YUKARIÇİĞİL CAMİ-İ KEBİR (BÜYÜK CAMİ)

Osmanlı Dönemi eseri.

Ilgın ilçesine bağlı Yukarıçiğil kasabası (günümüzde mahalle), Büyük Mahalle’de yer alan caminin; kuzeyini yol, batısını Boğaz Çayı, kuzeybatısını bu çayın geçtiği köprü, doğusunu mezarlık, güneyini de bahçesi çevreler. Yapımında beden duvarlarında ahşap hatıllı moloz taş, pencere ve kapı sövelerinde kesme taş, dikey taşıyıcılarında ve üst örtüsünde ahşap malzeme kullanılmıştır. Yapı, kıble mihverinde dikdörtgen bir harim ile son cemaat mahallinden müteşekkildir.

Kuzeydeki yol kodunun altında kalan caminin avlusuna birkaç basamaklı merdivenle inilir. Burası beldenin yetiştirdiği âlimlerin metfun olduğu küçük bir hazireye dönüştürülmüştür. Kuzeydoğu tarafında bulunan mektep ise 1980’li yıllarda yıkılmıştır.

Yapının kuzeyinde yer alan son cemaat mahallinin doğu ve batı cepheleri sağır duvar şeklinde tasarlanmış olup, ikisi duvara bitişik, diğer dördü de serbest direklere oturan kirişleme tavan ile örtülmüştür. Ahşap sütunların üzerinde profilli yastıklar, bunun da üzerinde doğu-batı istikametinde yerleştirilen ana kirişler ile bu kirişlere oturtulan tali kirişlerle üst örtü taşınmaktadır. Buradaki yastıkların birinde armudi formlu bir kartuş içerisinde “1266” tarihi ile diğerinde “Mâşâallah” ibareleri okunmaktadır. Bu kitabeye göre cami, R 1266/1850 M yılında inşa edilmiştir. Son cemaat mahallinin doğu cephesinin kuzey ucuna 1951 yılında ilave edilen minaresi kare kaide üzerine silindirik gövdeli olup, tek şerefelidir. Minareye giriş güneydeki kapıdan sağlanmıştır.

Kuzey cephenin aksından iki kanatlı ahşap kapı ile harime girilir. Kapı açıklığı basık kemerle örtülmüştür. Ahşap kapı kanatları geometrik desenle süslenmiş üç panoya bölünmüştür. Birisi de bitkisel desenle bezenmiştir. 16,50x21,30 m ölçülerinde derinlemesine dikdörtgen şeklinde tasarlanmış olan caminin harimi her sırada üç adet olmak üzere, iki sütun sırasıyla üç sahına ayrılmıştır. Orta sahın geleneğe uygun olarak yan sahınlardan daha geniş ve yüksektir. Ahşap direklerin üzerinde profilli yastıklar, bunların da üzerine ana kirişler oturmaktadır. Ana kirişler güney ve kuzeyde beden duvarlarına bindirilmiştir. Ana kirişlerin üzerinde iki tarafı profilli konsollar, bunlarında üzerine doğu batı doğrultusunda atılmış tali kirişler bindirilmiştir. Tali kirişler orta sahına taşırılarak profilli konsollar şeklinde nihayetlendirilmiştir. Yan sahınları örten bu tali kirişlerin de üzerine orta sahnı örten kirişler yerleştirilmiştir. Böylelikle orta sahın yüksek tutularak daha ferah bir mekân elde edilmiştir. Kirişler tahta ile kaplanmış, üzerine de düz ve çapraz olarak renkli çıtalar çakılmıştır. Düz toprak damın üzeri sonradan çinko kaplamalı kırma çatı ile örtülmüştür.

Harimin güney cephesinin ortasına yerleştirilmiş olan taş mihrap, kenarları profillerle çerçevelendirilmiş ve beş sıra mukarnaslı kavsaraya sahiptir. Harimin batı tarafında ahşap minber yer alır. Minberin kemerleri, korkulukları ve yan aynalıkları ajur ve eğri kesim tekniğinde, bitkisel ve geometrik motiflerle tezyin edilmiştir. Güneydoğu köşedeki bağdadi vaaz kürsüsünün ahşap korkuluğu ajur ve eğri kesim tekniğinde işlenmiş bitkisel desenlerle bezenmiştir.

Harimin kuzeyindeki ahşap mahfile cami giriş kapısının batısındaki merdivenle çıkılmaktadır. Mahfilin orta sahına isabet eden kısmı yanlara göre yüksek tutulmuş, dolayısıyla mahfilin bütünlüğü bozulmuştur. Mihrap aksında çokgen şeklinde taşıntı yapan köşk kısmı yer alır. Köşkün alt yüzeyi çıtakari süslemeli olup, ortasına ahşap göbek yerleştirilmiştir. Mahfilin güneyi profilli korkuluklarla çevrilmiştir.

Yapı; güney, kuzey, doğu ve batıda dikdörtgen kesitli, kemerli bir alınlığa sahip, içe doğru şevli pencerelerin yanında doğu cephede bir, batı cephede de iki adet fevkani pencerelerle aydınlatılmıştır.

Cami-i Kebir, Anadolu’da ilk örnekleri Selçuklu Döneminde görülen, Konya ve civarında XIX. yüzyılda ve XX. yüzyılın başlarında yoğun olarak inşa edilmiş ahşap direkli camilerin mütevazı bir örneğidir. Kuzeybatısındaki iki gözlü taş köprü ile kuzeydoğusundaki mahalle mektebi yıkılmıştır. Cami, 2014 yılında esaslı bir restorasyon geçirerek yeniden ibadete açılmıştır.

Yukarıçiğil Cami-i Kebir (Büyük Cami)

ZEKERİYA ŞİMŞİR

BİBLİYOGRAFYA

  • Şimşir, 2007, 608-609.