TAŞKENT

Kültür Varlıkları Ballar Çeşmesi

Taşkent ilçe merkezinde, Bektaş Mahallesi, Balçeşme Sokağı’nda yer almaktadır. Kuzeyden güneye doğru hafif eğimli bir arsa üzerinde, doğu-batı doğrultusunda, düzgün kesme taştan inşa edilen çeşme, tek cepheli, yarım daire kemerli, bağımsız bir sokak çeşmesidir. Çeşmenin cephesi 3,20x3,83 metre ölçülerinde kareye yakın enine dikdörtgen bir görünüm arz eder. Yarım daire kemerli çeşmenin üst kısmında dışbükey profilli bir saçak silmesi bulunmaktadır. Çeşmenin ön cephesinde 2,67x0,50 metre ölçülerinde yarım daire kemerli bir niş oluşturulmuştur. Kemer iki kademeli olarak yapılmıştır. Kemerin üzengi noktası seviyesinde, nişin içini dolanan düz profilli bir silme yer almaktadır. Silmenin üst kısmında kare formlu, küçük bir kitabe, altında ise iki adet lüle görülmektedir. Günümüzde su alttaki lüleden akmaktadır. Çeşmenin üzerinde herhangi bir süsleme bulunmamakla birlikte saçaktaki ve nişin içini dolanan profilli silmeler çeşmeyi biraz hareketlendirmiştir. Cephede yanıktan kaynaklanan bir siyahlık söz konusudur. 1990’lı yıllarda küçük çaplı bir onarım geçiren çeşmenin üzerine beton bir saçak ve önüne tekne şeklinde bir yalak yapılmıştır. Ayrıca lülelerin bulunduğu kısım ve sağ ayakta yıpranan kısımlar beton harçla sıvanmıştır.

Mermer üzerine muhakkak yazıyla yazılan altı satırlık kitabesine göre çeşme, 1261/1845 yılında, Emirler Çeşmesi’yle aynı tarihte, inşa edilmiştir. Yapanı ve yaptıranı bilinmemektedir (Kara, 2006, 71-72).

Büyük Cami (Uzun Şıh Camii)

Taşkent ilçe merkezinde bulunan cami, güneye doğru hafif eğimli bir arsa üzerinde, kuzey-güney doğrultusunda kâgir olarak inşa edilmiştir. Dikdörtgen planlı yapının üst örtüsü oluklu sac levhalarla kaplı kırma çatıdır. Kuzey cephede yapıya bitişik bir minare mevcuttur.

Yapı, dıştan 15,70x18,75 metre ölçülerindedir. Doğu cephe, zemin kotu yüksekliği sebebiyle büyük ölçüde sağır tutulmuş, güney köşeye yakın bölümde dikdörtgen biçimli bir tepe penceresi açılmıştır. Güney cephede, mihrabın iki yanına gelecek şekilde dikdörtgen biçimli, dört büyük alt pencere, dört küçük tepe penceresi bulunmaktadır. Batı cephenin ortalarında dikdörtgen biçimli iki büyük alt pencere, iki küçük tepe penceresi, cephenin güneyine yakın olarak dikdörtgen biçimli bir tepe penceresi ve kuzey ucunda ise çift kanatlı harime giriş kapısı yer almaktadır. Kuzey cephede ise üç adet dikdörtgen pencere görülmektedir. Yine bu cephede batı köşeye yakın bir mesafede caminin minaresi mevcuttur. Sekizgen kaide üzerinde yükselen, silindirik gövdeli ve tek şerefeli minarenin üzeri konik külahla örtülüdür. Şerefenin altı, profilli silmelerle süslenmiştir. Korkulukları ise ajur tekniğindedir.

