ANADOLU YABAN KOYUNU

(Ovis Gmelini Anatolica) Yerel endemik hayvan.

Anadolu yaban koyunu, kuzey yarımkürede yaşayan yedi yaban koyunu türünden biri olan Ovis gmelini türünün bir alttürüdür. Ovis gmelini anatolica bilimsel adıyla anılan Anadolu yaban koyunu, günümüzde doğal olarak sadece Konya’ya 45 km uzaklıkta, Konya-Aksaray yolunun üzerindeki Bozdağ’da yaşamaktadır ve endemik bir türdür.

Ovis gmelini türünün Türkiye’de iki alt türü bulunmaktadır. Bunlardan birincisi 1960’lı yıllarda sadece Konya Bozdağ’da sıkışmış olan Ovis gmelini anatolica, yani Anadolu yaban koyunudur. O zaman sayıları 35-40’a kadar düşen ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Anadolu yaban koyunları, zamanın Orman Bakanlığı tarafından koruma altına alınarak yok olmaktan kurtarılmıştır. Anadolu’da yaşayan ikinci yaban koyunu alttürü ise, esas habitatı İran olan ve ilkbahar aylarında Doğu Anadolu’da Iğdır-Van-Hakkâri arasındaki dağlık bölgeye geçen ve Türkiye’de yavrularını dünyaya getirip yaz boyunca ülkemizde kalan, sonbaharda ise tekrar İran’a çekilen Ovis gmelini gmelini alttürüdür. Bu alttürün dişilerinde de boynuz bulunduğu halde Konya Bozdağ’da yaşayan Anadolu yaban koyununun dişilerinde boynuz bulunmamaktadır. Bu da Anadolu yaban koyununun, evcil koyunların atası olma ihtimalini güçlendirmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalar bunu desteklemektedir.

Anadolu yaban koyununun kılları kısa ve kalındır. Kuyruğu da evcil koyunlara göre kısadır. Bacakları ise ince ve uzundur. Arka bacakları ön bacaklarına göre uzun olan Anadolu yaban koyunları yokuş yukarı çok hızlı bir şekilde koşabilmektedir. Kaya davarı, dağ koyunu, yaban koyunu, ceran, ceren gibi adlarla adlandırılan Anadolu yaban koyunu evcil koyunlardan çok geyik ve yaban keçilerine benzemektedir. Görme, işitme ve koku alma duyuları çok iyi gelişmiştir.

Anadolu yaban koyununun dişileri 35-50 kg, erkekleri de 45-75 kg ağırlığındadır. Dişi yaban koyunları 1,5 yaşında, erkekleri ise 3,5 yaşında eşeysel olgunluğa erişirler. Ortalama yaşam süreleri 14-16 yıl olan Anadolu yaban koyunları 18 yıla kadar da yaşayabilmektedir. Renkleri, yaşadıkları habitat ile uyum içerisindedir. Bozdağ’da hareket etmedikleri zaman fark edilmeleri çok güçtür. Kıl rengi, yaz ve kış mevsimlerinde farklılık göstermektedir. Yaz mevsiminde sırt ve yan tarafları kırmızımsı kahverenginde, kışın ise boz, gri kahverengindedir. Karın altı ve arka taraf ise beyazımsı renktedir. Dişilerde karın tarafındaki açık renk yanlara doğru taşmaktadır. Boynun yan tarafları ile sırtın bir bölümü de diğer kısımlara göre daha koyu renklidir. Erkeklerde iki yaşından sonra göğüs bölgesinde koyu kahverenginde bir yele teşekkül etmektedir. Yaşlı koçlarda bu yele daha gelişmiştir. Boynun orta kısmından ön ayakların gövde ile birleştiği yere kadar uzanır. Vücut kıllarının uzunluğu 3,5-4 cm olduğu halde yeleyi oluşturan kılların uzunluğu 9-10 cm kadardır. Erkeklerde ayrıca sırttan karnın her iki yanlarına doğru aşan heybe şeklinde açık renkli bir kısım bulunmaktadır. Bu açık renkli kısım bazı erkeklerde 3-4 yaşlarında, bazılarında ise 8-10 yaşlarında ortaya çıkmaktadır.

Anadolu yaban koyununun erkekleri heybetli boynuzlara sahiptir. Dördüncü aydan itibaren belirmeye başlayan boynuzlar önce dik olarak büyür. 5-6 yaşlarında yukarıya ve geriye doğru kıvrılmaya başlar. Daha sonrada geniş bir yay çizerek öne doğru yönelir ve göz hizasında başı her iki taraftan kuşatırlar. 12-13 yaşlarında ise maksimum büyüklüklerine ulaşırlar, fakat kalınlaşma devam eder. Koçlarda boynuz büyümesi ileri yaşlarda ancak milimetrik çizgiler halinde devam etmektedir. Boynuzların üzerinde yaş halkaları bulunmaktadır. İlk birkaç yaş halkasında aylık halkalar bariz olarak görülmektedir. Daha sonra bu halkalar sıklaştığı için zor fark edilirler. Boynuzları uzun ve kuvvetli olan koçlar hiyerarşide daha ön ve üst sıralarda yer alırlar. Yani, boynuz büyüklüğü koçlar için bir üstünlüktür. Bu durum çiftleşmede de avantaj sağlar. Boynuzların ağırlığı 14 kg’a kadar ulaşır. Bu, nerede ise tüm kemiklerin ağırlığı kadardır.

