TENNURE

Mevlevi giysisi.

Ekmek pişirmek için topraktan yapılan fırın, ocak anlamlarındaki Arapça “tennûr” kelimesinden gelen “tennûre” de bu hizmet esnasında kullanılan elbiseye denilmektedir. Yanı sıra zırha benzer savaş giysisi ile Kalenderilerin şal gibi bellerine kuşak olarak sardıkları deri de aynı adla anılmaktadır.

Mevlevilikte ise tennure; kolsuz, yakasız, önü göğsün aşağısına kadar açık, üst kısmı bele kadar bedene oturacak şekilde dar; bel kısmı kırmalı, geniş ve uzun elbisedir.

İki çeşidi olan tennurenin, günlük işlerde kullanılan ve hizmet tennuresi adıyla anılanı diz kapaklarını biraz geçecek şekilde kısa; siyah ve koyu kahverengi-yeşil renkli olup, matbah-ı şerifte giyilir ve üzerine elifî nemed* sarılır. Matbah canları, kendileri için bir kefen ya da bir yüce otağ olarak addettikleri tennurelerini çıkarmadan uykuya varırlardı.

Sema tennureleri ise; semazenlerin bacaklarının görünmemesi için uzunca olup genellikle beyazdır. Pembe, mavi, yeşil ve kırmızı renkli olanları da vardır. Semazenbaşı tarafından düzenlenen ayinde, farklı renkli tennureler açılmış çiçeklere benzetilir. Sema tennurelerinin etekleri geniş olup, semazen yavaşlasa bile hemen sönmemesi için ucuna üç parmak eninde kalın kumaş dikilir. Eskiden kurşun dikildiği de belirtilmektedir. Elifî nemed bağlandıktan sonra etek kısmının düzgünlüğü ve kıvrımlar kontrol edilir. Tennure, yavaş dönüşlerde üçgen, hızlı dönüşlerde sahan kapağı gibi açılır. Bu dönüşler esnasında eteklerin şemsiye gibi açılıp havalanmasına “tennure açmak” (tennûre-güşâ) denilir. Dervişi arıtmak için gerçekleştirilen bir ameliye olan semada, semazenin her adımda açılan eteği hüsn-i ta’lil (olguyu güzel sebebe bağlama edebî sanatı) yoluyla, müridin masivadan eteğini silkmesi biçiminde yorumlanır. Zira bir cismin mihveri etrafında dönerek çevresinde bulunan zerreleri etrafa saçması gibi, sema da bu tarz bir dönüş ile dervişin zihninde kalan hatıra ve endişe tortularını söküp atarak, onun kalp aynasını tertemiz hâle getirir.

Üstte destegül* olmaksızın giyilenlere “dal tennure” adı verilir.

Tennure ile ilgili bir diğer tabir de “tennure giymek” olup, buna, “tennure-bend” veya “tennure-puş” da denir.

 

Tennure

MUSTAFA ÇIPAN

BİBLİYOGRAFYA

  • Çıpan, 2002, 177-178.