KONYA LİSESİ

Osmanlı Dönemi sonlarında kurulan Konya’nın ilk ortaöğrenim kurumu.

1889 yılında eğitim-öğretim hayatına başlayan Konya Lisesi, zaman içinde Konya İdadisi (1889-1913), Konya Sultanisi (1913-1923), Konya Erkek Lisesi (1924-1972), Konya Gazi Lisesi (1973-1998), Konya Lisesi (1998-2005), Meram Konya Lisesi (Anadolu) (2005-…) olarak altı değişik adla anılmıştır.

Konya İdadisi

İdadi kavramı önceleri bazı okullara öğrenci hazırlamak için açılan hazırlık sınıflarını ifade etmek için kullanılırken, 1896 tarihli Maarif-i Umumiye Nizamnamesi’nde, rüştiyelerden mezun olan Müslim ve gayrimüslim çocukların bir arada öğrenim gördükleri bir kurum olarak tarif edilmiştir. İdadilerin öğrenim süresi, rüştiye sınıfları ile birlikte yedi yıldır.

1 Ekim 1889 tarihinde açılan Konya İdadisinin kuruluşunda dönemin Konya Maarif Müdürü Tahsin Bey’in çok büyük katkıları olmuş; okulun açılma süreci Tahsin Bey’in, Konya Valisi Memduh Paşa’ya Konya’da bir idadi açılması girişimi ile başlamıştır. Bu girişimi sonrası Tahsin Bey bir yandan uygun bir bina ararken, bir yandan da nezaretteki yazıyı takip edip izin çıkarmayı başarmıştır. İdadi için uygun bir bina bulamayan Tahsin Bey’in, okulun açılışını geciktirmemek için, Darülmuallimin* (erkek öğretmen okulu) binasından yararlanmayı uygun bulmasıyla 1 Eylül 1305 (1889)’te Konya İdadisi eğitim-öğretime başlamış; ancak idadiye henüz öğretmen tayin edilmemiştir. Darülmuallimin Müdürü Haydar Bey, idadinin riyaziye derslerini üzerine alırken, Maarif Müdürü Tahsin Bey de Fransızca, tabiiye ve Türkçe derslerini okutmayı kabul eder.

Konya İdadisinin 1891 (1307) yılında Gureba Hastanesine (Karma Ortaokulun eski binası) nakledilmesiyle çok önemli olan bina meselesi de halledilmiş olur.

İdadi ilk açıldığında sadece sekiz öğrenci bulabilmiştir. Bu ilk öğrencilerinin bir kısmı da Darülmualliminden geçmişlerdir. Bunun sebebi, idadi tahsilinin öneminin henüz bilinmemesi yanında okulun da yeterince tanıtılamamasıdır. Zaman içinde öğrenci sayısı artmış, Konya dışından da öğrencilerin gelmesiyle Konya İdadisi bir bölge okulu hâline gelmiştir. Konya dışından gelen öğrencilerin barınma meselesini çözmek için İdadiye 1 Ağustos 1309 (1893)’da yatılı öğrenci de kabul edilmeye başlanmıştır. Bu dönemde İdadinin kız öğrencisi yoktur.

İdadide ders süresi kırk dakikadır. Haftalık olarak birinci sınıf on sekiz, ikinci sınıf yirmi, üçüncü sınıf yirmi beş, dördüncü ve altıncı sınıflar yirmi beş, yedinci sınıf da yirmi sekiz saat ders yapmaktadır. Birinci sınıf her gün üç saat, ikinci sınıf iki gün dört, diğer günler üç saat, üçüncü ve altıncı sınıflar bir gün beş, diğer günler dört saat, yedinci sınıf ise iki gün dört, diğer günler beş saat ders yapıyorlardı. O günlerde hafta tatilleri cuma günü olduğu için perşembe günü öğleye kadar üç ders yapılır, dağılma zamanı bütün öğrenciler mektebin alt tarafında saf tutarak padişah methiyesi okurlardı. Törenin sonunda mükâfat dağıtımı başlardı. Bir hafta içinde başarılı talebelere öğretmenlerin yoklama defterlerine gizlice işaret ettikleri aferinler (başarı belgeleri) isim okunarak dağıtılırdı.