Caminin harimine batı cephenin kuzey ucundaki çift kanatlı ahşap kapıyla girilmektedir. Harim, mihrap duvarına paralel olarak altı sıra hâlinde yerleştirilen otuz yedi silindirik ahşap sütunla altı sahına ayrılmıştır. Üzeri alttan kaplamalı ahşap tavanla örtülüdür. Güney, doğu ve batıdaki sütunlar duvara yaslanmaktadır. Harimin kuzeyinde, kısmen “U” biçimli olarak ahşaptan yapılan mahfil yer almaktadır. Kuzeyde beden duvarlarına oturan, doğu, batı ve güney yönlerde on bir silindirik ahşap sütunla taşınan mahfilin tam ortasında kare biçimli bir çıkma yer almaktadır. Mahfile kuzey cephe duvarına dayalı olan dokuz basamaklı ahşap merdivenle çıkılmaktadır. Mihraba paralel sahınlardan üçüncüsünde, batı cepheye yakın bir mesafede bey mahfili olarak değerlendirilebilecek bir kısım bulunmaktadır. Buraya mahfilden basit bir geçiş sağlanmıştır. Baldaken şeklindeki bu kısım iki adet ahşap sütunla taşınmakta ve dört adet kare kesitli ince ahşap direkle de tavana kadar ulaşmaktadır. Mahfilin alt kısmı ve kenarları tamamıyla kalem işi olarak bezenmiştir. Alt kısımda ince çıtaların çakılmasıyla kare bir göbek oluşturulmuş, göbeğin içerisine dört yapraklı sarıçiçekler nakşedilmiştir. Bu göbeğin etrafına sarı zemin üzerine, yeşil yapraklı kırmızı çiçekler yerleştirilmiştir. İkinci bir kuşakta ise yeşil zemin üzerine sarıyla boyanmış üç iplik rumi motifi görülmektedir. Mahfilin dış kenarlarında ise altta açmış lale ve güller, üstte dilimli niş şeklinde bir süsleme mevcuttur. Süslemeler serbest elle yapılmıştır.

Mihrap, güney cephenin tam ortasında, öne doğru taşkın olarak yapılmıştır. Dikdörtgen formlu mihrabın, yarım daire biçimli bir nişi bulunmaktadır. Bu niş, mukarnaslı sivri bir kavsarayla örtülmüştür.

Minber, mihrabın sağında iki pencerenin arasına yerleştirilmiştir. Ahşaptan yapılan dokuz basamaklı minberin köşk kısmı konik külahla örtülüdür. Korkulukları kafes ve ajur tekniğinde yapılmıştır. Aynalıklar üzerinde çakma kündekâri tekniğinde yapılmış altı kollu yıldız motifi yer almaktadır. Süpürgelikte, köşkün altında ve köşkün korkuluklarında dilimli kemerli nişler açılmıştır. Minberin üzerinde kalem işi tekniğinde açmış güller ve lalelerin bulunduğu bitkisel bir süsleme kompozisyonu görülmektedir.

Vaaz kürsüsü güneydoğu köşededir. Ahşaptan yapılan kürsüye sekiz basamaklı asma merdivenle çıkılmaktadır. Korkuluğun hemen altındaki ince bordürde kabartma hâlinde “S” kıvrımları ve aralara yerleştirilmiş açmış gül motifleri görülmektedir.

Caminin ahşap tavanını taşıyan sütunlardan mihrap önündeki iki tanesi mukarnaslı başlığa sahiptir. Bu başlıkların dört kenarında istiridye kabuğu şeklinde süslemeler vardır. Diğer sütunların üzerinde profilli yastıklar yer almaktadır. Tavanda altı adet tavan göbeği bulunmaktadır. Mihrap önündeki ilk sahnın tavanında altı kollu yıldız şeklinde bir tavan göbeği yer alır. Bu yıldızın içerisine ince çıtalar çakılarak on iki kollu bir yıldız daha yerleştirilmiştir. Üzerinde ise kalem işi olarak bitkisel süslemeler yapılmıştır. Bu tavan göbeğinin iki yanında kısa kenarları içe çekilmiş altı kenarlı ve üzeri kalem işi süslemeli tavan göbekleri yer alır. Mihrap doğrultusunda ikinci, üçüncü ve dördüncü sahınların tavalarında ortalarında nar ve armut kabartmalarının olduğu sekiz kollu yıldız şeklinde tavan göbekleri yer almaktadır.