Anadolu yaban koyunları sürüler halinde yaşamaktadır. Erkekler yaz mevsiminde genellikle 10-15, dişiler ise 18-20 bireylik sürüler halinde dolaşırlar. Kış mevsiminde ise çok daha fazla sayıda, kalabalık ve karışık sürüler oluştururlar. Kızışma döneminden yavru doğumuna kadar birlikte karışık sürüler halinde yaşayan Anadolu yaban koyunlarının, eşeysel olgunluğa erişmiş olan erkekleri yazın ayrı sürüler halinde dolaşırlar. Dişiler, yavrular ve eşeysel olgunluğa erişmemiş olan erkekler ise yazın ayrı sürü oluştururlar. Bazen genç erkeklerin bu dişi sürülerinden ayrılıp üçer beşerli gruplar halinde dolaştıkları da görülür. Erkek sürülerinin lideri en yaşlı erkek, dişi sürülerinin lideri de yine en yaşlı dişidir. Karışık sürülerin lideri ise, nine diyebileceğimiz yaştaki en yaşlı dişidir. Lider, herhangi bir tehlike anında sürüyü emniyetli bölgelere doğru çeker. Sürülerde nöbetçi, öncü, yancı, arkacı gibi görev paylaşımı da mevcuttur. Karışık sürülerin en arkasında yaşlı koçlar bulunmaktadır. Dinlenme halinde sürüyü düşmanlarına karşı uyaran, yani nöbet bekleyen bireyler vardır. Bu bireyler herhangi bir tehlike anında ayaklarını sert bir şekilde yere vurarak veya burunlarından ıslık benzeri bir ses çıkararak sürüyü uyarırlar. Kalabalık sürüler tehlikeden uzaklaşırken gruplara ayrılır ve her bir grup bir yöne doğru dağılarak düşmanın dikkatini dağıtırlar. Ayrıca, tehlike anında önce aşağıya doğru kaçıp düşmanı aşağılara çektikten sonra hızla yukarıya, tepelere doğru kaçarlar.

Kasım ayında çiftleşen Anadolu yaban koyunları, 148-150 günlük bir gebelikten sonra mayıs ayında yavrularını dünyaya getirirler. Genç ve zayıf dişiler genellikle bir, daha sağlıklı ve olgun dişiler ise ikiz yavru doğururlar. Yavrular doğumdan sonra 1-2 saat içerisinde ayaklanır ve birkaç saat sonra anneleri gibi hızlı bir şekilde koşmaya başlarlar. Çoban köpekleri ile arazideki kaya kartalı ve tilki gibi hayvanlar kuzulara zarar vermektedir. Kurtlar ise hem yavrular hem de erginler için tehlikeli olmaktadır.

1967’de Konya Valiliğinin talebi üzerine Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından koruma altına alınan ve sayıları 1989’da 500’e yaklaşan Anadolu yaban koyunlarını daha etkili korumak için 1989’da 3.515,5 hektar alan tel örgü ile çevrilmiş ve yaban koyunlarının çoğu bu saha içerisine alınmıştır. Kafes tellere 1997 yılında elektrik verilerek yırtıcıların dışarıdan içeriye girişi ve çıkışı engellenmiştir. Bozdağ Yaban Koyunu Üretme İstasyonu, 2002 yılında Uluslararası Av ve Yaban Hayatı Koruma Konseyi (CIC) tarafından “Edmond Blanc” ödülü almıştır.

Çevre ve Orman Müdürlüğü hayvanlara kış mevsiminde yem takviyesi yapmaktadır. Yazın ise belli yerlerde kurulan su depolarından su sarnıçlarına otomatik olarak su verilerek hayvanların su ihtiyacı karşılanmaktadır. Ayrıca, sulukların bulunduğu yerlere hayvanların tuz ihtiyacını karşılamak için tuz konulmaktadır.

Günümüzde Büyükşehir Belediyesi tarafından çeşitli park ve bahçelere heykelleri konan bu endemik hayvan, Konya’nın simgelerinden biri hâline gelmiştir.

Anadolu Yaban Koyunu

M. ALİ KAYA

BİBLİYOGRAFYA

  • Kaya-Çelik, 2008, 96; Kaya, 1989, 78; Kaya vd., 2000; Kaya vd., 2004, 229-232.