İdadi Müdürleri: Hazım Bey (1889-1891), Fehmi Bey (1891-1893), Mehmet Ziya Bey (1893-1894), Ahmet Hilmi Bey (1894-1903), M. Musa (Adiğa) Bey (1903-1904), Ali Rıza Bey (1904-1909), Celil Güçlü Bey (1909-1910; 1922 yılında tekrar Konya’ya dönmüş ve Konya Sultanisinde bir süre daha öğretmenlik yapmıştır), Mehmet Tevfik Bey (1910-1911), Bekir Sıtkı Bey (1911-1913).

İdadi Öğretmenleri: Tahsin Bey (Fransızca, tarih, tabiiye ve Türkçe) Haydar Bey (İdadinin açılış yıllarında Konya Darülmuallimini müdürüdür; İdadide Türkçe derslerine girmiştir), Ahmet Fahri Efendi (Arapça), Hacı Kasım (Farsça), Sadık Efendi (Farsça), Kirkor (resim), İstepan (hesap ve makine), Emin Bey (cebir, hesabı nazari) Vasilaki (?) (Fransızca), Fevzi Bey (hendese, usul-i defter), Kemal Bey (maarif müdürü; Fransızca, kavanin, kimya), Rıza Efendi (hüsn-i hat), Mehmet Fehmi Efendi (ulum-ı diniye), İsmail Efendi (Arapça ve lisan-ı Türki), Yusuf Efendi (Arapça, Farsça, tarih, ahlak ve edebiyat), Salih Efendi (coğrafya ve Arapça), Abdullah Efendi (lisan-ı Türki, mevalid ve tedbir-i zirai), Faik (Soyman*) Efendi (tarih, coğrafya, Fransızca, kitabet), Ayaşlı Şakir* Bey (Türkçe, edebiyat, tarih, coğrafya), Nüzyen Bey (tarih), Bekir Efendi (hesap, malumat-ı fenniye, makine), Yusuf Bey (Arapça, ahlak ve edebiyat), Hilmi Bey (Fransızca ve hikmet-i tabiiye), Ahmet Fevzi Bey (kimya ve kavanin), Atıf Efendi (resim), Hakkı Efendi (mekanik), Mazhar Bey (Türkçe), Saib Efendi (mevalid), Azmi Bey (Fransızca, kitabet-i resmiye, ilm-i servet), Şakir Bey (ulum ve terbiye), Ali Kemal Efendi (ulum ve terbiye), Mehmet Bey (hendese, usul-i defter ve müsellesat), Mehmet Emin (Arapça, cebir ve inşa), Abduh Efendi (Türkçe, kimya, mevalid), Hakkı Efendi (ahlak ve edebiyat), Mahir Bey (Fransızca), Hulusi Bey (usul-i defter), Ahmet Bey (hikmet, kimya ve mevalid), Rahmi Bey (müsellesat ve hıfz-ı sıhha), Şükrü Bey (tarih ve coğrafya), Ferit Bey (hesap ve hendese), Yusuf Bey (Türkçe), Sivaslı Ali Kemali Efendi* (Arapça), Sava (bk. Hekim Sava*; doktor), Maylızade Mustafa (Çaltaşı*) Efendi, Naim Hazım Onat*, M. Muhlis (Koner*) Efendi, Mehmet Ferit (Uğur*) Bey.

İdadinin ilk öğrencileri: Şemsettin Efendi, Serakin, Ali Efendi, Vasil Efendi, İlyas Efendi, Gavnekyanus (?), Rıza Efendi, Hüsnü Efendi, Yevân (?) Efendi, Asparu (?), Nüzhet Efendi, Abdülkerim Efendi, Bekir Efendi, Refik Efendi, Mustafa Efendi, Davut Efendi, Yesari Efendi, Ferit Efendi, Galip Efendi, İpokrat Efendi, Cemal Efendi, Ömer Efendi, Hasan Efendi, Osman Efendi.

