarak tescillenen yapı günümüzde işlevini sürdürmektedir.

Kaplıcanın inşa ve tamirleri ile ilgili üç kitabe bulunmaktadır. Gaffar Totaysalgır tarafından bulunup, kopyası alınan ve daha sonra kaybolan 633/1235-36 tarihli birinci kitabede: “Bu temiz, mübarek, şifa yeri olan hamam, şahlar şahı yüce sultan, milletlerin efendisi, Arap ve Acem sultanlarının efendisi, dünyada Allah’ın gölgesi, din ve dünyayı yücelten, fetih sahibi, müminler emirinin delili olan Kılıçarslan’ın oğlu Keykubat’ın -Allah onun devletini ve yönetimini ebedi kılsın- iktidarı zamanında 633 (H) senesinde, Allah’ın güçsüz ve rahmetine muhtaç kulu Cemaleddin yaptı” mealinde yazılı olduğu belirtilmektedir.

Deprem ve savaş gibi sebeplerle yıkılan hamam, 666/1267 yılında Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında, Sahip Ata tarafından Mimar Kaluyan’a han, zaviye ve kaplıcadan oluşan bir külliye şeklinde yeniden inşa ettirilmiştir. Kadınlar bölümünün giriş kapısı üzerindeki dilimli iki kemer içindeki Arapça kitabe, celi sülüs hatlı ve 666/1267 tarihlidir. Mermer malzemeye, 75x100 cm ölçülerinde iki ayrı parça hâlinde yazılmış kitabenin ortasında mimar adı ve onun üzerinde de geometrik süsleme yer almaktadır. Kitabenin okunuşu şöyledir:

Sağ taraf:

1- es-Sultânî

2- Emera bi-imârati hâzihi’l-hammeti

3- ‘l-mübâreketi fî eyyâmi devleti’s-sultâni

4- ‘l-a’zam Gıyâsi’d-dünyâ ve’d-dîn ebi’l-feth

5- Keyhusrev bin Kılıc Arslân burhâni emîri’l-mü’minîn

Sol taraf:

1- el-Mülkü li’llâh

2- es-Sâhibü’l-a’zam ebu’l-hayrât

3- ve’l-berekât salâhu’l-âlem

4- Ali bin el-Huseyin tekabbela’llâhü

5- A’mâlehû fî târîhi sene sittetin sittîne sittimie

Orta kısım:

Amelü Kâlûyân

Anlamı: Müminlerin emirinin delili Kılıçarslan’ın oğlu, din ve dünyanın yardımcısı, fetihler babası, büyük sultan Keyhüsrev’in yönetimi günlerinde, dünyanın iyisi, hayırlı ve bereketli işlerin babası, Hüseyin’in oğlu büyük vezir Ali -Allah onun iyiliklerini kabul etsin- 666/1267 yılında bu güzel hamamın inşa edilmesini emretti. Mülk Allah’ındır.

Hamam; Osmanlı Döneminde, Sultan Abdülmecit zamanında, 1254/1838’de Hacı Numan Efendi tarafından da tamir edilmiştir. Türkçe olan kaplıcanın üçüncü kitabesi, yine kadınlar kısmının girişinin sağ tarafında duvara yerleştirilmiştir. 180x90 cm ölçülerindeki bu kitabe, mermer malzemeye, celi talik hatla hakkedilmiştir. Beş satır hâlinde ve her satırı ikişer mısradan oluşan kitabenin okunuşu şöyledir:

1- Şehinşâh-ı cenâb-ı hazret-i Abdülmecîd Hân’ın /

Zemîn ü âsumânı pertev-i lütfî kılub tenvîr

2- Bu bir hâkân-ı ekremdir ki ahdinde felek hâşâ /

Cesâret eyleyüb de idemez bir kimseyi dilgîr

3- Hacı Nu’mân Efendi ya’nî Ilgın hânedânından /

İdüb kaplucanın i’mârına çok himmet-i tedbîr

4- Bu hayrı fî sebîli’llâh icrâ itdi hakkâ kim /

Olunsun defter-i a’mâline ecr-i cezîl tahrîr

5- Yed-i vâhidle geldi Sermedâ târîh-i itmâmı /

Hacı Nu’mân Efendi bu mahalli eyledi ta’mîr

6- Sene 1254

Hacı Numan Efendi, Gözübüyük Câmii’nin kuzey duvarındaki kitabeye göre 1241/1825 yılında Ilgın müftüsüdür. Kitabenin şairi Sermed de kitabenin son mısraında ebcetle tarih düşürmüştür.

Mimarisi: Kaplıca, kuzey-güney doğrultusunda, dıştan 15,28x46,49 m ebatlarında, kadınlar ve erkekler bölümünden oluşan çifte hamamdan meydana gelmektedir. Kaplıcanın beden duvarlarında moloz, kısmen de kesme taş, üst örtüde ise taş ve tuğla malzeme kullanılmıştır. Günümüzdeki sıcak su şebekesi yapılmadan önce, kaplıcanın hemen batısındaki Hamam Dağı’ndan kaynayan sıcak su, kadınlar kısmının arkasındaki depoda toplanmakta ve buradan da kadınlar ve erkekler bölümüne aktarıldığı kalan izlerden anlaşılmaktadır.

