ARICILIK

Bal ve arı sütü elde etmek için arı yetiştirme işi.

Ülkemizde çok eski dönemlerden beri Anadolu insanının bir geleneği olarak arıcılık, yapılagelmektedir. Çok eski bir geçmişe sahip olmasına rağmen arıcılığın gelişmesi bilim ve teknolojideki ilerlemelere bağlı olarak son yüzyılda olmuştur. Teknik anlamda başlı başına tarımsal bir uğraş ve üretim dalı olan arıcılık, belli amaçlar doğrultusunda “bal arılarını kullanabilme ve yönetebilme sanatı” olarak tanımlanabilir.

Böcekler grubunda yer alan arıların zararlı ve faydalı olanları vardır. Bal arıları faydalı ve sosyal böcekler olarak bilinirler. Toplu hâlde hayatlarını sürdüren bal arıları herhangi bir yuvada aile (koloni) oluştururlar. Kolonide iş bölüşümü, yardımlaşma ve çalışkanlık temel kurallardır. Bir bal arısı ailesi, birinin görevini diğerinin yapamadığı morfolojik ve fizyolojik özellikleri bakımından farklı üç değişik bireyden oluşur. Bu bireyler: Bir adet ana arı, sayıları mevsimlere göre değişen işçi arı ve erkek arılardır. Her bireyin vücudu baş, göğüs ve karın olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlerde bir çift anten, bir çift birleşik göz ve üç adet nokta (sade) göz; göğüste: iki çift kanat ve üç çift bacak, ayrıca bireylerin görevleri ile ilişkili olarak farklı organları da bulunmaktadır.

Bal arıları; bal, balmumu, arı sütü, arı zehiri, polen ve propolis gibi insan sağlığı ve beslenmesi yönünden son derece değerli ürünleri üretmektedir. Bunların yanında tabii ve tarımı yapılan bitkilerde tozlaşmayı sağlamakta, bu hizmetleri ile de tarımsal üretimde ve tabii dengenin sürdürülmesinde büyük öneme sahiptirler. Bal arıları bu görevlerinden dolayı hem değerli ürünleri hem de bitkisel üretimde ürün miktarı ve kalitesinin artırılması amacıyla bütün dünya üzerinde kullanılmaktadır.

Türkiye sahip olduğu 4 milyon dolayındaki kovan varlığıyla dünyada üçüncü ve 63 bin ton dolayındaki bal üretimi ile ve dördüncü sırada yer almaktadır. Ancak bu önemli gelişmeye rağmen, ülkemizde kovan başına ortalama bal üretimi 16 kg dolayında olup dünya ortalamasının (20 kg) altındadır. Türkiye’nin, dünya bal ticaretindeki %1,87’lik pay ile onuncu sırada yer alması ise, sahip olunan kovan varlığı ve bal üretimiyle uyum sağlamamaktadır. Dünya bal ticaretindeki payımız ve koloni başına bal üretimimiz dikkate alındığında, ülkemizin sahip olduğu mevcut arıcılık potansiyelinden yeteri kadar faydalanamadığımız ortaya çıkmaktadır. Kovan başına bal üretiminin artırılması, bal üretimi yanında diğer arı ürünlerinin üretilmesi ve bal arılarının bitkisel üretimde daha yaygın kullanılması durumunda mevcut potansiyelimizi daha iyi değerlendirebileceğimiz açıktır. İlimizde son yıllarda eskiden kullanılan kovanların yerini modern kovanların alması sebebiyle koloni başına ortalama bal üretiminde bir miktar artışın sağlanması arıcılığımız için olumlu gelişme olarak sayılabilir.

Tarımdaki nüfusun fazla olduğu ülkemizde arıcılık, ülkemiz ve ilimiz için ayrı bir önem arz etmektedir. Toprağı olmayan veya az topraklı, orman içi ve kenarı köylerde yaşayan vatandaşlara en kolay ve kazançlı iş imkânı arıcılıktır. Arıcılıkta; toprağa, başlangıç için fazla sermayeye ihtiyaç duyulmaz. Tarımda en ucuz istihdam oluşturması ve düşük sermaye ile yapılabilmesi sebebiyle arıcılık günümüzün en önemli tarımsal faaliyetleri içinde yer almaktadır. Arıcılık, her yaş, cins ve eğitimde olan insan tarafından yapılabildiği gibi, başlangıç yılından itibaren de gelir getirmeye başlar.

Konya’nın, zengin bitki örtüsüne ve farklı iklim bölgelerine sahip olması arıcılığın gelişmesi için önemli bir avantajdır. Arıcılık bilgi ve tecrübe işi olduğundan ilk yıllarda daha az kovanla çalışmak doğru bir seçimdir. Arı satın almanın en iyi zamanı erken ilkbahar olup, arı veya oğul mahallî arıcılardan, arı satan özel veya kamu kurumlarından sağlanılabilir. Arı veya arılı kovan (koloni) satın alınırken dikkat edilmesi gereken en kritik nokta hastalıksız olmasıdır. Arıcılık, ilk yıl az sayıda kolonilerle yapılmalı, ileriki yıllarda bilgi ve tecrübe kazanıldıktan sonra kovan sayısı artırılmalıdır. Arıcılıkta; ekonomik koloni sayısı elli-altmış kovana sahip olmaktır.

Konya ilinin 2011 yılı arıcılık ve bal üretimi verileri şöyledir:

ARI KOVANLARI

ARI ÜRÜNLERİ

Eski Usul Kovan Sayısı

Yeni Usul Kovan Sayısı

Toplam Kovan Sayısı

Bal Verimi (kg)

Bal Mumu (kg)

Arı Besleyen Köy Sayısı

2.057

92.570

94.627

1.277.400

85.164

367

Konya ilinde 2.000’e yakın aile arıcılık faaliyeti ile uğraşmaktadır. Arıcılık Konya’nın birçok ilçesinde yapılmasına rağmen kovan sayısı ve bal üretimi bakımından Meram, Bozkır ve Seydişehir ilçeleri ilk sıralarda yer almaktadır. Sabit arıcılık yapanların ortalama bal verimi 13-15 kg iken, 500’e yakın gezginci arıcıların ortalama bal verimi ise 25-30 kg civarındadır.

Kovan kontrolü

MEVLÜT MÜLAYİM

BİBLİYOGRAFYA

  • Kayral, 2010; www.konyatarim.gov.tr; www.tarim.gov.tr.