Harime giriş kapısı da süslemeli olarak yapılmıştır. Çift kanatlı ahşap kapı kabartma tekniğinde bitkisel motiflerle süslenmiştir.

İnşa kitabesi bulunmayan yapının kesin yapım tarihi bilinmemektedir. Bununla birlikte, Yavuz Sultan Selim döneminde Uzun Şıh isimli biri tarafından yaptırıldığına dair rivayetler bulunmaktadır. Caminin iç kısmındaki bir levhadan 1283/1866 ve giriş kapısının üzerindeki kitabeden 1337/1920 yıllarında onarım geçirdiği anlaşılmaktadır. Ancak bu onarımların mahiyeti bilinmemektedir. 1960 yılında kuzey cephenin batı köşesine yakın bir mesafede minare inşa edilmiştir. 1995’te ise caminin moloz taş beden duvarlarının dışı tamamen yenilenmiş ve pencere düzenleri elden geçirilmiş, çatının galvanizli sac örtüsü yenilenmiş, minarede bu sırada onarılmıştır.

Taşkent Büyük Cami (Uzun Şıh Camii); planı ve kalem işi süslemeleri bakımından değerlendirildiğinde XVII-XVII. yüzyıllara tarihlendirilebilir. Bölgede bulunan Aşağı Hadim ve Sazak köyü camileriyle benzerlik arz etmektedir. 1995 yılında tescil edilen yapı 25.11.2005 tarihinde elektrik kontağından çıkan bir yangın sırasında beden duvarları ve minaresi hariç tümüyle yanmıştır. Daha sonra restore edilen cami 2008 yılı Ekiminde yeniden ibadete açılmıştır (Ertan vd., 1974, 106-110; Çobancı, 1995, 9; Kara, 2006, 10-16).

Çibi Köprüsü

Taşkent ilçe merkezinde, Göksu Irmağı’nın kollarından olan Boğaz Deresi üzerinde yer almaktadır. Yarım daire kemerli, tek gözlü köprü, dere yatağı üzerinde doğu-batı doğrultusunda uzanan kâgir bir yapıdır. Köprünün tabliye uzunluğu 13,00 metre, genişliği ise 2,88 metredir. Köprü, korkuluklarıyla birlikte moloz taştan inşa edilmiştir. Tabliye kısmı da moloz taş kaplıdır. Kemerde ise düzgün kesme taş kullanılmıştır. Ayakların ikisi de ana kayaya oturmaktadır. Köprünün 0,40 metre yüksekliğinde ve 0,55 metre kalınlığındaki korkuluğunun bazı kısımları tahrip olmuştur. Köprü korkuluklarının iç kısmı beton harçla sıvanmıştır. Yapı üzerinde herhangi bir süsleme yer almamaktadır. Köprü yalnız insan ve hayvan geçişine uygun olup, araç trafiğinde kullanılmamaktadır.

Kitabesi olmayan köprünün kesin yapım tarihi bilinmemekle birlikte Türkiye Selçukluları Döneminden kaldığı rivayet edilmektedir. Ancak yapı formu itibariyle XVIII-XIX. yüzyıla tarihlendirilebilir. Köprü; Karaman’daki Kışla Bulancak Deresi Köprüsü, Hadim Korucu Köprüsü ve Taşkent Ilıcapınar Kasabası Köprüsü’yle benzerlik göstermektedir (Baş-Duran, 2002, 145; Çobancı, 1995, 18; Ertan vd., 1974, 94; Kara, 2006, 57-58).

Emirler Çeşmesi

Taşkent ilçe merkezinde, Şıhlar Mahallesi, Okul Sokağı’nda yer almaktadır. Kesme taştan yapılan çeşme, iki cepheli olarak inşa edilmiştir. Ters “L” şeklinde yerleştirilen cephelerin ikisi de bir duvara dayanmaktadır. Cephelerden biri hafif sivri kemerli, diğeri teğet kemerlidir.

