MERAM

Merkez ilçe.

Meram ilçesi, Orta Anadolu Bölgesi’nin Konya Bölümü’nde, Konya Ovası’nın batı kenarında, ovadan batıdaki Erenler dağlık kütlesine geçiş kuşağında bulunmaktadır. Konya il merkezini oluşturan üç merkez ilçeden birisi olan Meram, Konya il merkezinin güney, güneybatı kesiminde yer almaktadır. Toplam yüzölçümü 1.949 km² olan Meram, merkez ilçeler içerisinde üçüncü sırada, tüm ilçeler içerisinde ise sekizinci sırada bulunmaktadır. Nüfus olarak ise otuz bir ilçe arasında Selçuklu ilçesinden sonra en fazla nüfusa sahip olan ilçedir. TÜİK’in 31.12.2012 tarihli verilerine göre 326.444 kişinin yaşadığı ilçe, nüfus itibariyle Türkiye’de pek çok il merkezinden (31 il) daha fazla nüfus barındırmaktadır.

Meram; 1987 yılında Konya ilinin büyükşehir statüsüne kavuşturulmasıyla 27.06.1987 tarih ve 19500 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 3399 Sayılı Kanun’la oluşturulmuş, daha sonra ilçe kuruluş çalışmalarını tamamlayarak 08.08.1988 tarihinde resmen kurulmuştur. Aynı tarihte ilçenin sınırları belirlenmiş ve bu tarihte fiilen hizmete başlamıştır. Ancak ilerleyen dönemlerde bazı mahallelerin bağlandığı ilçeler değiştirildiğinden ilçe sınırlarında da ufak çaplı değişiklikler yapılmıştır. Meram; ilçe statüsüne yakın zamanda kavuşmuş olmakla birlikte, eski Konya şehrinin çekirdeğini oluşturması bakımından önemli ve oldukça köklü bir geçmişe sahiptir. Dolayısıyla, 1987 yılında ilçe kimliğine kavuşan Meram hakkında daha önceki döneme ait bütün bilgiler Konya şehriyle ilgili olup ancak bahsedilen tarihten itibaren ilçenin özellikleri ele alınmaktadır.

Meram İlçesinin Yeri ve Sınırları

Konya şehrinin bir kısmı ile kendine bağlı altı kasaba ve yirmi iki köyden oluşan Meram ilçesi, batıda Seydişehir ve Beyşehir, doğuda Karatay ve Çumra, güneyde Akören, kuzeyde Derbent ve Selçuklu ilçeleri ile çevrilidir.

Meram, Konya Ovası’nın batı kesimlerini oluşturması, aynı zamanda Orta Anadolu’dan Akdeniz’e geçiş kuşağında yer alması bakımından Türkiye’deki önemli morfolojik birimler arasında yer alır. Tabiiatıyla gerek Toros Dağları silsilesinin oluşumu gerekse Konya Ovası’nın oluşumu Meram ilçesini doğrudan etkilemiştir.

Jeolojik Özellikleri

Bugüne kadar pek çok bilim adamı Meram sahasının stratigrafik ve tektonik özelliklerini ortaya koymaya çalışmışlardır. Stratigrafik çalışmalarda yöre stratigrafisinin farklı şekillerde kurulduğu, çalışma sahası birimlerinin stratigrafik istiflenmesi çıkartılarak, bölgedeki litostratigrafik birimlerin tanımlanılması üzerine yoğunlaşılmıştır. Bu çalışmalar sonunda Meram ilçesi sınırları içinde kalan sahada bütün jeolojik zamanlara ait formasyonlara rastlanılmıştır.

Konya il sınırları içine giren alanda Bozkır Geyikdağı ve Aladağ kütleleri gözlenmektedir. Gerek Toros kuşağında gerekse Orta Anadolu Birliği’nde yörede yüzeyleyen en yaşlı kayaçlar olarak Paleozoik (birinci zaman) yaşlı kayaç birimleri sahanın batı ve güney sınırında (Seydişehir, Akören ve Beyşehir yöreleriyle olan sınırda) ortaya çıkmaktadır. Genellikle Paleozoik yaşlı birimlerin bir devamı niteliğinde olan Mesozoik (ikinci zaman) yaşlı kayaçlar ise yaygın olarak Seydişehir, Akören, Beyşehir yörelerinde yüzeylenmektedir.

Mesozoik sonunda kapanan okyanusun sıkışması ile ortaya çıkan dağ oluşumu evresinde Toroslar’da kütleler meydana gelirken, okyanus kabuğu parçaları olan ofiyolitler bu kütlelerin arasında özellikle Konya-Meram civarında gözlenir konuma gelmiştir. Tersiyer’de (üçüncü zaman) denizin ve gölsel sedimanların yanı sıra yaygın volkanik faaliyetlerle daha yaşlı birimlerin üzeri örtülmüştür.

