TÜRK FOLKLOR ARAŞTIRMALARI

Aylık halk bilimi dergisi (İstanbul 1949-1980)

Konya’nın tanınmış ailelerinden Attar Oğlakçılar’ın torunu, Mehmet Hulusi Bey’in oğlu, İstanbul Belediyesi’nde uzun yıllar çalıştıktan sonra Varidat Tahakkuk Müdürlüğünden emekli olan Mehmet İhsan Hınçer* (1916-1979) tarafından ilk sayısı Ağustos 1949 tarihinde yayımlanan, alanında ülkemizin en uzun ömürlü olan halk bilimi dergisidir. Derginin yayımı 01 Ocak 1980 tarihini taşıyan 366. sayısıyla sona ermiştir. Derginin ilk sayısında, “Sahibi ve Yazı İşlerini Fiilen İdare Eden Sorumlu Yönetmen Mes’ul Müdür” olarak İhsan Hınçer; Ocak 1962 tarihli sayısından (VII/152) itibaren de oğul Bora Hınçer “Sekreter” olarak görülmektedir. Bu iki görev baba Hınçer’in ölümüne kadar sürer ve derginin kapanacağı sayıya kadar (XIX/366) ise oğul Hınçer, “Sahibi ve Yazı İşlerini Fiilen İdare Eden Sorumlu Yönetmen” olarak görülür. Bir ara derginin bütün sorumluluğunu Bora Hınçer yüklenirse de daha sonra (IX/191) baba, derginin sahipliğini, oğul ise öbür sorumlulukları üstlenir.

Her yayın organı gibi Türk Folklor Araştırmaları dergisi de ilk sayısında okuyucularına bir açıklamada bulunur. Daha önce yayımlanmış olan; Halk Bilgisi Mecmuası (1 sayı, 1928); Halk Bilgisi Haberleri (125 sayı, 01 Kasım 1929-Ocak 1947), Folklor (1 sayı, 1943) ve Folklor Postası (19 sayı, Ekim 1944-Aralık 1946) gibi öncü dergilerden sonra yayın hayatına atılan dergi, daha ilk sayısında dikkatleri çeken zengin yazı kadrosuyla, bir beyanname özelliği taşıyan yazısıyla da ilgileri üzerine toplar. İhsan Hınçer imzalı, “Türk Folklor Araştırmaları’nı Niçin Çıkarıyoruz?” başlıklı yazıda yer alan şu cümleler oldukça dikkat çekicidir:

“Türk Folklor Araştırmaları dergisini çıkarmaktaki gâyemiz, memleket folkloruna hizmet etmek ve bu ilim şubesi ile uğraşanları bir dergi kadrosu içinde toplamaktır… Memleketimizin muhtelif köşelerinde neşredilen dergilerde, zaman zaman esaslı folklor tetkik ve araştırmalarına rastlıyoruz ki, bunların mazbut bir dergi içinde, heba olmayacak şekilde toplanmasını dilemekten başka hiçbir şey yapamıyoruz… Folklorumuzun, bir yandan toplama ve araştırma devrine devam edilirken, bir yandan da tasnif ve tahlil devrine girmek zamanı gelmiştir… Türk Folklor Araştırmaları dergisi programının birinci maddesi, ciddi ve ilmî bir mesai yapmaktır. Yolumuzun, çetin ve meşakkatli olduğunu biliyoruz. Maddî ve manevî bütün zorlukların yolumuz üzerine dikileceği şüphesizdir…”

Derginin 366 sayısının incelenmesi sonucunda, yukarıda amaçlanan hedeflere ulaşıldığı görülecektir. Otuz bir yıllık ömrü boyunca üç nesle sayfalarını açan dergide; fotoğraflar, çizimler, haritalar ve notalara da yer verilmiştir. Ağırlığı halk tipi yazılar olmakla birlikte son derece yoğunlaştırılmış bilimsel makaleler de yayımlanmıştır. Kitap tanıtma ve eleştirileri ise zaman zaman karşılıklı cevaplarla sürüp gitmiştir. Dergide kırsal kesimden derlenip gönderilen pek çok değerli malzeme de yer almaktadır. Derginin bir başka özelliği de başka alanların eli kalem tutan kişileri de (avukat, hâkim, doktor, mühendis, şair, vb.) daha çok kendi bölgeleri veya görev yaptıkları yerlerle ilgili yazılar göndermişlerdir.

Dergi, Türk Halkbilgisi Derneğinin 18 Kasım 1950 tarihinde yaptığı genel kurul toplantısında alınan karardan sonra, Aralık 1950 tarihli 17. sayısından itibaren anılan derneğin yayın organı olarak yayımlanmaya başlar; derginin bu özelliği yayın hayatının sonlarına doğru (XIX/363) sürer ve kurucusunun ölümünden sonra yayımlanan son üç sayıda kaldırılır.

Derginin bazı sayıları gecikmeli olarak yayımlansa da daima tek sayı olarak okuyucusuna ulaştırılmış, birleşik sayı olarak yayımlanma yoluna gidilmemiştir. Derginin sayfa numaraları süreklilik göstermiş, son sayısında 8905. sayfada yayımına son verilmiştir. Bir ara sayfa numaralarının verilmesinde bir kayma olmuş, bir süre sonra tekrar eden numaralar verildikten sonra eski düzenine kavuşturulmuştur. Mesela: Nisan 1956 tarihli 81. sayı 2296’da biterse de bir sonraki sayı olan Mayıs 1956 tarihli 82.sayı 1297 ile başlar; Eylül 1970 tarihli 254. sayı 5750’de biterse de bir sonraki sayı olan Ekim 1970 tarihli 255. sayı 2753 ile başlar.