1317 (1901) yılında mezun olanlar: Nihat Efendi, Rıza Efendi, Hüsamettin Efendi, Mazhar Efendi, Seyit Efendi, Nuri Efendi, Teodor Efendi, Pertev Efendi, Hattat Mahbubzade Hami, Kazım Hüsnü, Sadık Bey (doktor), Mümtaz Bahri Koru*, Muhsin Faik Dündar*, Muzaffer Hamit*, Yusuf Mazhar Babalık*, Ömer Faik Başgil, Ahmet Bey (profesör baytar binbaşı), Kemal Hayıroğlu, İhsan Bey, Hattat Fevzi Efendi, Tevfik Fikret Sılay*, Ali Haydar Özken (avukat), Afif Evren*, Hattat İsmail Zühdü Efendi, Agah Sırrı Levent, Tahir Selek, Faik Soyman, M. Muhlis Koner, Namdar Rahmi Karatay*, Naci Fikret Baştak*.

İdadinin açılmasıyla Konya’da belli sınırlar içinde entelektüel bir ortam doğmaya başlamış; İdadi mezunlarının yükseköğrenim görenleri de görmeyenleri de şehirde önemli bir boşluğu doldurmuştur.

Yirmi dört yıllık süre içinde Konya İdadisinin toplam mezunu 355’tir.

Konya Sultanisinin Açılışı

Konya, Osmanlı Devleti’nin büyük vilayetlerinden biriydi. Bu sebeple sultani açılacak illerin başında bulunuyordu. Maarif Nezaretinin Konya Maarif Müdürlüğüne gönderdiği yazıda sultaninin 1913 yılı Eylül ayında açılacağını, bu maksatla atmış bin kuruşluk havalenin çıkarıldığı bildiriyordu. Nitekim Konya Maarifine belirtilen tarihte Konya Sultanisi açıldı. Sultanide beş yılı ilkokul, yedi yılı da sultani olmak üzere on iki yıl eğitim verilecekti. İdadiden Sultaniye geçerken okulun öğretim heyetinde bir değişiklik olmamıştır. Yalnızca Türkçe ve edebiyat dersleri birleştirildiğinden bu dersin öğretmenliğine Rasim Haşmet Bey tayin olmuş; Kur’an ve yazı derslerini ilkokul öğretmenleri okutacağından bu dersin öğretmenleri açıkta kalmıştır. Konya İdadisinin Konya Sultanisine çevrilmesi sadece bir tabela değişikliğinden ibarettir. Çünkü okulun ne binası ne sınıfları ne lâboratuarları ne ders araç ve gereçleri ne de öğretmenleri değişmemiş; sadece Konya İdadisi yazan tabelası indirilerek yerine Konya Sultanisi yazanı takılmıştır.

Sultani Müdürleri: Halil Kamil Bey (1913-1914), Ali Rıza Bey, (1914-1920), Osman Nuri Bey (1920-1923).

Sultani Öğretmenleri: Başöğretmen (ilköğretim kısmı) İbrahim Hakkı (Tonguç), Sultani kısmı için M. Muhlis (Koner), Mümtaz Bahri (Koru*), Sait Bey, Hamza Bey, Aziz Bey, Fazıl Bey, Atıf Bey, Abdülkadir (Erdoğan*), Manuel, Rasim Haşmet (Uluğ), Muhtar Şevket Bey, Abdülkerim Bey, Eliezer Vanda, Süren, İzzet Bey, Süleyman Sırrı Bey, Salih Şevket Bey, Ahmet Celal Bey, Bigel, Mehmet Arif (Topçuzade) Bey, Halit Fahri (Ozansoy), Asaf Bey, Hasan Rüştü, Ceruha, Arif (Budak), Namdar Rahmi (Karatay), Naci Fikret (Baştak), Hüsnü (Uluğ) Bey, Ahmet Hilmi, Ahmet Bey, Ekrem Bey, Hüseyin Hüsnü Bey, Memduh Bey, Selahattin Bey, İsa Ruhi (Bolay*), Hüseyin Avni, Hüseyin Refik (Kırış*).