Konya ve çevresi Geç Miyosen (10 milyon yıl) Pliyosen Döneminde blok faylanmalarla çökmeye başlamış daha sonra bu ortamda bugün de kalıntılarını gördüğümüz (Akgöl ve Hotamış Gölü) büyük bir göl oluşmuştur. Bu göl karasal ve gölsel sedimanlar ile doldurularak bugünkü ovalardan Ereğli, Karapınar, Cihanbeyli, Kulu, Sarayönü, Kadınhanı, Konya Merkez (Meram) ve çevre ilçeler ile Çumra Ova’sı oluşmuştur. Bu dönemde meydana gelen volkanik faaliyetlerle Karapınar, Çumra, Akören, Selçuklu kesiminde Takkeli Dağ, Acıgöl, Meke Gölü gibi volkanik yapılar ve tüfler ortaya çıkmıştır. Ayrıca özellikle Konya Ovası ve bunun devamı niteliğindeki Ereğli ve Cihanbeyli ovalarında çok kalın alüvyal depolar bulunmaktadır.

Meram ilçesinin de içinde bulunduğu Konya Ovası ve çevresinin alt yapısını metamorfik ve kristalen kütleler ile Kretase yaşlı ofiolitik seriler teşkil eder. Konya Ovası’nda en üstte bulunan ve yaygın olan formasyonlar Karasal Neojen yaşta olup, altta Miosen, üstte Pliosen yaşlı formasyonlar yer almaktadır. Miosen, altta taban konglomerası ile başlar, üstte doğru marn ve kalkerlerle devam eder. Pliosen ise Miosen formasyonları üzerinde konkordant olarak bulunur ve kil, kum, çakıl, yer yerde jipslerden oluşur. Pliosen formasyonları bu devredeki göller içerisinde teşekkül etmiştir. Pliosen tabakalarının üzerinde ise killi-kumlu, yer yer çakıllı Kuaterner yaşlı alüvyonlar gelmektedir.

Neojen arazi daha ziyade düzlük ve hafif arızalı yerlerde mevcuttur. Konya şehrinin doğu, kuzey ve güneyinde özellikle Meram ilçesinde geniş yer kaplar. Şehrin hâli hazırdaki bulunduğu alanda -Meram ilçe merkezi- killi kalker, kil, gre-kum, çakıl depoları, batıdaki dağlık kesimde andezit ve tüfler bulunur. Kuvaterner Dönemin eski göl depoları yan derelerin getirdiği alüvyonlardır.

Meram ilçesinin depremsellik durumu incelendiğinde günümüzde çok aktif olmayan lokal faylar görülmektedir. İlçe sınırları içerisinde bulunan lokal faylardan en önemlisi K-G doğrultusunda uzanan Konya Fay Zonu (KOFZ) ve devamındaki Abazdağı Fayı’dır. Konya’nın yakın batısından geçen kuzey-güney gidişli Konya Fay Zonu (KOFZ), toplam 50 km uzunluğundadır ve kademeli şekilde sıralanmış faylardan oluşmuştur. Zonun genişliği 4 km’ye kadar varabilmektedir. KOFZ egemen olarak doğuya eğimli normal bir fay olup, az da olsa sağ yönlü yanal atıma sahiptir. Fay zonuyla ovanın batı kenarı merdiven basamakları şeklinde aşağı doğru çökmüştür. KOFZ’nun güneyinde ise kuzeybatı-güneydoğu gidişli Abazdağı Fayı bulunur.

Meram ilçesi Türkiye deprem haritasında genel olarak IV. derece deprem kuşağında yer almakla birlikte, I. deprem kuşağında yer alan Akşehir ve Ilgın bölgelerine çok yakın olması sebebiyle deprem riski taşımaktadır. Bunun yanında yer altı su seviyelerindeki azalmalar alanda lokal karakterli çökme depremleri meydana getirmektedir. Özellikle ilçede yapıların genelde kerpiç malzemeden yapılmış olması ve bölgenin eski göl tabanında olması konutların sağlam yapılma zorunluluğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.

Jeomorfolojik Özellikleri

İlçenin fiziki özelliklere bakıldığında genel olarak arazinin ova, plato ve dağlık sahalarından meydana geldiği görülmektedir. Konya il merkezinden batıya doğru gidildikçe arazide yer şekillerinin engebeliliği ve yükselti değerleri artmakta iken, güneye doğru daha düz bir topografya gözlenmektedir.

İlçedeki dağlık kütlelerden en önemlileri Konya il merkezinin hemen batısında yer alan Loras Dağı (2049 m)’dır. Konya şehir merkezinin en yüksek dağıdır.

Konya’nın en önemli tatlı su kaynaklarının bulunduğu bu dağlık saha 2004 yılında “Konya İli Loras Dağı Bölgesinde Erozyonu Önleme ve Yer Altı Tatlı Su Kaynakları Havza Rehabilitasyonu Projesi” kapsamında koruma altına alınmıştır. Projenin amacı; Konya ili Kozağaç Mahallesi, Loras Dağı doğu eteklerinde tabii çevrenin korunarak, yer altı tatlı su kaynakları havza rehabilitasyonu ve erozyonun önlenmesi ile bölge halkının yaşam kalitesi ve refah seviyesinin arttırılmasına katkı sağlamaktır.

