ABDÜLBASİR EFENDİ

Müderris, Nakşî şeyhi, hattat. (1236/1821-1314/1896)

Abdülbasir Efendi, İçel’in Silifke kazasında doğdu. Bursa ve Denizli’de okudu. Hafız Şerif Efendi gibi devrinin tanınmış bilgelerinden ders aldı. Konya’ya gelerek Bekir Sami Paşa Medresesinde* (Paşa Dairesi) bir odaya yerleşip tahsilini geliştirmeye devam etti. Paşa Dairesi’nde hocası ve aynı zamanda şeyhi, Hacı Mehmet Himmet Efendi’dir (ö. 1862). Eğitim kurumu olarak hem medrese hem de dergâh olan Paşa Dairesi’nde, Nakşibendî tarikatı Halidiye koluna intisap etti. Sonra kendisi de bu kolun şeyhlerinden oldu. Vaktini, okuma-yazma ve ibadetle geçiren Abdülbasir Efendi’nin mazbut bir hayatı vardı. Sünnete son derece itina göstermekte, her yıl Ramazan ayında Kapı Camii veya Sultan Selim Camii’nde itikâfa girerdi. Yazları bembeyaz, süt gibi elbise giyen Abdülbasir Efendi, gereksiz, malayani söz söylemeyen, güzel ahlak sahibi bir insandı. “Uzunca boylu, zayıfça vücutlu, uzunca çehreli, melek sima” bir zattı.

Devrin saygın şahsiyetlerinin yaptığı gibi, o da medrese ve mescidini inşa ettirdi. Nehrikâfur (Araplar) Mahallesi’nde 1870 yılında kendi adıyla (Abdülbasir/Hacı Hasanbaşı/Vakî) tanınan bir medrese yaptırıp müderrisliğini üstlendi. Medresesinin yanına mescit de yaptıran Abdülbasir Efendi, medresesinde Tasavvurat, Izhar ve Mültekâ gibi dersleri okuttu. On beş risaleden oluşan Mecmu’atü’r-risâil adlı eseri yazdı. Zamanının bütün ilim ve fenlerine vâkıftı. Abdülbasir Efendi, dersleri yanında güzel sanatlardan hattatlığa ilgi duyarak Kaside-i Bürde ve pek çok icazet yazdı.

Abdülbasir Efendi’nin bir yönü de yayımcılıktı. Ebu Sait Mehmet Hadimî’nin* (1701-1762) tefsir, hadis, fıkıh başta olmak üzere; içlerinde kahve, tütün, misvak konularının da bulunduğu yirmi yedi ayrı risalesini bastırdı.

Abdülbasir Efendi, Özdemirli Medresesinin kurucu müderrisi Hacı Mustafa Efendi’nin* (ö.1843) kızı ile evlendi. Oğullarından biri, Konya Sanayi Mektebinde halıcılık öğretmeni olarak görev yapan ve II. Abdülhamit’e suikast teşebbüsleri ile tanınan Abdülaziz Efendi’dir*.

1896’da vefat eden Abdülbasir Efendi, Musalla Mezarlığı’na defnedildi. Selçuk Es, mezarının, şehitliğin hemen on metre batısında olduğunu belirtmektedir. Ancak Şubat 2009’da yapılan bir araştırmada Abdülbasir Efendi’nin mezar taşı bulunamamıştır. Şehitliğin batısında, mezar yoktur, çevre duvarından sonra Namazgâh başlamaktadır. Bu durum şehitliğin, Namazgâh’a doğru büyütüldüğünü, o arada da Abdülbasir Efendi’nin mezar taşının başka bir yere kaldırıldığını veya kaybedildiğini düşündürmektedir.

CANER ARABACI

BİBLİYOGRAFYA

  • BOA, DH. MKT, 02/Ş /1326 H/29.08.1908 M; KS 1300 H/56; 1301 H/53; Arabacı, 1998, 279-280; Es, BKA, 1 Ocak 1974-22 Nisan 1976; Es, Arşiv, DN. 5747; Önder, 1952a, 50; Sural,Konya , 4 Ağustos 1975; Uyar, Hattatlar,sy.110, s. 5-6; Uyar, Bilginler, sy. 123- 124, s. 32; Uz, 2004b, 219-220.