Sultanide Yetişenler: (Tespit edilebilenler) Selahattin İmer, Şehabettin Uzluk*, Hüseyin Avni Göktürk, Nuri Karahöyüklü, Feridun Nafiz Uzluk*, Saip Ragıp Atademir*, Hüseyin Nail Kubalı, Mahmut Sadi Irmak*, Faik Ürel, Selami Acar, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu.

Millî Mücadele Yıllarında Konya Sultanisi: Konya Sultanisinin savaş yıllarındaki en büyük problemi öğrencinin olmamasıydı. Çünkü seferberlik ilanından sonra yaşı on yediyi bulanlar askere alınmıştır. 1917 ila 1919 yıllarında son sınıflarda hiç öğrenci kalmamıştır. Bu yıllarda Sultanide toplam öğrenci sayısı 121’dir. Millî Mücadele yıllarında okul, mevcut sınıflarıyla çok güç şartlar altında eğitimi sürdürebilme başarısını gösterebilmiştir. Bu dönemde öğretmenlerin altı ay maaş alamadığı olmuş; fakat başta müdür Ali Rıza Bey, Sultaninin mutfağını kapatmaz; gazın, tuzun, şekerin, bulunmadığı zamanlarda sınıf lambasını yakar, Koçhisar’dan tuz, köylerden yağ, pekmez getirerek öğrencilerin ve hatta aç kalan öğretmenlerin karnını doyurur.

Tahir Mıhçı, bu döneme ait bir hatırasında, fizik öğretmeni Salih Şevket Bey’in dersini verdikten sonra öğrencilerden özür dileyerek: “…evde gaz bitti onun için iyi hazırlanamadım…” dediğini nakleder.

Delibaş Ayaklanması sırasında Konyalının çektiği sıkıntıyı Sultani de çekmiştir. Tedip kuvvetleri içinde yer alan Mehmet Şevki Yazman bu durumu şu sözleriyle teyit eder: “… Pınarbaşı’na gelindiği sırada çatışma alanı gerisinde bir beyaz bayrağın sallandığı görüldü. İleri hatlardaki müfrezeye bunları teslim alması emredildi başlarında beyaz bayrak tutan siyah elbiseli birinin ardında ikişerli yürüyen beş on kişi geldi. Bunlar lise (sultani) hademesi Ahmet Efendi, öteki hademeler, aşçı vs. bazıları ellerinde sopa, hatta birinde büyük bir meydan süpürgesi, bazılarının ellerinde de eski veya yeni tüfekler vardı. Millî kuvvetlere katılan bu lise personelinin eksik tüfekleri tamamlanarak beyaz bayrak alındı.”

Delibaşı Hadisesi’nden hemen sonra Konya Sultanisine sürgün edilen ve ikinci sınıfta bir süre okuyan Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, o dönemdeki okul müdürü Osman Nuri’nin, çok pasif ve heyecansız olduğunu, Birinci ve İkinci İnönü Zaferlerinde lise öğrencileriyle birlikte coşkulu bir hava meydana getirmek için hiçbir çaba harcamadığını söyler. Halbuki bu zaferler Konya’da çok coşkulu bir şekilde kutlanmıştır. Halk gündüz camilerde dua ederken, geceleri fener alayları düzenler. Ahali, mektep talebeleri, mızıka ve asker coşkun bir şekilde zaferleri kutlamışlardır. Sakarya Zaferi’nden sonra Uşak, Eskişehir ve Kütahya’nın kurtuluş haberleri üzerine, Konya’da aynı şenlikler tekrarlanır. Bu esnada kalabalık arasında Sultani öğrencilerinin bulunması ihtimali çok zayıftır.

Konya Sultanisi, Millî Mücadele yıllarında Mustafa Kemal Paşa ve diğer önemli simaların ziyaret ve toplantı yerlerinden biridir. Sunisi tarikatının lideri olan Şeyh Ahmet Sunisi, padişahın ilan ettiği cihadı desteklemek üzere Osmanlı topraklarına gelir. Değişik vilâyetlerimizi ziyaret eder. Bu yerlerden birisi de Konya’dır. Sunisi, 12 Temmuz 1920’de Konya’ya gelir. Kendi için yapılan karşılama programı Sultanide yapılır.

