MERAM ÇAYI

Geçmişte Meram ve yöresini var eden Konya şehrinin en önemli akarsuyu.

Konya şehri, batıya ve kuzey-batıya uzanan Toroslarla çevrilmiştir. Bu dağların gönderdiği bol su ile oluşmuş topraklar üzerinde kurulu olduğu için tarih boyunca önemini korumuş ve güvenli bir mola yeri olarak seçilmiştir. Bu su kaynaklarından en önemlisi ise Meram Çayı’dır. Şehrin batısındaki dağlardan doğan Dere, Başarakavak ve Sille suları birtakım kaynaklardan beslenerek Meram Çayı’nı oluşturmaktadır. Meram Çayı’nı oluşturan ufak ırmaklar şehirden yaklaşık kırk kilometre mesafede, eski adıyla Altunkapak yeni adıyla Altınapa nam mahalde birleşmektedir. Selçuklu Döneminde burada suları dizginleyen bir bent yapıldığına dair iddialar vardır. Yine aynı yerde Cumhuriyet Döneminde Konya’yı, Meram Çayı’nın taşması sonucu oluşan sellerden koruyan Altınapa Barajı yapılmıştır.

Selçuklu Devrinde Meram Deresi’nden gelen sular sistemli bir şekilde Havzan su depolarında toplanmış ve toprak künklerle şehir içindeki dönemin önemli yapılarıyla mevcut çeşmelere ulaştırılmıştır. Aynı zamanda şehir içinden geçen Meram Çayı, Konya’nın kirli ve atık sularını surları çevreleyen hendek vasıtasıyla da şehre bir zarar vermeden kuzeydoğudaki göle dökülmesini sağlamıştır.

XIII ve XIV. yüzyıllarda Konya’ya gelen meşhur seyyahlar eserlerinde, Meram Çayı’ndan bahsetmişlerdir. Bu seyyahlardan Kazvinli Hamdullah Müstevfi (ö. 1349), Nüzhetü’l-kulûb adlı eserinde Konya’yı anlatırken: “Şehrin suyu batısındaki dağlardan gelir. Kalenin batı kapısı tarafında bu suyun üstüne büyük bir kümbet yapılmıştır. Bu kümbetin dışında 200 lüleden su akmaktadır.” demektedir. Kâtip Çelebi ise Cihânnümâ’sında: “Cânib-i cenûbunda ol dağlar eteğinde Merâm nâm bahçe ve mesîre olup, dağdan şehre ve Merâm’a nehirleri cârî olur. Mezâri (mezralar) ve besâtin-i şehri (şehrin bostanlarını) sahyettikten (suladıktan) sonra şehrin sahrâ cânibine bu suların ayağı inüp bir göl olur. Ve ol göl dağları ihâtâ eder. Şehrin suyu dağlardan gelir. Anın için bâb-ı sûrda bir kubbe-i azîme vardır. Haricden 300 lüle âb-ı cârî olup şehre münkasımdır (taksim olunmaktadır).” demektedir.

Meram Deresi’ni oluşturan kaynaklar otuz üç adet olup, bunları sekiz kola ayırmak mümkündür. Bunlar:

1- Loras Dağı Kolu Kaynakları: Fındıklı Pınarı, Uzundere Pınarı, Sarı Pınar.

2- Aladağ Kolu Kaynakları: Bekâr Pınarı, Tilkimen Pınarı, Akpınar, Bulamas Pınarı.

3- Gevele Dağı Kolu Kaynakları: Keçimuhsine Pınarı, Kışla Pınarı, Kavaklı Dere Pınarı.

4- Şalgamlık ve Uğurca Kolu Kaynakları: Kafur Ketenlik Pınarı, Başpınar, Üçpınar, Kötü Musa Pınarı, Çiğdem Pınarı, Memeoğlu Pınarı, Başarakavak Çay Sırtı Bataklığı.

5- Koca Çal Kolu Kaynakları. Kirligiret Pınarı, Embeles Pınarı, Muharrem Dere Pınarı, Örenli Pınar, Su Deresi Pınarı, Vadideki Koca Pınar.

6- Aladağ Zazadın (Selahattin Köyü) Kolu Kaynakları: Söğüt Pınarı, Av Faslı Dereleri Pınarı, Keten Göl Pınarı.

7- Aladağ Kalburcu Kolu Kaynakları: Mülayim Pınarı, Yeşil Pınarı, Eşek Çeşme Pınarı, Teke Pınarı, Kartal Pınarı.

8- Meke ve Karganlı Dağ Kolu Kaynakları: Şaban Pınarı, Uzundere Pınarı.

Meram Çayı

M. SABRİ DOĞAN

BİBLİYOGRAFYA

  • Çalık, 1940, 1650; Komisyon, 1933, 626; Gordolevski, 1938, 1054; Dünner, 1937, 630; Apalı, 1985, 143; [Uğur]-[Koman], 1934, 79-80; Önder, 1962, 212; Baykara, 1998, 23; Anonim, 1940, 8.