Günümüzde Konya’nın içme suyunu sağlayan Çayırbağı, Mukbil, Beypınarı, Kırankaya ve Dutlu pınarları bu dağlık sahadan kaynağını alır. Ağaç yönünden fakir ve çıplak bir görüntüye sahip olan Loras Dağı ve eteklerinde 2004’ten beri yapılan ağaçlandırma çalışmaları devam etmektedir. Tel örgülerle çevrilen 11 milyon m2lik bir alana, 1,5 milyondan fazla sedir, ardıç ve çam türü fidanlar dikilerek, tatlı su kaynaklarının bulunduğu dağ ve eteklerinde yapılan ağaçlandırma çalışmasıyla tatlı su kaynakları korunduğu gibi, önceden bölgeyi terk eden yaban hayvan türlerinin (keklik, tavşan ve ardıç kuşları) yeniden görülmesi sağlanmıştır.

İlçedeki en yüksek nokta ise Beyşehir ilçesi ile fiziki bir sınır oluşturan Erenkilit (Erengirit) Dağı (2334 m)’dır. İlçenin batı sınırını oluşturan Erenler Dağı aynı zamanda Orta Anadolu ile Akdeniz arasındaki bölge sınırını çizmesi bakımından da önemlidir. Kızılören Dağı (2193 m), İlyasbaba Tepe (2199 m), Halosman Tepe (2161 m), Dazlak Tepe (2124 m), Çaldağı (1936 m)’dir. Ayrıca Akören ile ilçe sınırı çizen Abaz Dağları (1438 m) kayda değer diğer yükseltilerdir.

Dağlık sahalardan ova tabanlarına geçiş alanları küçük akarsular tarafından parçalanmış ve geniş plato sahaları oluşmuştur. Bu plato sahaları daha önce isimlendirilmemiş olduğundan “Hatunsaray Platosu” olarak adlandırılmıştır. Bu bölge başta Hatunsaray Deresi olmak üzere Çomaklar Deresi, Gökyurt Deresi, Güneydere gibi dereler tarafından parçalanmıştır. Bu plato alanı batıdan doğuya doğru yükseltinin azaldığı ve derin ve dar vadilerinin yerini daha geniş tabanlı vadilere bıraktığı bir sahadır. Tarım arazisi olarak kullanılan bu saha dere kenarlarında sulu tarıma olanak verirken genelde kuru tarım arazisi olarak kullanılmaktadır.

İlçedeki akarsuların oluşturduğu vadilerden en önemlileri Meram Dere, Hatunsaray Deresi ve Çomaklar Deresi vadileri olup bunlar genelde çentik vadi özelliğindeki genç vadiler olarak görülür. Ancak bu vadilerin tabanlarında yer yer genişlemeler görülmekte, hatta bu alanlar önemli bir tarım ve mikroklima alanı oluşturmaktadırlar.

Meram ilçesi, aynı zamanda eski Konya Pliosen Gölü’nün de bulunduğu Konya Kapalı Havzası içerisinde yer almaktadır. Türkiye’nin en az yağış alan ve önemli kapalı havzalarından olan Konya Kapalı Havzası dört bir yandan yüksek dağlar çevrilmiştir. Konya Havzası’nı batıda, Erenler Dağı; güneyde, Orta Toros Dağlarının kuzey yamaçları (Bolkar Dağları, Hacıbabadağı); doğuda, Niğde-Bor Havzası; kuzeydoğuda, Karacadağ, kuzeyde Bozdağlar ile Obruk Platosu çevrelemektedir. Konya Havzası ve çevresinde temel formasyonlar olarak Paleozoik, Mesozoik ve Tersiyer formasyonları, bunların üzerinde ise Kuaterner dolguları (eski Konya göl tabanı) yer alır. Bu sahayı güneyden sınırlayan Toros Dağları, daha önce deniz altındayken, III. zaman sonunda Toros Dağlarının yükselmesi ve denizin çekilmesi sonucu buradaki göller oluşmuştur. Daha önce bu sahada bulunan tatlı su göllerinin bazıları kurumuş, bazıları ise acı veya tuzlu göllere dönüşmüştür. Bu oluşumda sert iklim şartları ve tektonik hareketler etkili olmuş ve böylece Konya Kapalı Havzası oluşmuştur.