Savaş yıllarında birçok Sultani öğrencisi ve bazı Sultani öğretmenleri askere alınır. Bu öğretmenlerden Ahmet Celal Bey, Çanakkale Savaşı’nda şehit düşer. Bu haber, okulda derin üzüntüye sebep olur.

Konya Sultanisinin toplam mezun sayısı elli beştir. Mezun sayısının bu kadar az olmasının sebebi, Birinci Dünya Savaşı ve Millî Mücadele’dir. Öğrencilerin önemli bir kısmı bu savaşlara katılmış; bundan dolayı 1918 ila 1920 yıllarında mezun verilememiş 1917 ve 1921 yıllarında ise ikişer mezun verilmiştir.

Mustafa Kemal Paşa’nın Konya Sultanisini Ziyaretleri: Atatürk’ün Konya Sultanisini ilk ziyareti 3-5 Ağustos 1920 tarihinde Konya’ya yaptığı ilk ziyaretinde olmuştur. Atatürk, Konya’ya ikinci defa geldiğinde yine Konya Sultanisini ziyaret etmiştir. Bu ziyaretinde Atatürk, yanında Rus sefiri Aralof’la Azerbaycan sefiri İbrahim Abilof’u da beraberinde getirmiştir. Atatürk, büyük zaferden sonra 20 Mart 1923 tarihinde Konya’yı beşinci defa ziyaret eder. Bu ziyarette yanında, eşleri Latife Hanım da vardır. Konya’ya gelişlerinin ertesi günü, 20 Mart 1923’te, Konya Sultanisine gelişinde şerefine çay partisi verilir. 1923 yılında sultaniler liseye dönüştürüldüğünde Konya Sultanisi de Konya Lisesi olur. Atatürk, sonraki Konya gelişlerinde de Konya Lisesini ziyarete devam etmiştir.

Konya Lisesinin Açılması ve İlk Yılları

Heyet-i ilmiyelerde alınan kararlar doğrultusunda Türkiye’de liseler açılmaya başlandığında bu gelişmelere paralel olarak 1923 yılı Ekiminin sonlarına doğru Konya Sultanisi Konya Lisesine dönüştürülür. Okul liseye çevrildiği hâlde sınıf sayısında, müfredat programlarında, öğretim ve yönetim heyetinde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Değişiklik sadece tabeladan ibarettir. Konya Lisesinde de öğretim Sultanide olduğu gibi paralı idi. O dönemlerde hem yatılı hem de gündüzlü öğrencilerden ücret alınırdı. Alınan bu ücret bölgelere göre değiştiği gibi, zamanla da değişirdi. 1924 yılında alınan ücret, gündüzlüden yılda altı lira, yatılıdan doksan lira idi. Bu parayı veli, üç taksit şeklinde de ödeyebilirdi. Gündüzlü öğrenciler ödeyebilecek durumda değillerse, durumlarını belgelemek şartı ile ücretsiz okurlardı. Alınan ücret 1925 tarihinde, Edirne, Konya, Bursa’da gündüzlü 15, yatılı 100 TL; İstanbul ve İzmir’de ise gündüzlü 18, yatılı 130 TL olmuştu. Paralı öğretim daha sonra 1926-1927 öğretim yılında kaldırıldı. 1926 tarih ve 822 Nu.lu Kanunun 1. maddesi şöyleydi: “1926-1927 öğretim yılı başından itibaren nehari (gündüzlü) ücreti alınmaz. Konya Lisesinde Sultaniden kalan ilkokul, 1926 yılına kadar öğrenimini sürdürmüş, 1926-1927 öğretim yılında kaldırılmıştır. 1926 yılından itibaren Konya Lisesinin öğrenci mevcudunda da bir artış görülmüş; bu yıl Konya Lisesinin birinci sınıfı iki şubeli olmuştur. Bu durum otuz yedi yıldır eğitim-öğretim faaliyetine devam eden kurumda ilk defa yaşanmıştır. Öğrenci mevcudunda ortaya çıkan bu artışın sebebi, medreselerin kapatılması, yeni açılan devlet dairelerine memur alınması, okuyanların hayat düzeylerinin iyi olmasıdır. Öğrenci sayısının artması sonucu bina yetersiz kalınca, okul, 1934-1935 öğretim yılı başında Erkek Öğretmen Okulunun kapatılması ile boşalan bu günkü binasına taşınmıştır.

