AKŞEHİR

İlçe.

İç Anadolu Bölgesi’nin güneybatısında Konya iline bağlı bir ilçedir. Sultan Dağlarının eteklerinde, verimli bir ovanın kenarında kurulan şehir, İlk Çağda Kral Yolu’nun, Orta Çağda İpek Yolu’nun üzerinde yer alması sebebiyle tarih boyunca stratejik konuma sahip oldu. Tarım, ticaret, kültür ve sanat bakımından önemini hiç yitirmedi. Konya’nın 135 km kuzeybatısında Konya-İstanbul Karayolu ile Anadolu-Bağdat Demiryolu üzerinde yer alır. İlçe, kuzeyde Yunak, doğuda Ilgın, güneyde Doğanhisar ilçesi ve Isparta ili, batıda Afyonkarahisar ili ile çevrilidir. Yüzölçümü 1.442 km2dir. Denizden yüksekliği 1.020 m’dir. Şehir adı eski kaynaklarda Akşar, Ahşar veya Ahşehir şekillerinde geçmektedir.

I. COĞRAFYASI

38-32° kuzey, 31-28° doğu koordinatlarındaki ilçenin kuzeybatı-güneydoğu yönünde Sultan Dağları uzanır. Batı Torosların bir iç yayı olan bu dağ sırası, Akşehir Gölü havzası ile Eğirdir ve Beyşehir Gölü havzalarının su bölümü çizgisini oluşturur.

Sultan Dağları kısmen çalılık, karaağaç, çam, fındık vb. bitki örtüsüne sahiptir.

İlçede karasal iklim hüküm sürer. Bunun yanında İç Anadolu ve İç Batı Anadolu iklimlerinin geçit yeridir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlıdır. Yağışlar daha çok kış ve ilkbahar aylarında görülür. Akşehir ve çevresi İç Anadolu Bölgesi’nin en fazla yağış alan kesimlerindendir. Yıllık ortalama sıcaklık 12 C°dir. Yazın güneybatıdan esen ve halk arasında “gedavet” denilen sam yeli ile kışın esen “bakırsattıran” en önemli rüzgârlarıdır.

İlçenin en önemli coğrafi oluşumu Akşehir Gölü’dür. Sultan Dağlarından doğan çay ve dereler Akşehir Ova’sını suladıktan sonra göle dökülürler. Bunların büyükleri batıya doğru Tokluağıl Adıyan Çayı, Koca Dere, Akşehir Deresi, Nazilli-Ortabelen dereleridir. Sultan Dağlarının arasında bu akarsuların vadileri güzel tabiat parçaları, mesirelikler, oluştururlar. Akşehir’in yanı başındaki Hıdırlık, Dereboğazı bu mesirelerin en güzellerindendir.

 

Akşehir Gölü

Konya ve Afyonkarahisar illeri sınırları içerisinde yer alan gölün batı ve güneybatısında Sultan Dağları, kuzeyinde Kasım Dağı, güneyinde Akşehir Ovası yer alır. Deniz seviyesinden yüksekliği 954, ortalama derinliği iki, kuzeydoğu kısmında dört m’dir. En derin yeri ise, Pazarkaya yakınında yedi m’yi bulmaktadır. Gölalanı 353 km2, en geniş yeri güneydoğu-kuzeybatı istikametinde 26,4, gölün doğu-batı uzunluğu ise, 24,8 km’dir.

Post-Alpin hareketler sonucu çökmüş olan bir sahada teşekkül eden göl çanağını batı ve güneybatısındaki Sultan Dağları kesiminden geçen ana fay hattı oluşumu başlatmış, daha sonraki dönemde çöken sahada suların birikmesi ile göl teşekkül etmiştir. Pleistosendeki nemli dönemde de göl sahası genişlemiştir.

Akşehir Gölü, dışa akıntısı olmayan, kapalı bir göl özelliğine sahip olup, Eber Gölü’nün fazla suları doğal bir yatakla buraya dökülmektedir. Çevresindeki Şimşek, Kapı, Aynacı, Engilli, Evliya dereleri, Adıyan Suyu ve Nadir Çayı ile beslenmektedir. Gölün su kayıpları, buharlaşma ve sulama amaçlı alınan sularla oluşmaktadır.

Göldeki su seviyesi ve gölalanı yıllara ve mevsimlere göre önemli değişiklikler gösterir. Göl seviyesinde en yüksek kot 1970’de 959,75 m olmuştur. Gölde su seviyesinin yükselmesi nisan-haziran; alçalması ise eylül-kasım devrelerinde görülür. 1933 yılında kuruyan göl, günümüzde kuraklık sebebiyle tekrar kuruma temayülü göstermiştir.

Gölün suyu az tuzlu, alkali, klorlu ve sülfatlı madde bakımından zengindir. Bu durum göl havzasının kapalı havza özelliği taşımasından kaynaklanmaktadır. Göle su sağlayan dere ve pınarlar, kıyı kesimlerinde suyun tatlılaşmasını sağlamaktadır. Tuzluluk oranı orta ve kuzeydoğu kesimlerinde artmaktadır.

Göl, fauna ve flora açısından zengindir. Sazan ve turna başta olmak üzere toplam yedi balık türü bulunmaktadır. Göl aynası çevresinde yer alan sazlıklar, kuş türlerinin yaşam alanlarını oluşturmaktadır. Başta yaban kazı ve ördekleri olmak üzere balıkçıl, pelikan, dalgıç, meke ve martılar burada görülen önemli kuş türlerindendir.

Akşehir'in genel görünüşü (A.Kuş)
Akşehir Gölü

RECEP BOZYİĞİT

BİBLİYOGRAFYA

  • Demirkol, 1977, 65; a.mlf., 1986, 111; DSİ Akım ve Gözlem Raporu, Isparta 1990; Brennich, 1954, 26-27; İnandık, 1965; Atalay İ., 1977; Hoşgören, 1994, 19-51; Kazancı, 1999