Pleistosen’deki iklim salınımları ile meydana gelen plüviyal şartların nemli ve yağışlı dönemlerinde çok sayıda gölün seviyesinde yükselmeler meydana gelirken, birçok havza ve çanakta suların birikmesi ile de plüviyal göller oluşmuştur. Fakat buzul çağı ve buzul arası dönemdeki yağış ve sıcaklık şartlarına bağlı olarak göl seviyelerinde değişiklikler meydana gelmiştir. Nemli ve yağışlı dönemlerde göl seviyeleri yükselirken, sıcak ve kurak şartların olduğu buzullar arası dönemde göl seviyeleri çekilmiştir. Kuaterner’in nemli devrelerinde, Konya Havzası’nda da geniş bir göl teşekkül etmiştir. Bu dönemde gölün derinliği 15 ile 20 m arasında değişmektedir.

Bazı araştırmacılara göre bu dönemde göl, yaklaşık 4.340 km2lik bir alanı kaplamakta olup, derinliği ise 15 m civarındadır. Göl suyunun tuzlu olup olmadığı kesin olarak belli olmamakla birlikte, gölalanı ve çevresinde halofit bitkilerin varlığı gölün tuzlu olduğunun en büyük delilidir. Göl seviyesi 17.000 yıl önce iklimin kuraklaşması ile düşmüştür.

Bu dönemde görülen küçük göller, iklimdeki kuraklaşmaya bağlı olarak çekilmiş, geride bir kaç bataklık bırakarak kurumuştur. Günümüzde de bu kuruma devam etmekte olup, gölleri besleyen yeraltı su seviyeleri büyük ölçüde azalmıştır. Göl bir zamanlar ilk yerleşmelere su kaynağı sağlarken, günümüzde ise bunun tabanında biriken alüvyon malzemeler bu yerleşmelerin bulunduğu yerlerde verimli tarım alanları olarak dikkati çekmektedir. İlkçağ insanlarının büyük bir kısmının o dönemde kurumuş ve kurumakta olan göllerin kumsalları ve kıyılarında, alüvyal ovalarda ve su ihtiyacının kolay sağlandığı birikinti konilerinde yerleştikleri tespit edilmiştir. Konya Havzası’nda; Pleistosen Konya Gölü’nün kenarında gölün çekilmesine bağlı olarak pek çok höyük yerleşmeleri kurulmuştur. Konya çevresinde bulunan neolitik, kalkolitik ve tunç çağı höyük yerleşmelerinin üzerinde; Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler ve Romalılara ait izler vardır. Ayrıca son dönemlere ait modern yerleşimlerin bir kısmı da höyükler üzerinde ve çevresinde kuruludur.

İklim Özellikleri

Sahanın iklim özelliklerinin belirlenmesinde Meram ilçesi sınırları içerisinde (Konya il merkezinde) yer alan meteoroloji istasyonunun (1970-2011) verileri değerlendirilmiştir. Elde edilen verilerden ilçede, Konya genelinde olduğu gibi karasal iklim özellikleri görüldüğü belirlenmiştir. Meram ilçesinin iklimi; genel olarak yaz ayları sıcak ve yağışsız, kış ayları ise soğuk ve kar yağışlı olan step iklimidir.

Yaz yağışları az olup, kış aylarında kar yağışı da görülür. Sahanın iklimini etkileyen birçok faktör olmakla birlikte topografya şartları özellikle Toros Dağları Akdeniz ikliminin sıcak ve yağışlı özelliklerinin Orta Anadolu Bölgesi’ne dolayısıyla çalışma sahasına girmesini engellemesi bakımından önemlidir. Böylece bütün Konya Kapalı Havzası’nda aynı karasal iklim özellikleri görülür.

Bölge genel olarak jenetik Akdeniz makrokliması içinde yer alır. Temmuz-ağustos sıcaklarından sonra, eylül ılık geçer ve arkasından soğukça günlerle yağış kendisini gösterir. Sert, soğuk ve kar yağışlı bir kıştan sonra, ilkbahar serin ve yağmurlu geçer. Kasımdan itibaren İç Anadolu’da denizlere göre daha soğuk olduğundan basınç yükselir ve ayrıca kontinental polar soğuk (cPk) hava kütleleri de Konya Ovası’nda aralıklarla kendini gösterir. Yüksek basıncın geçici sürelerle kalktığı zamanlarda alçak basınçlar iç kısma sokulma imkânı bulur.

Konya Şehri Yıllık Sıcaklık ve Yağış Ortalamalarının Aylara Dağılışı (1975-2011):

Aylar

I

II

III

IV

V

VI

VII

VIII

IX

X

XI

XII

Yıl Ort.

