NICHOLSON, REYNOLD ALLEYNE

Tasavvuf tarihi araştırmalarıyla tanınan İngiliz şarkiyatçısı. (19.08.1868-27.08.1945)

Yorkshire-Keighley’de doğdu. İlköğrenimini Edinburg’da tamamladı. Aberdeen Üniversitesinde başladığı yükseköğrenimini Cambridge Üniversitesi Trinity College’da sürdürdü. Klasik Batı dilleri alanında üstün başarı gösterdi. 1890’da kolejin klasik etütler sınavlarında birinci oldu. Daha sonra Arapça ve Farsça zengin kitap koleksiyonuna sahip olan dedesi John Nicholson’un etkisiyle Doğu dillerine ilgi duymaya başladı. Bu ilgi, İran edebiyatı uzmanı Edward G. Browne ile tanışmasının ardından daha da arttı. Browne’un yanı sıra Trinity College’da çalışan Edward Fitzgerald ile Saint John College’da görev yapan E. Henry Palmer’den de etkilendi. Bu dönemde Leiden ve Strasburg’a gidip Michael Jan de Goeje ve Theodor Nöldeke ile tanıştı.

1893’te Trinity Kolejinde öğretim üyesi olarak göreve başlayan Nicholson 1901’de Londra Üniversitesi Farsça Kürsüsü’ne tayin edildi. Bir yıl sonra E. G. Browne, Cambridge Üniversitesi Farsça Kürsüsü’nden Arapça Kürsüsü’ne tayin edilince onun yerine geçmek üzere Cambridge’e döndü. 1926 yılına kadar burada görev yapan Nicholson aynı yıl Browne’un ölümünün ardından Arapça Kürsüsü’ne profesör olarak tayin edildi. Browne’dan geriye kalan Arapça ve Farsça bazı yazma eserleri de kütüphanesine ekleyen Nicholson, böylece ailesinden kendisine intikal eden büyük kütüphanesini daha da zenginleştirdi. 1923 yılında British Academy’ye üye seçildi. 1937’de Royal Asiatic Society’nin altın madalyasıyla ödüllendirildi. 1933’te yaş haddinden emekliye ayrıldı. 1939’da sağlığının bozulması, II. Dünya Savaşı’nın başlaması ve Cambridge’in bombalanması üzerine Towyn kasabasına yerleşmek zorunda kaldı. Burada yanına aldığı az sayıdaki kitapla ilmî faaliyetlerini sürdürmeye çalıştı. 1944’te Tahran Üniversitesi tarafından kendisine fahri doktora unvanı verildi. 27 Ağustos 1945’te Chester’de öldü.

Şarkiyatçıların kitaplarının basımına destek veren E. J. W. Gibb Memorial Trust adlı vakfın kurucu üyelerinden olan Nicholson tasavvufu uzmanlık alanı seçen ilk İngiliz şarkiyatçısıdır. Gençlik yıllarından itibaren tasavvufa ve tasavvuf tarihine derin bir ilgi duyan Nicholson’un bu sahada telif eserleri yanında tercüme ve neşir türü çok sayıda çalışması bulunmaktadır. Onun en önemli eseri Mevlâna Celaleddin-i Rumi’nin Mesnevi’sinin tahkikli neşri ve İngilizceye tercümesidir. Tasavvufun ilk Arapça klasiği olarak kabul edilen el-Lüma’ı, yine tasavvufa dair ilk Farsça eser olan Keşfü’l-mahcûb’u yayımlamış, Muhyiddin İbnü’l-Arabî ve İbnü’l-Fârız üzerine yaptığı çalışmalarla dikkatleri tasavvufi Arap şiiri üzerine çekmiş, Muhammed İkbal’i de Batıya o tanıtmıştır. Arthur John Arberry gibi etrafında yer alan genç şarkiyatçıları malzeme, fikir ve metot açısından desteklemiştir. Öğrencisi Ebü’l-Alâ el-Afîfî onun sufi yaratılışlı duygusal bir kişi olduğunu söyler. Farsça ve Arapça tasavvufi metinleri büyük bir başarıyla tercüme etmesinde bu kişilik yapısının önemli payı olduğu söylenebilir.

Eserleri: 1. The Mystics of Islam (London 1914). Tasavvufun kökenlerinin irdelendiği bir girişten sonra tarikat, işrak ve vecd, marifet, ilahi aşk, veliler ve kerametleri, vahdet hâli olarak altı bölümden oluşur. Nicholson’un bu eserinde tasavvufun doğuşunu Hristiyanlık, Neoplatonizm, Gnostisizm ve Budizm gibi İslam dışı faktörlere bağlamaya çalıştığı görülmektedir. Ancak sonraki yıllarda bu görüşünü değiştirerek tasavvufun doğuşunda İslam’ın rolünü kabul etmiştir (ERE, XII, 10-17). Eser İslâm Sûfîleri adıyla Türkçeye (trc. Mehmet Dağ vd., İstanbul 1978), es-Sûfiyye fi’l-İslâm adıyla Arapçaya (trc. Nûreddin Şeribe, Kahire 1951) tercüme edilmiştir.