Çeşmenin kuzeyde yer alan cephesi 3,60x3,62 metre ölçülerinde olup, ön cephesi 0,50x2,84 metre ölçülerinde sivri kemerli bir nişe sahiptir. Çeşmenin üst kısmı betondan geniş bir saçakla örtülmüştür. Bu saçağın altında iki cepheyi de dolanan dışbükey profilli bir silme yer almaktadır. Çeşmenin kemerinin üstünde iç ve dışbükey hatlardan oluşan bir profil, kemerin etrafını dolanmaktadır. Kilit taşı da hafif vurgulanmıştır. Kemerin üzengi noktası seviyesinde nişin içini dolanan düz profilli bir silme yer almakta ve bu silme iki cepheyi de aynı hizada dolanmaktadır. Bu silmenin üstünde orta kısımda kitabe, biraz sağ tarafta yarım daire kemerli bir taslık yer almaktadır. Silmenin altındaki ayna taşının ortasında tek lüle bulunmaktadır. Çeşmenin önünde betondan yapılmış dikdörtgen biçimli bir su yalağı mevcuttur. Çeşmenin bu cephesi üzerinde herhangi bir süsleme bulunmamaktadır.

Çeşmenin doğuda yer alan cephesi 3,60x3,62 metre ölçülerinde olup, ön cephesi 0,50x2,63 metre ölçülerinde teğet kemerli bir nişe sahiptir. Diğer cephedeki beton saçak, altındaki dışbükey profilli silme ve kemer üzengi taşı hizasından itibaren niş içerisini dolanan silme bu cephede de devam etmektedir. Silmenin üst kısmında kitabe, altındaki ayna taşında ise tek bir lüle bulunmaktadır. Fakat günümüzde su orijinal lüleden değil, borularla getirilen normal bir musluktan akmaktadır. Çeşmenin diğer cephesinin önündeki su yalağı, aynı ölçülerle bu cephenin önüne de uygulanmıştır. Çeşme cephesi üzerinde süsleme yer almazken, kitabede kabartma tekniğinde yapılmış hilal ve altı kollu yıldız motifleri görülmektedir.

Çeşme, sivri kemerli cephenin ortasında yer alan nesih yazıyla kabartma tekniğinde yazılmış üç satırlık inşa kitabesine göre, 1261/1845 yılında Numan oğlu Seyit Ahmet tarafından yaptırılmıştır. İnşa kitabesinin dışında sağdakinde “Mâşâ’allah”, soldakinde “Vema tevfikî illa billah aleyhi tevekkeltü ve ileyhi me’at” yazılı iki kitabe ile teğet kemerli cephede “Kûl Mâşâ’allah” yazılı bir kitabe daha mevcuttur.

Emirler Çeşmesi bölgede, iki cepheli çeşmelere tek örnektir. Hâlen kullanılan çeşme 1999 yılında tescil edilmiştir (Çobancı, 1995, 16; Kara, 2006, 73-75).

Ilıcapınar Köprüsü

Ilıcapınar kasabasının 200 metre kuzeydoğusunda, Göksu Nehri'nin bir kolu olan Gökdere üzerinde yer almaktadır. Yarım daire kemerli, tek gözlü köprü dere yatağı üzerinde doğu-batı doğrultusunda uzanan kâgir bir yapıdır. Moloz taştan inşa edilen köprünün kemeri ve kemer karnında düzgün kesme taş kullanılmıştır. Ortadan yanlara doğru eğimli olan tabliyesinin üzeri toprakla kaplıdır. Korkuluğu ise demirdendir. Köprü kemerinin her iki ayağı da kayaya yaslanmaktadır. Tabliyenin uzunluğu yaklaşık 19,00 metre, genişliği 3,00 metredir. Kemer kalınlığı 0,40 metre, kemer açıklığı 12,50 metre, sudan kilit taşına olan mesafe de 6,65 metredir. Köprü üzerinde herhangi bir süsleme mevcut değildir.Yapının güney cephesinde yer alan ve üzerinde “2.8.1960 Maşallah” yazısının bulunduğu kitabeden anlaşıldığına göre köprü 1960 yılında bir onarım geçirmiştir. Bu onarımda köprüdeki taşların araları beton harçla sıvanarak sağlamlaştırılmış, üzerine demir korkuluklar yapılmıştır.