Sıcaklık

-0,2

1,2

5,8

11,0

15,7

20,3

23,7

23,1

18,7

12,5

5,8

1,3

11,6

Yağış

33,3

25,2

25,8

38,1

41,1

23,9

7,8

5,8

10,4

33,6

33,8

41,4

320,2

(http://www.dmi.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler- istatistik.aspx?m=KONYA, 06.03.2013)

Konya ilinin dolayısıyla Meram ilçesinin iklim özelliklerine bakıldığı zaman; yıllık sıcaklık ortalaması 11,6 oC, en sıcak ay olan temmuz ayında 23,7 oC, en soğuk ay olan ocak ayında da 0oC (-0,2 oC)’nin altındadır. En sıcak ay ile en soğuk ay arasında yaklaşık 24 oC yıllık sıcaklık farkı görülmektedir. Eksterm sıcaklık değerlerinden maksimum sıcaklık 40,6 oC, minimum sıcaklıklar da -26,6 oC’dir. Sıcaklığın 10 oC aşağı düştüğü gün sayısı 10, don olaylı gün sayısı 100 gündür. Tropik gün sayısı 41,8 gündür.

Meram İlçesinin Sıcaklık ve Yağış Grafiği

 

Yıllık yağış miktarı 320 mm civarında olup, Türkiye’de en az yağış alan yörelerden biridir. En yağışlı aylar aralık (41,4 mm), mayıs (41,1) ve nisan (38,1); en az yağış alan aylar ise ağustos (5,8 mm), temmuz (7,8 mm) ve eylül (10,4 mm)’dür. En çok yağış düşen mevsim ilkbahar, en az yağış düşen mevsim ise yazdır. Yıllık yağışlı gün sayısı 86,1 gündür. Yıllık ortalama kar yağışlı günler 11,8 gün, karla örtülü gün sayısı da 17,3 gündür. Yıllık aktüel basınç değeri ortalama 890 mb civarında olup Konya ve Meram ilçesinde kuzey sektörlü rüzgârlar etkilidir. Rüzgârların şiddet ve yönünde topografya şartlarının etkisi büyüktür.

Yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda yarı kurak bir iklim özelliğinde olan Konya, dolayısıyla Meram ilçesi sıcaklık yönünden Subtropikal kuşağın Akdeniz makroklima tipinin alt bölümündedir. Köppen’e göre kışı soğuk ve yağışlı, yazı sıcak ve çok kurak geçen bir bozkır iklimi özelliğinde, Thornthwaite iklim tasnifine göre ise yarı kurak birinci dereceden mezotermal, su eksiği yaz mevsiminde ve çok kuvvetli olan deniz tesirlerinden tamamen mahrum olmayan karasal bir iklim karakterine sahip olduğu tespit edilmiştir.

Hidrografya

Çalışma sahası, Konya Kapalı Havzası sınırları içerisinde yer aldığından hidrografik özellikler bakımından fakirdir. İlçedeki en önemli su kaynakları akarsular olup başlıcaları; Meram, Hatunsaray, Botsa, Mavras, Çomaklar, Genge, Karanlık, Somrak, Girvat ve Bıçakçı dereleridir. Bunlar genelde dönemlik akarsu şeklinde olup bahar aylarında kar erimeleri ve yağışlara bağlı olarak suları yükselirken, yazın kuruyan özelliktedirler.

Aynı zamanda ilçede pek çok karstik kaynak görülmektedir. Çok eski bağ, bahçeleri, suyu, çayı ile ünlü bir ilçe oluşundan dolayı kültürel yapıya sahip ilçenin, Konya’yı içme suyu, sulama suyu olarak besleyen Çayırbağı, Dutlu, Mukbil, Beypınarı gibi kaynakları da Meram ilçesindedir.

İlçe sınırları içerisinde yer almasa da Meram Deresi’ni oluşturması bakımından Altınapa Barajı önemlidir. Meram ile Selçuklu ilçe sınırında bulunan, sulama, içme suyu ve taşkın önleme amacıyla 1967 yılında yapılan baraj; Meram ve Selçuklu’da 1200 ha’nın sulama suyunu sağlaması bakımından önemlidir.

Yine ilçe sınırları içerisindeki bir diğer hidrografik birim Evliyatekke Göleti’dir. Arkil Suyu üzerinde 1995 yılında inşa edilen gölet yöreye 110 ha sulama suyu sağlar.

Konya DSİ IV. Bölge Müdürlüğünden alınan bilgilere göre işletmedeki taşkın koruma tesisleri şunlardır: Meram Altınapa Baraj Taşkın Hissesi (koruduğu alan 3.000 ha), Meram Çayı Sulaması ve Mansap Kısmı Islahı (30.000 ha), Hatunsaray (868 ha), Hatunsaray-Kavak (150 ha), Kızılören-Çamurlu İğret Deresi (200 ha), Kızılören (162 ha) ve İnlice (100 ha). Meram ilçesi içerisinde şu an inşa hâlindeki göletler ise Erenkaya, Akşahan ve Yeşiltekke’dir.

Toprak

İlçede yağış rejimi sıcaklık, bitki örtüsü, ana kaya ve yağış miktarı gibi şartların etkisi ile çeşitli toprak tipleri ortaya çıkmıştır. Sahada lokal alanlarda da olsa birçok toprak grubu görülmekle birlikte en çok görülen toprak grupları kahverengi step, kireçsiz kahverengi ve kahverengi orman topraklarıdır.