Kadınlar bölümü; 15,28x21,38 m ebadında olup giriş, soyunmalık, sıcaklık ve su deposundan oluşmaktadır. Soyunma ve sıcaklık kısmının üzerini örten kubbeler dıştan birer çokgen kasnak üzerine oturmaktadır. Giriş kısmı yanları kapalı ve üzerleri kubbe ile örtülmüştür. Giriş kısmının orta bölümü daha büyük tutulmuştur. Giriş kısmındaki taç kapı, profil çerçeve ile kuşatılmış olup, bu kapı üzerinde yan yana üç dilimli iki adet kemerden oluşan kitabe nişleri ve bunların arasında, üzerinde dairevi bir rozet ile mimarın isminin yazılı olduğu kısım ve onun üzerinde geometrik süslemeden oluşmaktadır. Bu girişten 9,10x9,15 m ölçüsündeki soyunma kısmına geçilir. Soyunmalığın üstü kubbe ile örtülü olup kubbeye geçişler tromplarla sağlanmıştır. Kubbedeki dairevi planlı bir ışıklık soyunma bölümünü aydınlatmaktadır. Soyunmalığın kuzey taraftaki bir kapı ile 8,30x8,45 m ölçüsündeki kareye yakın sıcaklık bölümüne geçilir. Sıcaklık kısmının üzeri tromplarla geçilen kubbe ile örtülüdür. Bu bölüm, doğu cepheye açılan büyük bir pencere ve kubbe merkezindeki dairevi ışıklık ile aydınlatılmıştır. Sıcaklık kısmında 5,75x6,10 m ölçüsünde büyük bir havuz bulunmaktadır. Sıcaklığın batısında, kuzey-güney doğrultusunda, üzeri beşik tonozla örtülü bir hamama sıcak suyun verildiği su deposu yer almaktadır. Su deposu, günümüzde yapılan şebeke sebebiyle işlevini kaybetmiştir.

Kaplıcanın güney bölümünde yer alan erkekler bölümü, giriş, soyunmalık ve iki bölümlü sıcaklık kısımlarından oluşur. Yapılan ilavelerle doğu cephesi kapatılan bu bölüm, 14,15x25,12 m ebadındadır. İlk yapıldığında güneye uzanan bir koridordan geçilerek erkekler kısmına, buradan da beşik tonozlu giriş bölümüne geçilmekte iken, sonraki tamirler esnasında bu kısma yapılan eklemelerle soyunmalık büyütülmüştür. 3,85x6,70 m ölçülerindeki soyunmalığın üzerini tromplarla geçilen büyük bir kubbe örtmektedir. Biri kubbe merkezinde, diğerleri bunun etrafında yer almış yedi adet ışık gözü soyunmalık bölümünü aydınlatmaktadır. Bu bölümün güneye açılan kapısından iki bölümlü sıcaklığa geçilmektedir. Birinci bölüm 5,20x7,90 m ölçülerinde olup üzeri kubbe ile örtülüdür. Bu bölümün kubbesinde biri merkezde, sekizi de bunun çevresinde sıralanan dokuz adet ışıklık vardır. Birinci bölümde kare planlı bir havuz ile etrafında sekiler mevcuttur. İkinci bölüm 3,50x7,90 m ölçülerinde olup üzeri kubbe ile örtülüdür. Bu bölüm kubbedeki tek ışıklık ile aydınlanmaktadır. Birinci bölüm ile ikinci bölüm bir teğet kemerle birbirine bağlanmıştır.

Günümüzde, Ilgın Belediyesi tarafından mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğünden kiralanarak termal tesis olarak işletilen Ilgın kaplıcalarına başta Konya olmak üzere, Türkiye’nin her yerinden şifa bulmak için gelinmektedirler.

Ilgın Kaplıcası kitabesi
Ilgın Kaplıcası'nın eski bir fotoğrafı
Ilgın Kaplıcası

ALİ BORAN

BİBLİYOGRAFYA

  • [Uğur]-[Koman], 1934; Akyurt, 1939; Ünver, 1940; Soyman-Tongur, 1944; Önder, 1962; Avşaroğlu, 1963; Turan, 1947, 197-235; Özdemir, 1959; Sönmez, 1989, 187-188; Bayburtluoğlu, 1993, 166-167; Önge, 1993, 279; a. mlf., 1997, 53; Evliya Çelebi, Seyahatname, 1993, II/766-767; Samur, 1992, 20; Karpuz, Envanter, 2009, III/1966-1970; Boran, 2001, 24-57; a. mlf., 2010; Katip Çelebi, Cihannüma, 2009, s. 219; Çaycı-Ürekli, 2010.