Bu dönemde okulda kız öğrenciler siyah bir önlük giyerler, erkek öğrenciler ise, ceket pantolon giyip başlarına da şapka takarlardı. Bu şapka lacivert renkli idi ve üzerinde sarı şeritler vardı.

Okul Müdürleri: Besim Kadırgan (1923), Bekir Sıtkı Bey (1923-1924), Kemal Bey (1924-1926), Rafet (Tok) Bey (1926), Nejat Bey (1926-1929), Süleyman Acar* (1929-1931), (1932-1943), Nahit Cemal Bey (1931-1932), Hikmet İlaydın (1943-1949), Ahmet Özbey (1949-1950), Samih Atademir* (1950-1953), İbrahim Cengiz (1953-1954), Selman Erdem (1954-1959), Nail Gökbudak (1959-1974).

Konya Lisesinin İlk Öğretmenleri: Bekir Sıtkı Bey (müdür), Kemal Bey (ikinci müdür), Hüsnü Bey (müdür yardımcısı), Abdülgani (Aksoy) (ulum-ı diniye), Atıf Efendi (Arabi), Hilmi (Erdim), Şükrü, Hüsnü (Uluğ) (riyaziye), Fazıl Efendi (tarih), Kemal Bey (coğrafya), Necmettin, Arif (Budak), M. Muhlis (Koner) (Fransızca), Mümtaz Bahri (Koru; iktisat), Necati Bey (kimya), Şükrü Bey (fizik), Hasan Rüştü (Ermenekli*) (edebiyat), Rafet (Tok; felsefe), İsmail Hakkı (Tonguç; resim), Bahattin (Özsoy; musiki), Süreyya Bey (beden eğitimi).

Konya Lisesinde Yetişenler: (Tespit edilebilenler) Turgut Özal (VIII. Cumhurbaşkanı), Işın Çelebi (eski bakan), Hasan Dinçer (eski bakan), Agah Oktay Güner* (eski bakan), Faruk Sükan* (eski bakan), Abdullah Tenekeciler* (eski bakan), Remzi Birand* (milletvekili), Haydar Koyuncu* (milletvekili), Sırrı Levent (milletvekili), Muammer Obuz (milletvekili), Haydar Özalp* (milletvekili), Rüştü Özalp* (milletvekili), Faki Özfaki* (milletvekili), Fakih Özlen* (milletvekili), Saffet Sert* (milletvekili), Mehmet Şimşek (milletvekili), Vecdi Gönül (eski bakan, milletvekili), İsmet Ocaklıoğlu (Yargıtay eski başkanı), Ahmet Coşar* (Yargıtay eski başkanı), Tahir Alp (Yargıtay üyesi), Erol Çetin (Yargıtay üyesi) Sami Selçuk* (Yargıtay eski başkanı), Rüştü Sönmez (Yargıtay üyesi), Vehbi Canbilen (Danıştay üyesi), Erol Dündar (Danıştay üyesi), Teoman Meteoğlu (Danıştay üyesi), Bahattin Güney (vali), A. Asım İğneciler (vali), Güner Orbay (vali), Faruk Önder (vali), Mehmet Uz (vali), Teoman Ünüsan (vali), A. Hilmi Nalçacı* (Konya eski belediye başkanı), Mustafa Özkafa* (Konya eski belediye başkanı), Lütfi Akdemir (Korg., Hava Kuvvetleri eski kurmay bşk.), Orhan Dülgerler (TBMM Kanunlar Kararlar Dairesi eski bşk.), Atilla Taçoy (Prof. Dr., THK eski başkanı), Süleyman Kadayıfcılar* (Prof. Dr., SÜ eski rektörü), Namık Çevik (Prof. Dr., DEÜ eski rektörü), Latif Çakıcı (Prof. Dr., AÜ Rektör Yrd.), Saim Sakaoğlu* (Prof. Dr., SÜ Eğt. Fak. eski dekanı), Cihat Abaoğlu (Prof. Dr.), Hikmet Birand (Prof. Dr.), S. Hayri Bolay* (Prof. Dr.), Erkmen Böke (Prof. Dr.), Sezer Kendi (Prof. Dr.), Tahsin Kesici (Prof. Dr.), H Nail Kubalı (Prof. Dr.), F. Nafiz Uzluk (Prof. Dr.), İclal Eroğlu (TRT sanatçısı), Tarık Gürcan (TRT spikeri), Mehmet Önder (bürokrat, araştırmacı-yazar), Altan Günbay* (sanatçı), Uğur İbrahim Altay (Konya Büyükşehir Belediye Başkanı)