Köprünün inşa kitabesi bulunmadığından hangi tarihte yapıldığı bilinmemektedir. Ancak kuruluş şeması XVIII-XIX. yüzyıla ait bir Osmanlı köprüsü olabileceğini düşündürmektedir. Ilıcapınar Köprüsü hâlen kullanılan sağlam bir yapıdır (Kara, 2006, 59-60).

Sazak Camii

Sazak köyünde, yüksek bir tepenin üzerinde yer alan cami, eğimli bir arsa üzerinde, doğu-batı doğrultusunda, kâgirden inşa edilmiştir. Üst örtüsü, oluklu sac levhalarla kaplı kırma çatıdır. Yapının minaresi yoktur.

Cami, dıştan 13,40x9,60 metre ölçülerindedir. Doğu cephede, güney köşeye yakın bir mesafede, demir parmaklıklı, dikdörtgen biçimli bir pencere, güney cephede, mihrabın iki yanına gelecek şekilde, dikdörtgen biçimli iki pencere, batı cephede, kuzeye yakın olarak dikdörtgen biçimli, çift kanatlı ahşap bir giriş kapısı ve güney köşeye yakın bir mesafede dikdörtgen biçimli bir pencere yer almaktadır. Bu cephenin üst kısmında altı basamaklı merdivenle çıkılan yazlık bir bölüm oluşturulmuştur. Burası namaz vakitlerini beklemek ve dinlenmek için yapılmıştır. Bu kısımda giriş kapısının üstüne gelecek şekilde dikdörtgen biçimli bir tepe penceresi bulunmaktadır. Yazlık bölümün güneyinde ocak yer almaktadır. Yazlık kısım payandalarla desteklenmektedir. Giriş kapısının olduğu bu cephe bir bahçe duvarı ve demir parmaklıkla sınırlandırılmıştır. Kuzey cephe uçurum kenarındadır. Bu cephede ahşap parmaklıklı dört adet dikdörtgen pencere bulunmaktadır. Bunlardan ikisi tepe penceresi olup, mahfile açılmaktadır.

Batı cephede yer alan çift kanatlı ahşap kapıyla küçük bir hole, buradan da tek kanatlı ahşap bir kapıyla harime girilmektedir. Kuzey-güney doğrultusunda uzanan harim kareye yakın dikdörtgen biçimlidir. Örtüsü son yıllarda alttan kontrplakla kaplanan ahşap kirişlemeli düz tavandır. Tavan sekiz silindirik, dört kare kesitli, on iki ahşap direkle taşınmaktadır. Harimin kuzeyinde hafif “U” biçiminde yapılmış ve ortasına da batıya yakın olarak dikdörtgen biçimli bir çıkma yerleştirilmiş mahfil yer almaktadır. Mahfil dört yönden ve alttan çok sayıda ahşap direkle desteklenmektedir. Mahfile harimin içinden, kuzey duvara bitişik, on basamaklı ahşap merdivenle çıkılmaktadır. Mahfilin korkulukları alttan ve üstten boğumlanarak süslenmiştir. Çıkmanın korkulukları ise çakmalı kafes tekniğindedir. Mahfilin alt kısmı ahşap parmaklıklarla sınırlandırılmıştır. Mahfili taşıyan kirişlerin uçları konsol şeklinde profilli olarak yapılmış, bunların üzerlerine ve yanlarına kalem işi olarak bitkisel ve geometrik motifler boyanmıştır. Kırmızı ve sarı renkli motiflerin etrafı siyah konturla belirginleştirilmiştir. Burada açmış çiçekler, dallar, yapraklar, şemseler görülmektedir. Mahfili taşıyan ahşap direklerin arasındaki Bursa kemerli kısmın yüzeyinde de kıvrım dallar ve açmış çiçekler bulunmaktadır.

