Türbe, Çifte Merdiven Mahallesi’nde (günümüzde Şems Mahallesi), Vali İzzetbey Caddesi üzerinde, İmam Hatip Lisesinin güneyindeki Karpuzoğlu Camii’nin bahçesinde idi. Vaktiyle burada bir medrese, bir cami ve türbe varken zamanla hepsi yıkılmış, mescit ve medrese yerine cami genişletilerek yeniden yapılmıştır. Hazret-i Mevlâna’nın bu camide vaaz ettiği rivayet edilir. Vaktiyle mamurenin zengin vakıfları da vardır.
İ. Hakkı Konyalı, buradaki türbenin, Seyfeddin Karasungur Türbesi gibi ehrami kubbeli olduğunu, türbede Kadı İzzeddin’e ait kıymetli ahşap sandukanın 1900’lü yılların başında çalındığını kaydeder.
Selçuklu tipi bu türbe yıkıldıktan sonra yerine kara örtülü bir türbe yapılmış; sonradan bu türbe de yıkılmıştır. Kara örülü türbe yıkılmadan önce burada üç kabir vardır. Birisi Kadı İzzeddin Muhammed’e, diğer ikisinin de eşi ile oğluna ait olduğu tahmin edilmektedir. Şimdi türbenin yerinde Kadı İzzeddin’e ait bir şahide bulunmaktadır.
Kadı İzzeddin'in Kabri