2. Studies in Islamic Mysticsm (London 1921). Ebu Said-i Ebü’l-Hayr’ın hayatına ve tasavvuf anlayışına, Abdülkerim el-Cîlî’nin insan-ı kâmil görüşüne, İbnü’l-Fârız’ın kasidelerine ve Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin bazı düşüncelerine dair incelemeleri ihtiva etmektedir.

3. The Idea of Personality in Sufism (London 1923). Afîfî’nin Nicholson’un çalışmalarının en yoğunu ve en zor anlaşılanı olarak tanımladığı eser üç konferansının metninden oluşur. Müellif bu eserinde Hristiyan ilahiyatındaki ilahi şahsiyet fikrinin tasavvufta bir karşılığını bulmaya çalışmıştır. Bu bağlamda Hallac-ı Mansur, Gazzali ve Mevlâna Celaleddin-i Rumi’yi inceledikten sonra sufilerin Hz. Peygamber’e bakışı üzerinde durmuş, bazı sufilerin Ehl-i sünnet’in peygamber tasviriyle yetinmeyip Hz. Muhammed’in tarihî varlığının ötesinde ezelî bir varlığın hakikatinin (hakikat-i Muhammediyye) ve nurunun bulunduğuna, bu nurun kıyamet gününe kadar velîlerde zuhur ederek varlığını devam ettireceğine inandıklarını söylemiş, daha sonra sufilerin Hz. Peygamber hakkındaki inanışlarıyla Hristiyanların Hz. İsa’nın şahsiyeti hakkındaki görüşleri arasında karşılaştırmalar yapmıştır. Ebü’l-Alâ el-Afîfî eseri, müellifin “An Historical Inquiry Concerning the Origin and Development of Sufism” (JRAS, 1906, s. 203-348), “Asceticism (Muslim)”, (ERE, II, 99-105), “Sufis” (ERE, XII, 10-17) ve “The Goal of Mohemmedan Mysticism” (JRAS, 1913, s. 55-68) adlı önemli makaleleriyle tasavvuf araştırmalarında Nicholson’un yerini değerlendiren bir giriş ekleyerek Fi’t-Tasavvufi’l-İslâmî ve Târîhihî adıyla Arapçaya çevirmiştir (İskenderiye 1946). Kitap, “Asceticism” dışında yukarıda adı geçen üç makale ve Afîfî’nin girişiyle birlikte Türkçeye tercüme edilmiştir (trc. Abdullah Kartal, Tasavvufun Menşei Problemi, İstanbul 2005).

4. The Mathnawi of Jalaluddin Rûmî. Nicholson’un tasavvuf kültürüne en büyük hizmeti Mevlâna’nın Mesnevi’sinin tahkikli neşri ve İngilizce tercüme ve şerhidir (I-VIII, London 1925-1940), Mesnevi’nin modern dönemde yapılan tercüme ve şerhlerinde Nicholson’un metni esas alınmıştır. Bugün Batı dünyasında onun bu çalışmasına atıf yapmadan Mevlâna’dan bahsetmek neredeyse imkânsızdır.

5. Rûmî. Poet and Mystic 1207-1273. Nicholson’un Mevlâna’ya dair makalelerini ihtiva etmektedir (Oxford 1966). Eser Türkçeye tercüme edilmiştir (Mevlâna Celaleddin-i Rumi, trc. Ayten Lermioğlu, İstanbul, ts.).

Nicholson’un diğer önemli telif, tercüme ve neşirleri şunlardır: Selected Poems from the Dîwân-i Shamsi Tabrîz (Cambridge 1898); The Tadhkiratu’l-Awliyâ (I-II, London 1905-1907, Memoirs of the Saints); A Literary History of the Arabs (London 1907, 1977); The Don and the Dervish (London 1911, Hâfız, Attâr, Sa’dî, Mevlâna ve İbnü’l-Fârız’dan seçilmiş şiirlerin tercümesidir); The Kashf al-Mahjûb. The Oldest Persian Text on Sufism (London 1911); The Tarjumân al-Ashwâq (London 1911, İbnü’l-Arabî’ye ait eserin neşir ve tercümesidir); The Kitâb al-Luma’ (London 1914); The Secrets of the Self (London 1920, Muhammed İkbal’in Esrâr-ı Hodî adlı eserinin tercümesidir); The Farsnâme of Ibnü’l-Balkhi (London 1921, Guy le Strange ile birlikte); The Tales of Mystic Meaning (London 1931); A Persian Lyrics (London 1931, İran şairlerinden yirmi altı parça şiirin tercümesidir); A Persian Forerunner of Dante (Towyn-on-Sea 1944, Hakim Senai’nin Seyrü’l-’ibâd ile’l-me’âd adlı eserinin özet manzum tercümesidir). Nicholson’un ayrıca Journal of the Royal Asiatic Society, Muséon, Islamica, Quest, Search gibi ilmî dergilerde makaleleri yayımlanmıştır.

Reynold Aleyne Nicholsan

(DİA)

BİBLİYOGRAFYA

  • Derin, 2007.