TUZLUKÇU

Halk Kültürü

Tuzlukçu halk kültüründe dikkat çeken unsurlardan biri bayram kutlamalarıdır. İlçede dinî bayramlarda, bayram namazından hemen önce çocuklar:
“Bişi, bişi; ebemin çürük dişi!
Verene bulgur aşı, vermeyene sapan taşı!”
tekerlemesiyle cadde ve sokakları dolaşırlar. Bayram namazının hemen ardından cemaat birbiriyle bayramlaşır. Önceden duyurulan bir yer ve saatte de ilçenin önde gelenleriyle bayramlaşılır. Ardından toplu hâlde yaşlıların bayramı kutlanır. Bu esnada evlerde kadınlar tarafından hazırlanan “bişi”ler (yağda kızartılmış mayalı hamur) dağıtılır.
Evlenme Gelenek ve Görenekleri: Kız istemeden önce “ağız yoklama”ya gidilir. İzlenimler olumlu ise, aile büyükleri ile kızı istemek için dünür gidilir. Kız tarafı genellikle: “Düşünelim, büyüklere bir soralım” cevabını verir. Oğlan evi bir müddet sonra kız evine cevap sormaya gelir. Kız tarafı vermek taraftarı ise, oğlan evinden gelenlere: “Filan gün şerbetinizi için” der. Erkek tarafı takı ve şerbet malzemelerini tamamlayarak komşu ve akrabalarla kız evine gelir. Şerbet içilip: “Hayırlı olsun; Allah bahtiyar etsin” denildikten sonra erkekler dağılır ve kadınlar kızın eline kına yakarlar.
Tuzlukçu’da düğünler genellikle cuma günü başlayıp, pazar günü sona erer. Cuma günü oğlan evi kız evine davete gelir. Gidilen her evde davulcuya bir mendil bağlanır veya davulcuya bahşiş verilir. Cuma namazından sonra oğlan evi kız evine traktörlerle eşyaları sergilemek için gider. Buna “göç götürme” denir. Ertesi gün öğle üzeri camiden çıkan büyükler damada ceket giydirip, damatla sağdıcını kız evine götürür. Burada kızın takılarından birer tane de damat ve sağdıca takılır. Bu takılar iki gün boyunca takılı durur. Cumartesi akşamı damada kına yakma töreni düzenlenir. Kına yakılırken damat bir sandalye üzerine oturur ve sağdıcı onu korur. Aynı gün kızın kına yakılmış başı arkadaşlarınca yıkanır ve gelin başı hâline getirmek için zülüf kesilir. Buna “baş bozma” denir. Sergideki malzemeleri geri getirmek için oğlan evi tekrar traktörlerle gider ve eşyaları getirir. Kız ve oğlan evi traktörlere bez ve çorap takarlar. Kız evinin hazırladığı çeyizler de kız evine ziyarete gelenlere gösterilmek amacıyla sergilenir. Bu arada gelinlik elbiseleri giydirilen kız da kız evine gelen misafirlere gösterilir.
Gelin almalar pazar günü öğle namazı sonrası gerçekleşir. Süslenmiş gelin arabasıyla birlikte oğlan evi gelin almak için kız evine geldiğinde bir müddet çalan davul zurna ile misafirler eğlendirilir. Fazla uzun sürmeyen bu eğlenti sonrası gelin kız aile büyüklerinin elini öper ve izin ister. Ardından gelinle birlikte kayınbaba ve kaynanası da arabalarına binerler. Gelin arabası en önde olmak üzere en yakın caminin önünden geçilerek oğlan evine gelinir. Yolda gelirken zaman zaman çocuklar ve gençler gelin arabasının önü keserler. Kayınbaba verdiği bahşişlerle yolu açar. Gelin oğlan evine geldiğinde onu arabadan damat indirir ve alkışlar eşliğinde koltuk yapmak suretiyle müstakbel eşiyle birlikte evlerine girer. Gelin oğlan evine ilk adımını atarken kurban kesilir. Damat dışarı çıkarak topluluğa para ve şeker atar. Bir müddet sonra dışarı çıkarılan gelin de bereketi temsilen davetlilerin üzerine buğday saçar. Ardından su dolu testiyi çarpıp kırar ve önceden hazırlanmış olan tereyağlı yufka dürümünü ikiye bölerek yakınındaki iki çocuğa verir.
Akşama doğru kız evi tavuk ve baklavayla birlikte oğlan evine gelirler. Yatsıdan önce damat arkadaşları ve akrabalar “güveyi koyma” için toplanır. Birlikte yenen yemeğin ardından yatsı namazına gidilir. Namaz çıkışı imam dinî nikâhı kıydıktan sonra sırtı yumruklanan damat, sille tokat gerdeğe katılır. Böylelikle düğün de sona ermiş olur.

ALİ IŞIK

BİBLİYOGRAFYA

  • http://www.kto.org.tr/tuzlukcu-375s.htm, 14.03.2014/21.50