ARISOY, MEHMET DEDE (ANKARAVİ)

Mevlâna Dergâhı’nın son hücrenişin dervişi. (1291/1874-1957)

Ankara’nın Hacı İvaz Mahallesi’nde doğdu. Asıl adı Hacı Mehmet’tir. Köklü ve oldukça varlıklı bir aileye mensup olan Mehmet Dede’nin babası Yorgancıoğuları’ndan Seyit Mehmet Efendi’dir.

Beş-altı yaşlarında mahalle mektebinde eğitime başladı. Mekteb-i rüştiyeye devam ederek diploma aldı. Zeki ve başarılı bir talebe idi. 10 Haziran 1895 tarihinde Ankara Mekteb-i İdadî-i Mülkiye’den pekiyi derece ile mezun oldu.

Talebelik yıllarında Farsça hocası İbrahim Efendi’nin bir gün kendisine Mesnevî’den ödev olarak verdiği birkaç beytin etkisi altında kalarak elinden Mesnevî’yi hiç bırakmadı. Daha öğrencilik dönemlerde bile Ankara Mevlevihanesi’ne gidip gelmeye, dervişlerle sohbet etmeye ve zikir halkalarına katılmaya başladı.

Ailesinin iznini sağlaması kolay olmadı. Bundan sonra Ankara Mevlevihanesi şeyhi Ali Dede’den aldığı mektupla Konya Mevlâna Dergâhı’na geldi. Aşkî Dede’nin yakın ilgisi ile dergâh’a yerleşti, bin bir günlük çilesini tamamladıktan sonra, 9 Mart 1900 tarihinde hücre-nişin derviş olarak merasimle sikke giydi ve “dede” oldu. Merasimden iki gün önce Aşkî Dede vefat etmişti. Onun hücresi Mehmet Dede’ye verildi. Dergâhlarda âdet olduğu üzere, bundan sonra diğer dergâhlardaki dedeleri ziyarete çıktı. Bu ziyaret 1906 yılında gerçekleştirildi. Bursa, İstanbul ve Afyon ziyaretlerinden sonra Mevlâna Dergâhı’na geri dönen Mehmet Dede, gönülden bağlı olduğu piri Hz. Mevlâna’ya canla başla hizmet etti. Dergâhtakilerin itimat ve muhabbetlerini kazandı ve zaman zaman da Postnişin Abdülvahit Çelebi Efendi’nin teveccüh ve takdirlerine mazhar oldu. Mesnevihan Sıdkı Dede’den de Mesnevî okudu.

Farsçanın yanı sıra Arapça ve Fransızca da bilen Mehmet Dede aynı zamanda iyi bir hattattı. Hüsnühatta talik ve nesihte bir hayli ileride idi. Sultan Veled’in meşhur İbtidanâme, Rebabnâme ve İntihanâme’siyle İsmail Ankaravî’nin Minhâcü’l-Fukara isimli eserlerini istinsah etti.

Mehmet Dede, Türkiye’de dergâh, tekke ve zaviyelerin kapatılmasından sonra bile hep özel ruhsatlarla hücresini korudu. Son dönemlerini, dünyanın her tarafından gelen ziyaretçilerini hücresinde kabul ederek geçirdi. Hayatı boyu büyük saygı gördü. 10 Ekim 1957 yılında vefat eden Mehmet Dede’nin vasiyeti Müze Müdürü Mehmet Önder tarafından yerine getirildi. Üçler Mezarlığı’nda toprağa verildi. Şems Parkı’na adına bir çeşme yaptırıldı

Mehmet Dede’nin ölümüyle Mevlevi dergâhlarında yedi asırdır devam eden hücre-nişin geleneği de ortadan kalkmış oldu.

Mehmet Arısoy Dede (Koyunoğlu)

MEHMET ALİ UZ

BİBLİYOGRAFYA

  • Uz, 2004d; Önder, 1960, 10.