Derginin bazı sayıları değişik kişi ve konulara ayrılmış özel sayılar olarak yayımlanır. Kişilerle ilgili olup Konya’yı da ilgilendiren özel sayılar şunlardır: Mahmut Ragıp Gazimihal (VII/152, Mart 1962), Cahit Öztelli (XVIII/355, Şubat 1979), İhsan Hınçer (I, XIX/364, Kasım 1979; II, XIX/365 Aralık 1979). Bazı özel sayı konuları ise şöyledir: Kıbrıs Özel Sayısı (VIII/176, Mart 1964), Selçuklu-Kars Özel Sayısı (IX/181, Ağustos 1964), [Derginin Kuruluşunun] Yirminci Yıl Özel Sayısı (Ağustos 1969), Cumhuriyet’in 50. Yıl Özel Sayısı (XV/291, Ekim 1973).

Dergide, önemli bir bölümü İstanbul’la ilgili olmak üzere dizi yazılar da yer almıştır. Konya ile ilgili olarak sayabileceğimiz dizi türü yazılar pek azdır. Bunlar da Seyit Küçükbezirci’nin yazılarıdır: “Konya’da Geleneksel Koyunculuk ve Çobanlık” (XVI/308, Mart 1975, 7259-7260; XVI/309, Nisan 1975, 7275-7277; XVI/310, Mayıs 7311-7313); Konya Folkloru /Yazıları Bibliyografyası (XVIII/356, Mart 1979, 8608-8610; XVIII/359, Haziran 1979, 8692-8694; XVIII/360; Temmuz 1979, 8716-8718).

Kurucusunun Konyalı olması, dergide Konya konulu yazıların da fazlaca yer almasını sağlamıştır. Ayrıca Konyalı veya Konya’da hizmet etmiş olan araştırmacıların da yazılarının ağırlıklı olarak yer aldığı görülür. Bu yazarları soyadlarına göre veriyoruz: Saim Açıkgöz, Mithat Şakir Altan, Ali Ataman, Mustafa Ataman, İffet Babagil, Feyyaz Caner, Fehim Çaylı, M. Zeki Dalboy, Abdülkadir Erdoğan, Selçuk Es, Afif Evren, Feyzi Halıcı, Bora Hınçer, İhsan Hınçer, İmamoğlu İsmet, İbrahim Aczi Kendi, Celaleddin Kişmir, Seyit Küçükbezirci, Mehmet Önder, İsmet Özalp, Ahmet Petekçi, Saim Sakaoğlu, Zeki Sarıhan, Mahmut Sural, Veli Varol, vb. Ancak Konyalı olmakla birlikte bir iki yazısı ile dergide yer alanlar da vardır.

Dergiden kolaylıkla yararlanabilmek için her cildin sonuna İndeks (c. I-IV, VII ve VIII), İndeks/Yazar Adlarına Göre (c. V, VI, IX-X) ve İçindekiler/Yazar Adlarına Göre (c. XII-XIX) başlıkları altında ciltlerdeki yazarların soyadlarına göre verilmiş listeler yer almaktadır. Ayrıca, her beş ciltte de “İndeks/Konularına Göre” başlığı altında, on iki alt başlığa bölünmüş yararlı bir bölüm eklenmiştir. Bu alt başlıklar ise şunlardır: Genel Konular, Metod-Görüşler, Anonim Halk Edebiyatı, Müzik-Türküler, Millî Danslar-Eğlenceler-Çocuk Oyunları (X. ciltte, Halk Oyunları-Eğlenceler-Oyunlar-Spor), Genel Folklor (Gelenekler-Görenekler-İnanmalar), Halk Hekimliği, Şairler [saz şairleri, âşıklar], Masal-Efsane-Rivayet-Fıkra, Etnoğrafya Malzemesi, Biyoğrafya, Kitaplar-Eleştirmeler. Bu indeks, sonuncu ciltte (XIX. c.), cilt sayısı XX’ye tamamlanmadığı için yoktur.

Dergiye gönderilen kitaplarla bazı dergiler, “Bize Gelen Kitaplar” başlığı altında tanıtılmış, edinme adresleri de verilmiştir. Genellikle TFA imzasıyla yayımlanan köşelerde ise ayın halk bilimi olayları (sergiler, seminerler, yarışmalar, vb.) ve diğer olaylar duyurulmuştur.

Derginin fiyatı ilk sayısında 25 kuruş iken son sayısının üzerinde 10 lira olarak görülmektedir.

Daha önceki yıllarda yayımlanan Halk Bilgisi Haberleri ve Halkevleri Genel Merkezi’nce yayımlanan Ülkü dergileriyle birlikte Türk Folklor Araştırmaları dergisi alanının asla ihmal edilmeyecek süreli yayınlarının başında gelmektedir.

Türk Folklor Araştırmaları dergisinin çeşitli sayıları

SAİM SAKAOĞLU

BİBLİYOGRAFYA

  • Acaroğlu, 1975; Albayrak, 2012, 541-542; Aydın, 1996; Baraz-Tetik-Özsan, 1986; Çoban, 2008; Koz, 2004, 312-313; Tan, 2003; Tan, 2006; Taner, 1985, 341-359; Gündoğan, 2008; TFA sayıları; Türk Folklor ve Etnoğrafya Bibliyografyası, I-IV, 1971, 1973, 1974, 2000; Ülkütaşır, 1973; TDA, VIII/413-414.