Ayrıca Konya Havzası’nda alüvyon topraklar, vertisol toprakları ve çöküntü sahalarında kireçli ve çorak topraklar yer alır. İlçenin topoğrafik yapısı toprak türlerini etkilemiş olduğundan batı ve kuzeydeki dağlık sahalarda görülen türler ile ilçenin batı ve güney kesimlerindeki düz alanlardaki topraklar farklılık arz eder. İlçenin ovalık alanlarında en çok I. ve II. sınıf araziler geniş yer kaplarken, dağlık kesimlerde III ve IV. sınıf araziler görülür. Düz arazideki topraklar daha çok tarım alanları olarak değerlendirilirken, dağlık kesimlerdeki kötü araziler çıplak kayalıklar olarak ortaya çıkmıştır.

Bu toprakların çoğu sulanamadığı için kuru tarım yapılmak zorunda kalınmıştır. İlçede beslenen hayvanların otlatıldığı sahalar olan step alanları daha çok kahverengi topraklar üzerinde gelişmiştir.

Bitki Örtüsü

Meram ilçesi, konum itibariyle Konya’nın güney ve güneybatısında yer alır. İlçenin kuzeyi ve batısı dağ ve tepelerle çevrili, açık olan güneyi ise geniş bir ovalıktır. İlçe genelinde step bölgelerin fazla olması sebebiyle bitki örtüsü bozkırdır. Bu alan bitki çeşitliliği yönünden oldukça zengindir. İlçe sınırları içerisinde ve yakınlarında birçok botanikçi tarafından floristik çalışmalar yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalardan bazıları ve kısaca özetleri şu şekildedir:

● “Başarakavak, Tatköy ve Altınapa Barajı (Konya) Arasında Kalan Bölgenin Florası” adlı çalışmada tespit edilen 691 farklı bitkinin %14,5’i endemiktir (Yıldıztugay vd., 2006).

● Dural ve Ekim’in “Takkalı Dağlarının Florası” isimli çalışmasında bölgede 440 bitki türü belirlenmiş, belirlenen bitkilerin %15,5’u endemiktir (Dural-Ekim, 1984).

● “Loras, Çal ve Kızılören Dağları (Konya) Florasına Katkılar” isimli çalışmada belirlenen 600 farklı bitkinin %13’ünün endemik olduğu belirtilmiştir (Tatlı vd., 1993).

● “Kızılören-Hüyük-Derbent (Konya) Arasında Kalan Bölgenin Florası”nda 471 farklı bitki türü elde edilmiş ve bitkilerin %14,6’sının endemik olduğu rapor edilmiştir (Durukan, 2002).

● Küçüködük ve arkadaşlarının 1996 yılında Erenler Dağı (Beyşehir-Konya)’nın florasını belirlemek için yaptıkları floristik çalışmada belirlenen 473 farklı bitkinin %16,2’sinin endemik olduğu tespit edilmiştir (Küçüködük vd., 1996).

Meram ilçe sınırları içerisinde ormanlık alanlara az rastlanmakla birlikte genellikle step bölgelere özgü olan bitkiler hâkimdir. İlçe sınırları içerisinde tespit edilen bazı endemik bitki türlerinin isimleri, tehlike kategorileri ve yayılış gösterdikleri fitocoğrafik bölgeler aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir.

FAMİLYA

TÜRLER

TEHLİKE

KATEGORİSİ

FİTOCOĞRAFİK

BÖLGE

Ranunculaceae

Consolida stenocarpa (P.H.Davis & Hossain) P.H.Davis

LC

İran-Turan

Consolida raveyi (Boiss.) Schröd.

LC

İran-Turan

Cruciferae

 

Alyssum pateri Nyar. subsp. pateri

LC

İran-Turan

Clypeola ciliata Boiss.

EN

Bilinmiyor

Aubrieta pinardii Boiss.

LC

İran-Turan

Hesperis kotschyi Boiss.

LC

İran-Turan

Cistaceae

Helianthemum nummularium (L.) Mill. subsp. lycaonicum Coode & Cullen

LC

Bilinmiyor

Caryophyllaceae

Arenaria ledebouriana Fenzl. var. ledebouriana

LC

Bilinmiyor

Minuartia anatolica (Boiss.) Woron. var. arachnoidea McNeill

LC

İran-Turan

Dianthus ancyrensis Hausskn. & Bornm.

VU

İran-Turan

Hypericaceae

Hypericum aviculariifolium Jaub. & Spach subsp. depilatum (Freyn & Bornm.) Robson var. depilatum

LC

İran-Turan

Linaceae

Linum flavum L. subsp. scabrinerve (P.H.Davis) P.H.Davis

LC

İran-Turan

Linum hirsutum L. subsp. anatolicum (Boiss.) Hayek var. anatolicum

LC

İran-Turan

Geraniaceae

Erodium amanum Boiss. & Kotschy

LC

İran-Turan

Rutaceae

Haplophyllum myrtifolium Boiss.