Mihrap, güney cephenin tam ortasında olup, biraz öne doğru taşırılmıştır. Dikdörtgen biçimli bir nişe sahiptir. Üzerinde Kelime-i Tevhit yazılı bir levha asılıdır.

Minber, güneybatı köşede yer almaktadır. Ahşaptan yapılan minber yedi basamaklıdır. Köşkün üzeri soğanvari bir kubbeyle örtülmüştür. Korkulukları mahfildeki gibi boğumlu ahşap direklerden yapılmıştır. Çakma kündekâri tekniğinde yapılan minberin ayna kısmının ortasına altı kollu yıldız ve onun içine de on iki kollu yıldız motifi yerleştirilmiştir. Altı kollu yıldızın etrafında ise çeşitli geometrik motifler yer almaktadır. Motiflerin üzeri kabara çivilerle süslenmiştir.

Vaaz kürsüsü güneydoğu köşede konsol şeklindedir. Ahşaptan yapılan kürsüye yedi basamaklı merdivenle çıkılmaktadır.

Harime giriş kapısı da süslemeli olarak yapılmıştır. Tek kanatlı ahşap kapı yatayda üç kuşağa ayrılmış, ortadaki geniş kuşağa çıtalarla tek merkezden çıkan on iki kollu yıldız motifi yerleştirilmiştir. Alttaki ve üstteki dar kuşaklar ise dikeyde üçe bölünüp, köşelere çıtalar çakılmıştır.

Cami, günümüze ulaşana dek çeşitli onarımlar geçirmiştir. 1988 yılında düz toprak dam olan üst örtüsü ahşap kırma çatıya çevrilmiş ve üzeri oluklu sac levhalarla kapatılmıştır. Duvarları da büyük çaplı bir onarım görmüştür. İç mekânda duvarların alt kısımları lambri kaplanmıştır. Batı cephedeki yazlık kısım 1988’deki tamirden önce yapıya eklenmiştir.

İnşa kitabesi bulunmayan yapının batı ve kuzey cephelerinde doğrudan duvarın üzerine yazılmış iki kitabe yer almaktadır. Her iki kitabede yarım daire kemerli bir görünüme sahiptir. Batı cephedeki kitabede “Lâ ilâhe illallah ... sene …” yazılıdır. Kitabede kullanılan yazı bilinen tarzların dışındadır. Kemerin iç kısmında ay-yıldız motifi görülmektedir. Kuzey cephedeki kitabede ise “Mâşâ’allah sene…” yazılıdır.

Kesin yapım tarihi bilinmeyen Sazak Camii, planı ve süsleme özellikleri, bakımından XVIII-XIX. yüzyıllara tarihlendirilebilir. Yapı günümüzde sağlam ve bakımlı olarak ibadete açıktır (Esin, 1972; Kara, 2006, 22-25).

