NAZIM PAŞA

Osmanlı Dönemi Konya valisi. (1265/1840-1345/1926)

Üsküdar’da, Selman Ağa Mahallesi’nde doğdu. Tam adı Mehmet Nazım olan Nazım Paşa, Yağlıkçı Hüseyin Ağa’nın torunlarından ve Akşehir kaymakamı iken vefat eden Şakir Efendi’nin oğludur. İlk mektep ve rüştiyeyi okuduktan sonra özel olarak Arapça, Farsça ve Fransızca dersleri aldı.

1863 yılında stajyer olarak Adalet Nezaretine bağlı Daavi Nezareti Evrak Odası’na girdi. Bu ilk memurluğundan sonra Adliye İcra Cemiyeti Zabıt Kâtipliğinde (1871), aynı cemiyetin Baş-Mümeyyiz Muavinliğinde çalıştı. 1877’de Ziya Paşa’nın Adana Valiliği sırasında ve onun isteğiyle Adana Mektupçuluğuna tayin edildi. 18 Mayıs 1880’de Ziya Paşa’nın vefatı üzerine, Adana Vali Vekilliği yoluyla görevinden azledilip 27 Ekim 1881’de Konya Mektupçuluğuna getirildi. Buradan sonra aynı vazifeyi Bitlis’te (1887), altı ay sonra Halep’te (1887) ve Kastamonu’da (1891) ifa etti.

Çeşitli sebeplerle görevinden birçok defa azledilen Paşa, 1892’de Umum Muhacirin Komisyonu Mektupçuluğuna getirildi. Komisyonun lağvedilmesi ile Mersin Mutasarrıflığına tayin edildi (1894). Avusturya Devleti’nin himayesinde bulunan bir Ermeni’nin –yasak olmasına rağmen- şehre girmesi üzerine konsolosa gösterdiği muameleden dolayı teklif edilen uyarıyı yerine getirmediğinden meclis-i vükela kararı ile görevinden azledildi (1897). Aynı yıl içinde Kayseri Mutasarrıflığına tayin edildikten sonra sırasıyla Diyarbakır (1903), Halep (1905), Konya (1908), Sivas (1908) valiliklerinde bulundu.

1912 yılında Selanik valisi iken, bu vilayetin Balkan Savaşı sonunda Bükreş Antlaşması ile Yunanlılara bırakılması kararını duyduğunda bu karara isyan eden Nazım Paşa, emekliliğini isteyerek devlet memurluğu yapmayı kendi isteği ile bıraktı (1913).

Nazım Paşa, görevi esnasında çeşitli ödüllere de layık görülmüştür. Bunlar: 1881’de Rütbe-i Rabia, 1901’de Rumeli Beylerbeyliği payesi, Halep vilayeti mektupçusu iken üçüncü rütbeden Nişan-ı Osmanî, Diyarbakır valisi iken Birinci Rütbe Osmanî Nişanı, Fransa’nın Birinci Rütbe Legion d’honeur ve Papa’nın ikinci rütbe nişanıdır.

Mevlevi tarikatına müntesip olan Nazım Paşa, aynı zamanda iyi bir şair ve yazardı. Muhâtaba, Ahd-i Şehr-yârî, Nizâmü’l-hâss fî Ehli’l-ihtisâs, Kerbelâ, İbn Fâriz Tercemesi, Esrâr-i Tevhîd ve Tercemesi ve Yek-Âvâz adlarındaki basılı kitaplarının yanında bir Yazma Şiir Mecmuası bulunmaktadır. Önceleri 21 Kânunusani 1932-2 Mart 1932 tarihleri arasında Cumhuriyet gazetesinde “Bir Devrin Tarihi” adıyla tefrika edilen hatıraları Nazım Hikmet’in Büyükbabası Nazım Paşa’nın Anıları adıyla kitaplaştırılmıştır (İstanbul 1992).

11 Cemaziyelahir 1345 (17 Aralık, 1926) tarihinde oğlu Hikmet Nazım Bey’in Kadıköy’deki evinde vefat eden Nazım Paşa, Üsküdar’da, Karacaahmet Mezarlığı’nın İhsaniye cihetinde şair Nedim’in civarına defnedildi.

Nazım Paşa’nın, oğlu Hikmet Nazım Bey’den başka Mediha ve Güzin adlarında iki kızı vardı. Şair Nazım Hikmet, Paşa’nın oğlu Hikmet Bey’den torunudur.

Nazım Paşa

ALİ IŞIK

BİBLİYOGRAFYA

  • Tansel, 1966; Nazım Paşa, 1992, 81-86; İnal, Türk Şairleri, 1988, II/1145-1146; Güllüce, 2008, 6-18; Özcan, 2012a.