AVNİYE MEDRESESİ

Son dönem Osmanlı eğitim kurumu.

Sarı Hafız Süleyman Vehbi Efendi (ö. 1874) tarafından 1859 yılında yaptırılan medresenin yeri; Sırçalı Mahallesi’nde, İsmet Paşa İlköğretim Okulu bahçesinin bir kısmını da içine alacak şekilde doğu tarafındadır. Kurucusunun lakabından dolayı, halk arasında, “Sarı Hafız Medresesi” diye de adlandırılmıştır.

Medrese, mescit, bir dershane ve yirmi dört oda ile bir çeşmeden oluşmaktadır. Süleyman Vehbi Efendi’nin satın aldığı arsa üstüne, halkın da destek ve yardımlarıyla yapılan medrese, açık avlulu medrese tipindedir. İlk vakfiyesi, 1 Recep 1275

(4 Şubat 1859) tarihinde tescil ettirilmiştir. Vakfiyeye göre mütevellisi, ölünceye kadar Süleyman Vehbi Efendi olacak, vefatından sonra ise erkek evladının “ekber ve erşed (daha büyük ve iyi)” olanları mütevelli seçilecektir. Nesilden nesile devam edecek olan görevlendirme, soy tükenirse; hâkim tarafından salih ve âlim bir zata verilerek devam ettirilecektir. Medreseye, halk dışında ulemadan da destek verilmiştir. Ömer Hulusi Efendi, 2 Rebiyülâhır 1303 (8 Ocak 1886) tarihli vakfiye ile Avniye Medresesi için üç bin kuruşluk para vakfı kurar. Vakıf para, onu on bir buçuktan mütevelli eli ile çalıştırılarak elde edilen gelir, üçe ayrılıp biri medresenin mescit, dershane ve hücrelerinin tamirine; diğer ikisi müderris ile mütevelliye sarf edilecektir. Mütevelli, önceki vakfiyede olduğu gibi, “evladiyet” üzere Ömer Hulusi evladından ve ehil olandan seçilecektir. Bir üçüncü vakıf 1905’te, Süleyman Vehbi Efendi’nin oğlu, Halil Kâmil Efendi (ö. 1916) tarafından kurulan yirmi Osmanlı altınlık para vakfıdır. Aynı şartlarla çalıştırılarak medreseye gelir getirecektir. Üçüncü vakfiye de müderris tespitini evladiyet usulü ile belirlemiştir. Buna göre müderris: Halil Kâmil Efendi’nin; dedesinin adını taşıyan oğlu Süleyman Vehbi Efendi olacak, vefatından sonra ise “salih erkek evlâdı” aynı görevi üstlenecektir. Talebe ile ilgili kurallar da konulmuştur. Medreseye; dersine çalışan ve güzel ahlaklı olan talebe alınacak, “su’i hayatı” ortaya çıkanlar ise atılacaktır.

Sarı Hafız’dan sonra Avniye’nin müderrisi, talebesi Aladağlı Ahmet Rüştü Efendi’dir. Konya Müftülüğü de yapan bu müderris; 1883-1884’te elli talebeye Celâl, Tasdikât ve Meânî derslerini okutmuş, daha sonra Zaferiye adıyla kendi medresesini kurduğu için, buradan ayrılmıştır. 1901’de Avniye’nin müderrisi, Ömer Hulusi Efendi’dir. Otuz talebeyi okutmuştur. 1905’ten itibaren müderris, Sarı Hafız’ın oğlu Halil Kâmil ile torunu Süleyman Vehbi’dir (1890-1956).

Avniye Medresesi, 1924’ten sonra Özel İdare’ye geçmiştir. Özel İdare, vakıf medreseyi, 29.12.1926 tarihli senetle, 1.694 kuruşa Halimzade İhsan ile Vehbi Efendilere satmıştır. Daha sonra Tadil Komisyonu’nun 26.12.1930 tarihli kararı ile medrese ve arsa kısmı Sarı Hafızzade Vehbi Efendi’ye; ev ve bahçe kısmı ise Halimzade İhsan Efendi’ye verilerek özel mülke dönüştürülmüştür.

1930’larda yıktırılan Avniye Medresesi, devrinde tanınmış birçok önemli şahsiyeti yetiştirmiştir.

CANER ARABACI

BİBLİYOGRAFYA

  • VGMA, DN: 586, 29, 38, 43; DN: 2176, 204; DN: 9/2, Aded-i Umumi: 892; Arabacı, 1998, 240-246; Es, Arşiv; Uyar, Hattatlar, 108/18, 109/12, 131-132/24; Uz, 2004b, 221.