LC

İran-Turan

Leguminosae

Astragalus suberosus Banks & Sol. subsp. ancyleus (Boiss.) Maththews

VU

Bilinmiyor

Astragalus oxytropifolius Boiss.

Bilinmiyor

İran-Turan

Astragalus prusianus Boiss.

Bilinmiyor

İran-Turan

Astragalus strictispinis Boiss.

NT

Bilinmiyor

Astragalus brachypterus Fisch.

Bilinmiyor

İran-Turan

Astragalus zederbaueri Stadlm.

LC

İran-Turan

Astragalus lydius Boiss.

LC

İran-Turan

Astragalus mesogitanus Boiss.

LC

Bilinmiyor

Astragalus lycius Boiss.

LC

Bilinmiyor

Astragalus hirsutus Vahl

LC

Bilinmiyor

Astragalus campylosema Boiss. subsp. campylosema

LC

İran-Turan

Astragalus nitens Boiss. & Heldr.

Bilinmiyor

İran-Turan

Onobrychis armena Boiss. & Huet

LC

Geniş Yayılışlı

Ebenus hirsuta Jaub. & Spach

LC

İran-Turan

Rosaceae

Potentilla anatolica Peşmen

LC

İran-Turan

Alchemilla holocycla Rothm.

LC

İran-Turan

Umbelliferae

Eryngium bitynicum Boiss.

LC

İran-Turan

Prangos meliocarpoides Boiss. var. meliocarpoides

LC

Bilinmiyor

Bupleurum sulphureum Boiss. & Bal.

LC

İran-Turan

Bupleurum lycaonicum Snogerup

LC

Akdeniz

Compositae

Achillea aleppica DC. subsp. zederbaueri (Hayek) Hub.-Mor.

LC

İran-Turan

Cousinia iconica Hub.-Mor.

LC

İran-Turan

Onopordum anatolicum (Boiss.) Eig

LC

İran-Turan

Ptilostemon afer (Jacq.) Greuter subsp. eburneus Greuter

LC

Geniş Yayılışlı

Centaurea cariensis Boiss. subsp. longipapposa Wagenitz

LC

Akdeniz

Centaurea pichleri Boiss. subsp. extrarosularis (Hayek & Siehe) Wagenitz

LC

Bilinmiyor

Centaurea lycaonica Boiss. & Heldr.

EN

İran-Turan

Scorzonera tomentosa L.

LC

İran-Turan

Crepis macropus Boiss. & Heldr.

LC

İran-Turan

Campanulaceae

Campanula lyrata Lam. subsp. lyrata

LC

Bilinmiyor

Asyneuma limonifolium (L.) Janch. subsp. pestalozzae (Boiss.) Damboldt

LC

Bilinmiyor

Asyneuma linifolium (Boiss. & Heldr.) Bornm. subsp. linifolium

LC

Akdeniz

Convolvulaceae

Convolvulus galaticus Rost. ex Choisy

LC

İran-Turan

Boraginaceae

Paracaryum longipes Boiss.

NT

İran-Turan

Moltkia aurea Boiss.

LC

İran-Turan

Onosma isauricum Boiss. & Heldr.

LC

İran-Turan

Onosma lycaonicum Hub.-Mor.

NT

İran-Turan

Onosma sieheanum Hayek

VU

İran-Turan

Anchusa leptophylla Roem. & Schult. subsp. incana (Ledeb.) Chamb.

LC

İran-Turan

Alkanna pseudotinctoria Hausskn. ex Hub.-Mor.

LC

İran-Turan

Scrophulariaceae

Verbascum brachysepalum (Fisch. & Trautv.) Kuntze

LC

Akdeniz

Verbascum splendidum Boiss.

LC

Akdeniz

Scrophularia libanotica Boiss. var. oligantha Heywood

LC

İran-Turan

Linaria genistifolia (L.) Mill. subsp. confertiflora (Boiss.) P.H.Davis

LC

İran-Turan

Linaria corifolia Desf.

LC

İran-Turan

Linaria iconia Boiss. & Heldr.

LC

İran-Turan

Veronica macrostachya Vahl. subsp. sorgerae M.A.Fisch.

VU

Akdeniz

Veronica cuneifolia D.Don subsp. cuneifolia

LC

Bilinmiyor

Veronica multifida L.

LC

İran-Turan

Acanthaceae

Acanthus hirsutus Boiss.

LC

İran-Turan

Labiatae

Ajuga bombycina Boiss.

NT

Akdeniz

Scutellaria salviifolia Benth.

LC

Bilinmiyor

Phlomis armeniaca Willd.

LC

İran-Turan

Wiedemannia orientalis Fisch. & Mey.

LC

İran-Turan

Ballota nigra L. subsp. anatolica P.H.Davis

LC

İran-Turan

Sideritis brevibracteata P.H.Davis

VU

Akdeniz

Stachys cretica L. subsp. anatolica Rech.fil.

