MÜHEZZİBÜDDİN ALİ

Türkiye Selçuklu Dönemi devlet adamı. (ö. 1244-45 [?])

Türkiye Selçukluları Döneminin ünlü âlim ve devlet adamlarındandır. Aslen Horasanlı veya –İbn Bibi’ye göre- Deylemlidir. Muhammed adında bir zatın oğlu, Selçuklu devlet adamlarından Muinüddin Süleyman Pervane’nin de babasıdır. Ailesiyle birlikte Moğol istilasından kaçarak Konya’ya geldi.

Alâeddin Keykubat zamanında zekâsı, kabiliyeti ve çalışkanlığı ile döneminin maliye nazırı Sadeddin Ebubekir Müstevfi’nin dikkatini çekti. Sadeddin Ebubekir, bu kabiliyetli genci himayesine alarak günde bir akçe maaş tahsis ederek ona Konya medreselerinde okuma imkânı sağladı. Sadeddin Ebubekir Müstevfi, kendisini mükemmel şekilde yetiştiren bu genci önce evlat edinip, sonra da kızı ile evlendirdi.

Devlet hizmetine de giren Mühezzibüddin Ali, Sadeddin Köpek’in katledilmesini müteakip vezirlik makamına yükseltildi. 14 Muharrem 641 (4 Temmuz 1243) Cuma günü yaşanan Kösedağ bozgunundan sonra, Amasya’ya çekilen Mühezzibüddin Ali, Baycu’nun Anadolu’dan ayrıldığını duyunca Amasya kadısı ile Moğolların peşine düştü. Erzurum’da Baycu’ya ulaştı. Baycu’yla Mogan’da sulh görüşmelerini gerçekleştiren Mühezzibüddin Ali, aşırı tavizler vermeden, onları ikna ederek güçlü bir devlet adamı olduğunu ispat etti. Ordugâhında Baycu’ya kıymetli hediyeler sunduktan sonra, Kösedağ Muharebesi’nin bir muhasebesini yapmış, Selçuklu ordusundan çok Moğolların kayıp verdiğini, yüz bin Selçuklu askerinin ülkenin muhtelif yerlerinde toparlandığını anlatmış ve cesaretle: “Anadolu’da Selçuklu sultanlarından başka kimse nizamı kuramaz; vilayetlerin halkı da gönül rızasıyla, onlardan başkasına itaat etmez; yabancı bir hükümdar da halkın rızasına dayanmadan bu memleketi idare edemez. Bu sebeple ve eski cihangir padişahların fikirlerine göre sulh teklifinde bulunanların talebini kabul etmelisiniz.” diyebilmiştir (Turan, 1971, 444).

Bundan sonra ödenecek vergiler üzerinde mutabakata varılarak Mühezzibüddin Ali, sultanın yanına döndüğünde gösterdiği sulh başarısından dolayı takdir edilerek ödüllendirildi ve birçok armağan yanında bazı iktalar da verilip yeniden vezirlik makamına getirildi. Alınan bu netice Konya’da büyük sevince vesile olmuştur.

Devletin ayakta kalabilmesi için pek çok meşakkatlere katlanan Mühezzibüddin Ali, bu yüzden zayıf düşerek daha sonraki Moğollarla yapılan müzakerelere katılamadı. Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev sulh müzakereleri için Moğollara Şemseddin İsfahani’nin başkanlığında Amasya kadısı Fahreddin ile tercüman Mecdüddin Muhammed’i görevlendirdi. Mühezzibüddin Ali’den sonra, Batı Han’la devam eden bu sulh görüşmeleri de başarı ile neticelendi. Sultan, sulh heyetini Akşehir’de karşıladı. Konya’ya dönerken Mühezzibüddin Ali Ilgın’da hastalanarak vefat etti.

Devlet harcamalarını asgariye indiren ve büyük tasarruflar sağlayan Mühezzibüddin Ali, Selçuklu vezirlerinin en dindar, ahlaklı ve fedakârlarından biri olarak kabul edilmiştir. Oğlu Pervane’den daha faziletli olduğunda ittifak edilir.

Selçuklu Döneminin en karışık günlerinde görev yapan ve yine bu dönemde vefat eden bu büyük devlet adamının 1244-45 yıllarında vefat ettiği tahmin edilmektedir.

MEHMET ALİ UZ

BİBLİYOGRAFYA

  • İbn Bibi, 1941, 221-223; Müsameretü’l-ahbar, 2000, 31; Turan, 1971, 444-445, 447; Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, 1992, VIII/308; Uz, 2004b, 101; Kesik, 2006.