ABAPUŞ BALİ ÇELEBİ (ABAPUŞ-I VELİ)

Mevlevi şeyhi. (769/1367-68[?]-890/1485)

Şeceresi “Bali Çelebi bin Ahmet Paşa (bin Mehmet Paşa) bin Hızır bin Mutahhara Hatun binti Sultan Veled bin Hz. Mevlâna” şeklinde olmakla soyu Sultan Veled’in kızı Mutahhara Hatun vasıtasıyla Hz. Mevlâna’ya, Germiyanoğlu Süleyman Şah vasıtasıyla da Germiyanoğullarına bağlanmaktadır. Germiyanoğlu Süleyman Şah, Sultan Veled’in kızı Mutahhara Hatun’la evlenmiş, bu evlilikten Hızır ve İlyas Şah adlarında iki oğlu ile Devlet Hatun adlı bir kızı dünyaya gelmiştir.

Kaynaklarda doğum tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmayan ve farklı tarihler ifade edilen Bali Çelebi, paşa olan babasının sayesinde iyi bir eğitim gördü. On yaşlarında iken babasını kaybedince kardeşi Emir Âdil Çelebi ile birlikte, büyük babası Hızır Paşa’nın himayesinde yetiştiler.

Hızır Paşa ile İlyas Paşa, Hızır Aleyhisselam Makamı olarak anılan dağdaki Dede İni’ne gelen Hızır ve İlyas nebilerle sohbet etmişler; sonunda Yakup Çelebi’nin Germiyan idaresinde kalacağına karar vermiş; Hızır Paşa Abapuş Bali Çelebi’yi, İlyas Paşa da Ergun Çelebi’yi Mevlevilik yoluna dâhil etmişlerdir. Bali Çelebi’ye, saltanat elbisesi yerine tarikat abâsı ve külâhı giydirilmesi sebebiyle “Abâpûş” lakabı verilmiş ve Çelebi bununla meşhur olmuştur.

Mısırlıoğlu Muslihiddin Karahisarî’nin H 857/M 1453 tarihli vakfiyesinde: “Ben Mevlevi Ahmet Paşa oğlu Bali’yim” şeklinde imzası bulunan Abapuş Çelebi, Farsça yazdığı şiirlerinde “Bâlî” mahlasını kullandı.

Yakup Bey tarafından yaptırılarak vakfedilen Afyonkarahisar Mevlevihanesi’nde şeyh olmakla birlikte vaktinin bir kısmını Hıdırlık Tepesi’ndeki “Dede İni”ne çekilerek ibadet ve riyazetle geçirdi. Şeyh, âlim ve arif bir zat olan Bali Çelebi’nin sohbetlerini, devletin ileri gelenleri, âlimlerin pek çoğu, talebeleri ve eşraftan bazıları takip etmişlerdir.

Abapuş Bali Çelebi’nin Mevlevilik tarihi bakımından ehemmiyeti, ileride “Pir-i Sani” olarak anılacak ve âdeta Hz. Mevlâna’nın yeniden zuhuru şeklinde değerlendirilecek olan Mehmet Çelebi’nin babası olması; ilk hocalığını yaptığı, Fenayi Dede’den başka Konya, Kütahya, Bursa gibi devrin önemli ilim ve kültür merkezlerindeki değerli âlim ve mutasavvıflardan ders aldırarak yetiştirdiği oğlunu veliaht tayin ederek şeyhlik makamına geçirmesidir.

Mehmet Çelebi, babasının sağlığında bir sene müddetle bu vazifede bulundu. Oğlunu şeyh tayin ettikten sonra yeniden uzlete çekilen Bali Çelebi, vefatına üç gün kala saadet-hanelerine gelerek H 890/M 1485 tarihinde, 120 yaş civarında, vefat etti.

Abapuş Bali Çelebi, oğlu Divane Mehmet Çelebi ile bazı aile efradı ve Mevlevi zariflerinin kabirleri Afyonkarahisar Mevlevi Dergâhı’ndadır.

MUSTAFA ÇIPAN

BİBLİYOGRAFYA

  • Gölpınarlı, 1983, 101-122, 173-193; Ali Enver, 1903, 147; Tanrıkorur, 2000, 252-266; Uluçay, 1992, 7; Esrar Dede, Tezkire, 47b; Özönder, 1991b, 97-123; Sarı-İlgar, 2008, 31-49; Çıpan, 2002a, 24-27; Kara M., 1988, I/10; İlgar, 1992, 106.