Konya Lisesinde 1960 Yılından Sonra Görülen Gelişmeler: 1961-1962 öğretim yılında müdürler komisyonunun aldığı bir karar ile Konya Lisesi’nin orta kısmına öğrenci alınmaması kararlaştırılmıştır. Böylece birkaç yıl sonra Konya Lisesi’nin orta kısmı kendiliğinden kapanmış olacaktır. 1961-1964 yılları arasında Konya Lisesi, öğrencilerini seçme sınavı yaparak almış; bunun sonucu olarak 1962-1963 öğretim yılında Konya Lisesi’nin başarısı daha önceki yıllara göre artmıştır.

1968 yılında Konya Karatay Lisesi açılıncaya kadar, Konya Lisesi hiçbir ayrım yapmadan Konya’nın her tarafından gelen öğrencileri kabul etmekte idi. Ancak bu tarihten itibaren öğrencileri kabul etme bakımından Konya bu iki okul arasında bölündü.

Gazi Lisesi ve Konya Lisesi Dönemi: 1973-1974 öğretim yılında Konya Gazi Lisesi adını alan okul, Cumhuriyet’in 50. kuruluş yılı kutlamalarına yeni ismiyle katılmıştır. 1998 yılına kadar bu isimle eğitim-öğretimi sürdüren Gazi Lisesi bünyesinde Yabancı Dil Ağırlıklı Lise eğitim-öğretime başlamış; 1998 yılında okul, Konya Lisesi ve Gazi Lisesi olarak ikiye ayrılmış, bu şekliyle bir yıl eğitime devam etmiştir. Daha sonra her iki okul Meram Konya Lisesi adı altında birleştirilmiştir. Bu dönemdeki genel lise mezunları toplamı 25.335’tir.Yabancı Dil Ağırlıklı Lise mezunları toplamı ise 1.811’dir.

Konya Gazi Lisesi Müdürleri: Ömer Kemal Nalbantoğlu (1974-1975), Ömer Kaya (1975-1978), Mehmet Güney (1978-1979), Fevzi Alagöz (1979-1980), Latif Özel (1980-1992), Zeki Kara (1992), Hamza Koçak (vekâleten 1992-1993), Abdullah Topaç (1993-1999), Mehmet Parlak (vekâleten 1999-2003), Halit Özkan (2003-2010), Mehmet Mutlu (2010-2014), Zübeyir Yavuz (2014-…).

Meram Konya (Anadolu) Lisesi Dönemi: 2005-2006 Öğretim Yılı’nda yabancı dil ağırlıklı liselerin Anadolu liselerine dönüştürülmesi sebebiyle okul, Meram Konya (Anadolu) Lisesi ismiyle eğitim-öğretime devam etmektedir.

Konya İdadisinin, Karma Ortaokulunun yerindeki ilk binası

MEHMET ÇETİN AKIN

BİBLİYOGRAFYA

  • Akın, 1997; Köroğlu, 1989; Es, Arşiv, D. Nu. 5376; Yücel, 1938; Önder, 1952; a. mlf., 1975; Mahmut Cevat, 1338; Uzluk, 1941; Velidedeoğlu, 1971; Arabacı, 1991; Baştak, 1942; Evren, 1939; Evren, 1948.