LC

İran-Turan

Nepeta congesta Fisch. & Mey. var. congesta

LC

Bilinmiyor

Origanum sipyleum L.

LC

Akdeniz

Thymus sipyleus Boiss. subsp. sipyleus var. sipyleus

LC

Bilinmiyor

Salvia heldreichiana Boiss. ex Benth.

LC

Akdeniz

Salvia cryptantha Montbret & Aucher ex Benth.

LC

İran-Turan

Salvia hypargeia Fisch. & Mey.

LC

İran-Turan

Santalaceae

Thesium bertramii Aznav.

VU

İran-Turan

Euphorbiaceae

Euphorbia anacampseros Boiss. var. anacampseros

LC

Bilinmiyor

Rubiacae

Asperula stricta Boiss. subsp. latibracteata (Boiss.) Ehrend.

LC

İran-Turan

Liliaceae

Asphodeline rigidifolia (Boiss.) Baker

LC

İran-Turan

Hyacinthella campanulata K.M.Perss. & Wendelbo

VU

İran-Turan

Iridaceae

Crocus danfordiae Maw

VU

Akdeniz

Iris schachtii Markgr.

LC

İran-Turan

Iris stenophylla Hausskn. & Siehe ex Baker subsp. stenophylla

LC

Bilinmiyor

Meram ilçe sınırları içerisinde en fazla endemik bitki türüne Astragalus (Geven) cinsinde rastlanmaktadır. Geven türleri step alanların hâkim bitkileridir ve küçükbaş hayvanların yem olarak tükettiği bitkiler arasında önemli bir yere sahiptir.

Meram ilçe sınırları içerisinde yer alan bazı önemli endemik ve nadir bitkilerin genel özellikleri şu şekildedir:

Centaurea lycaonica Boiss. & Heldr.: Papatyagiller (Compositae) familyası içerisinde yer alan, yöre halkı tarafından peygamber çiçeği olarak bilinen ve sadece Konya il sınırları içerisinde birkaç lokalitede yayılış gösteren bölgeye has endemik bir türdür. Bu tür Meram ilçesine bağlı İnlice köyüne 3-4 km uzaklıkta yer alan serpantin kayalıklar üzerinde yayılış göstermektedir. Bitkinin çiçeklenme dönemi haziran-temmuz aylarıdır. Oldukça gösterişli çiçeklere sahip olan bu türün nesli günümüzde giderek artan kuraklık, iklim değişiklikleri ve böceklerin bitkinin tohumlarını yemesinden dolayı büyük tehlike altındadır.

Iris stenophylla Hausskn. & Siehe ex Baker subsp. Stenophylla: Yöre halkı tarafından nevruz ve susam olarak bilinmektedir. Baharın ilk günlerinde çiçeklenen bu tür, uzun kış mevsiminin ardından baharın müjdeleyicisidir. Nevruzun boyu yaklaşık 10-15 cm uzunlukta olup, çiçekleri oldukça gösterişli ve hoş bir kokuya sahiptir.

Crocus pallasii Goldb. subsp. Pallasii: Halk arasında güz çiğdemi olarak bilinen gösterişli çiçeklere sahip olan bir bitki türüdür. Meram ilçe sınırları içerisinde yer alan Su Deresi mevkii ve Loras Dağı civarında yayılış göstermektedir. Ekim-kasım aylarında çiçeklenen bitki, kış mevsiminin yaklaştığının habercisidir.

Hypericum aviculariifolium Jaub. & Spach subsp. depilatum (Freyn & Bornm.) Robson var. Depilatum: Meram ilçe sınırları içerisinde yer alan köylerde sarı kantaron olarak bilinen ülkemize has bir bitkidir. Step alanlarda yayılış gösteren türün çiçeklenme dönemi mayıs-haziran aylarıdır. Bitkinin çiçekli gövdeleri köylülerce toplanıp, çay gibi demlenerek iltihap giderici, yara iyileştirici ve ağrı kesici olarak kullanılmaktadır.

Origanum sipyleum L.: Gösterişli çiçeklere sahip olan endemik bir türdür. Bu tür Meram ilçe sınırları içerisinde Loras Dağı civarında step alanlarda yayılış göstermektedir. Yöre halkı tarafından pembe kekik olarak bilinmekte olup, çiçekleri ve yaprakları kaynatılarak soğuk algınlığına karşı tüketilmektedir. Bitkinin çiçeklenme dönemi haziran-ağustos aylarıdır.

Meram'ın fiziki haritası

EVREN YILDIZTUGAY, MUSTAFA KÜÇÜKÖDÜK

BİBLİYOGRAFYA

  • Dural-Ekim, 1984; Durukan, 2002; Ekim vd., 2000; Güner vd., 2000; Küçüködük-Ertuğrul-Dural, 1996; Tatlı-Eyce-Serin, 1993; Yıldıztugay-Bağcı-Tugay, 2006.