VÜSULİ ÇELEBİ

(930/1523-24 - 998/1590) Selimnâme’siyle tanınan Osmanlı kazaskeri, şair.

İstanbul’da doğdu. Asıl adı Mehmet’tir. Selimnâme’sinde “Vüsûlî” mahlasını kullanır, şuara tezkirelerinde de bu şekilde geçer. Ayrıca Molla Çelebi, Molla Çelebi Efendi diye de zikredilir. II. Selim’in musahibesi Hubbi Hatun’un damadıdır, bu sebeple Hubbi Mollası olarak bilinir. Babası II. Selim’in şehzadeliği sırasında kapıcıbaşısı olan Abdullah Ağa’dır. Medrese tahsilinden sonra Şehzade Selim’in yanında bulundu. Onun desteğiyle önce Bursa Emir Sultan, ardından Molla Yegân Medresesi müderrisliğine tayin edildi. 966’da (1558-59) İstanbul’da Eski İbrahim Paşa Medresesindeki görevinden ayrılıp kadılığa geçti. Konya ve Kütahya’da kadılık yaptı. II. Selim’in tahta geçmesi üzerine 974’te (1566) Bursa kadısı oldu, altı ay sonra da İstanbul kadılığına getirildi (Haziran 1567). 1568 Aralığında Anadolu kazaskerliğine tayin edildi ve iki sene kadar bu görevde kaldı. Ancak hakkındaki şikâyet üzerine azledildi. Yapılan tahkikat neticesinde suçsuzluğu anlaşılınca ikinci defa İstanbul kadılığına getirildi (Muharrem 979/Haziran 1571). Üç yılı aşkın bir süre kaldığı bu görevde iken 982 Zilkadesinde (Şubat 1575) emekliliğe sevk edildi. Fakat beş yıl sonra üçüncü defa İstanbul kadılığına tayin edildi (Cemaziyelahir 988/Temmuz-Ağustos 1580). Azlinden sonra da 995 Cemaziyelevvelinde (Nisan 1587) dördüncü defa aynı kadılığa getirildi ve 1589 Martında azledildi, kısa bir süre sonra da vefat etti (Recep 998/Mayıs 1590). Türbesi Eyüpsultan’dadır. Oğulları İbrahim ve Şemseddin de müderrislik ve kadılık görevlerinde bulunmuştur. Tophane’de bir cami ile hamam, Parmakkapı’da da bir mescit ve mektep yaptırmıştır. Mimar Sinan’ın eseri olan Tophane’deki camisi Osmanlı cami mimarisinin güzel örneklerinden biridir. Günümüzde Fındıklı Camii olarak bilinir.

XVI. yüzyıl Osmanlı şairleri arasında yer alan Vüsuli Çelebi daha ziyade II. Selim adına kaleme aldığı Selimnâme’siyle tanınır. II. Selim’in methiyle başlayan eserde giriş kısmından sonra onun vasıfları, sancağa çıkışı, Konya ve Manisa’ya gidişi, babası Kanuni Sultan Süleyman’ın seferlerine katılışı, Şehzade Mustafa’nın idamı, kardeşi Bayezit ile taht için mücadelesi, padişah oluşu ve dönemindeki Yemen, Kıbrıs, Tunus seferleri anlatılır. Selimnâme III. Murat’ın tahta çıkmasıyla sona erer. Ağır bir dille kaleme alınan eser çoğu Farsça birçok şiirle süslenmiştir. Eserde II. Selim’in şehzadelik dönemiyle ilgili verilen bilgiler son derece kıymetlidir. Selimnâme Necdet Öztürk tarafından iki nüshasına dayanılarak yayımlanmış (“Kazasker Vusulî Mehmed Çelebi ve Selîm-nâmesi”, TDA, sy. 50, Ekim 1987, s. 9-108), ayrıca eser hakkında bir doktora tezi yapılmıştır. Kaynaklarda Vüsuli’nin divanından söz edilir. Risâle-i Cündiyye adlı küçük bir risalesi de vardır (İstanbul Arkeoloji Müzesi Ktp., Nu. 229). Vüsuli Çelebi, Endülüslü Malikî fıkıh âlimi Turtuşi’nin nasihatname türündeki Sirâcü’l-mülûk adlı eserinin otuz iki bölümünü Şem’-i Hidâyet ismiyle ve ağdalı bir üslupla, ekleme ve çıkarmalar yaparak Türkçeye çevirmiştir (Süleymaniye Ktp., Reîsülküttâb Mustafa Efendi, Nu. 772).

(DİA)

BİBLİYOGRAFYA

  • Öztürk, 2013.