Sazak Köprüsü

Sazak köyünde, Taşkent’e 8 km uzaklıkta, Göksu Nehri’nin bir kolu olan Gökdere üzerinde yer almaktadır. Köprü, Sazakʼa ait bağlar ile Oduncu, Sarnıç ve Kecimen köylerine geçiş sağlamaktadır. “Üç Köprü” ve “Karahasan Köprüsü” olarak da bilinen yapı, dere yatağı üzerinde kuzey-güney doğrultusunda, kâgir olarak inşa edilmiştir. Kuzey tarafı kaya üzerine oturmakta ve yol buradan doğuya doğru kıvrılmaktadır. Üç gözlü köprünün güneydeki gözü sivri, ortadaki ve kuzeydeki gözü yarım daire kemerlidir. Köprü yaklaşık olarak 67 m uzunluğunda, 3 m genişliğindedir. Zeminden köprü döşemesine kadar olan mesafe güneydeki gözde 1,85, ortada 4,50, kuzeyde ise 6,80 m’dir. Köprünün güneydeki ve ortadaki kemer ayakları dere yatağının dolması sebebiyle toprağa gömülmüştür. Su kuzeydeki kemerin altından akmaktadır. Moloz taştan inşa edilen köprünün kemerleri kesme taştandır. Tabliye de moloz taş kaplıdır. Taşların birleştirilmesinde kireç harcı kullanılmıştır. Köprüde, kuzey gözündeki kemerin mansap yönünde, kilit taşı üzerindeki bir gülbezek motifinden başka bir süsleme mevcut değildir.1960 yılında onarım gören köprüye bu onarımda beton korkuluklar yapılmıştır. Üç gözlü köprünün mevcut planından anlaşıldığına göre, kemerler arasında, memba yönünde moloz taştan yapılmış iki büyük selyaran bulunmaktaydı. Ancak 05.03.2004 tarihindeki bir sel felaketinde güneydeki selyaran ve kemerlerin aralarındaki kısımlar yıkılmıştır.

Köprünün kuzeyindeki gözünün batı yüzünde bir kitabesi bulunmakla birlikte aşırı bozulma sebebiyle okunamamaktadır. Mevcut şekliyle köprünün, XVIII-XIX. yüzyılda inşa edilmiş bir Osmanlı köprüsü olduğu söylenebilir. Sazak Köprüsü, Karaman’daki Büyük Koraş Köprüsü gibi farklı tipteki kemerlerin bir arada kullanıldığı bir köprüdür.

02.04.2004 tarihinde tescillenen köprü, 2006 yılındaki bir sel felaketinde tamamen yıkılmış ve 2012 yılında yeniden inşa edilmiştir (Baş-Duran, 2002, 144; Kara, 2006, 61-62; Kesikler, 1994, 16-17).

Yukarı Mahalle Çeşmesi

Taşkent ilçe merkezinde, Bektaş Mahallesi’nde yer alan çeşme, doğudan batıya hafif eğimli bir arsa üzerinde, kuzey-güney doğrultusunda, taştan inşa edilmiştir. Tek cepheli, yarım daire kemerli, bağımsız sokak çeşmesidir. Çeşmenin cephesi 1,98x3,19 m ölçülerinde enine dikdörtgen görünümlüdür. Çeşmenin ön cephesi 1,62x0,54 m ölçülerinde yarım daire kemerli bir nişe sahiptir. Kemerin üzengi noktası seviyesinde nişin içini düz profilli bir silme dolanır. Silmenin üst kısmında yanlarda iki adet taslık, alt kısmında ortada ise iki adet lüle görülür. Ancak lülelerin ikisinden de su akmamaktadır. Çeşmenin önünde üst seviyesine kadar toprağa gömülmüş bir su yalağı mevcuttur. Yapının üzerinde herhangi bir süsleme bulunmamaktadır. Üzerindeki beton sıvadan onarım geçirdiği anlaşılan çeşme, günümüzde kullanılmamaktadır.

Çeşmenin üzerinde iki adet kitabe mevcuttur. Dikdörtgen biçimli mermer kitabede sülüs yazıyla “Mâşâʼallahü kâne sene 1190” yazılıdır. Kitabedeki aşırı bozulma sebebiyle tarih kısmı tam olarak okunamamaktadır. 1190/1777 tarihi daha uygun olmakla birlikte çeşme 1109/1697’de de yapılmış olabilir. Beş satır hâlinde mermer üzerine sülüs yazıyla yazılan kare biçimli ikinci kitabede ise yalnız ilk ve ikinci satırdaki “Allah” kelimeleri okunabilmektedir (Kara, 2006, 65-66).

Taşkent'e giriş ve Kıble Kayası
Çibi Köprüsü
Emirler Çeşmesi
Ilıcapınar Köprüsü
Sazak Camii
Sazak köprüsü

HACER KARA

BİBLİYOGRAFYA